Serçe kadar yüreğimin gökyüzü kadar sancısı var.
Yaşamak.. Sadece nefes almak mıdır? Ölü olduğunu bilmemek midir? Yaşamak neydi ve biz bunu ne zaman unuttuk? Nefes alıyosan eğer yaşıyorsun. Sonra.... Ötesi berisi hiç mi yok. Insan hergün her nefes için şükür etmeli bence. Yaşıyo. Sevdikleri yanında . Basit bi eylem gibi görünür yaşamak. Basit... Aslında hiçte öyle değildir. Öyle zordur ki . Kimi zaman çok yorulursun . Özlemekten yorulursun. Sevmekten yorulursun. Nefes almaktan yorulursun. Birine umut olmaktan yorulursun. En zorunda kendi çaresizliğine başkasını dahil etmekten yorulursun.
Yakışıklım a zor bi soru sormamıştım ben. " Annem savaştı mı" bunu bilmek benim hakkım diye düşünmüştüm. Yanlış düşünmüşüm galiba. Bana baktı. Alnımdan öpüp " Dinlen artık Bengin" dedi. "Ama.."
" Hadi " azarlayan ses tonuyla.Bi süre sonra gözlerimi kapadım. Annem savaşsaydı yanımızda olur muydu? Beni sever miydi? Öper miydi babam gibi? Kokusu nasıldı acaba? Her çocuk annesinin kokusuyla büyümek ister. Şanslı çocuklar büyür. Biz şansız ve umutsuzlar anne kokusuna hasret büyürüz.
Insan sıkılır mı hiç sevilmekten sevmekten. Sanırım bunun en güzel cevabını babam veriyo her seferinde daha fazla severek. Ve sevilerek. O bu hayatta benim savaşma nedenim yaşam mücadelem babam. O olmazsa çoktan yetimhanenin bi köşesinde ölü olarak bulunurdum. Sonra kimsesizler mezarlığı. Arkamdan dua edenim bile olmazdı. Kurtulduk diye sevinen öğretmenlerim olurdu herhalde.
Bunları düşününce bile kötü oluyorum.Babama biraz daha sokulup uyumaya çalıştım. Düzenli nefes alışverişlerinden anladığım kadarıyla babam uyumuş. Kokusuyla biraz daha mayıştım. Ve rüyalar alemine yolculuk başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebeğin Rüyası
ЧиклитBazı Kelebeklerin ömrü 48 saat bazılarının ise 24 olduğundan ben sana 24 saatimi feda edebilirim. Sen kurbağa bataklığından çıkıp bana ulaşabilir misin? Sen bana benim gibi 24 saatini feda edebilir misin? Doktorların söylediğine göre heran öle...