Yeni Görev

108 21 16
                                    

Buraya geleli ne kadar oldu?

Yaklaşık 10 sene!

Kimsesiz geçen ise koskoca 24 yılım..

  Dile zor değil mi? Zor değilmiş aslında..

Alışıyormuş insan! Yaşam tarzına, yaşamın gerektirdiklerine..

Doğrusunu söylemek gerekirse başta hiç alışamam gibi geliyordu.

  Fakat gerçeklerin acı yüzüyle buluşmuştum  ve ne yazık ki bu yüzleşme zamanla gerçekleşmişti.

  'Anne' olmayan ancak 9 ay boyunca beni karnında taşıp, ben doğduktan sonra ise kayıplara karışan koca yürekli menfaat düşkünü kadın..

  Başta hep inanmıştım, inanmak istemiştim. Geri gelicek diye hep umut etmiştim. Onu anlamaya çalışmıştım. Onunda beni başta bırakmak istemediğini ama  'baba' demeye bin şahit isteyen adamdan kurtulmak için zorunda kaldığına inanmıştım.

  Hep içimde bir yerlerde o kadının bir gün gelip beni de götüreceğinin hayalleriyle hayata tutulmuştum.

  Ne yazık ki bu durum böyle olmamıştı.

  O adam zehir zıkkım olan kumarından geldiğinde, beni saatlerce sırf kendi parasını kendisi mahvettiğinden dolayı dövüp durmuştu.

  Yine hatırlatmama gerek var mı?

   O kadın yine yoktu! Her zaman olduğu gibi ve her zaman olucağı gibi..

   Benden hep nefret ederdi. O adam. Sebebini sorduğum da ise beni daha da çok döverdi. Sanki beni dövdükçe günah çıkarıyordu.

  Neyse ki geceleri geç geliyordu. Bu yüzden fırsattan istifade bir şekilde o yaşımda çalışıp edinip bir miktar para toplayabilmiştim.

   Elbette büyük bir miktar değildi ama hiç olmamasından iyidir diye düşünüyordum.

  14 yaşıma geldiğimde en büyük dönüm noktamı gerçekleştirmiştir-
miştim.

   Çok korkuyordum. Delicesine hemde..O gün elim öyle bir titriyor-
du ki hala iliklerime kadar hissediyordum.

  Vücudum o adam sayesinde yara para içerisindeydi. Küçücük cılız vücudum da daha beter protesto ediyordu. Dudağım ise patlamış kan akıyordu.

  Az sonra seçimim gereğince bir hareket yapıcaktım. Ya bu işkencelere bir son verip, o adama bir tanecik izle veda edicektim. Veya da ölüm fermanımı kabul edicektim.

   Bencildim!

  Yaşamayı o kadar çok istiyordum ki!

  Kendi hayatım için o adamı bıçaklayıp, kaçmıştım.

  Neden olmasın ki!

  Dedim. O vicdansız adam benim gözümün yasına bakmadan her saniyesinde benim burnumdan getirirken ben niye onu bıçaklayamayım ki!
 

   Dedim ve o geldiğinde gözümü bile kırpmadan onu bıçaklamıştım.

   Belki tüm bu zamanın bir öcüydü. Olamazdı. Biliyorum bana yaşattıklarının çeyreği bile tutamazdı fakat içimi rahatlatmaya yetmişti.

   Elimdeki kanlı bıçağa baktığımda olayların nereye vardığını yeni yeni kavrıyordum.

   Ben bir KATİL olmuştum..

  Hem de o adamın beni senelerce diri diri öldürmesine rağmen..

  Göz yaşlarıma hakim olamıyordum.

Katilin İzindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin