🫧
"Selam güzellik,uzun zamandır görüşemedik." dedi soğuk sesiyle.Tüylerim ürperdi.Neredeyse bıçağı ile boğazımı kesecekti.
Korkudan titreyen sesimle sadece "Nolur yapma." kelimeleri çıktı. Duymamazlıktan geldi ve kendisini arkadan bana daha fazla bastırdı.Her şeyinden midem bulanıyordu.Tekrar "Lütfen Gökhan"dedim.
"Nazlanma ama.Biliyorum sen de beni özledin." dedi.İzmir'den taşınırken ondan kurtulduğumu düşünmüştüm.Ama takıntılık seviyesinin bu kadar olduğunu tahmin bile edemezdim. Sol eliyle bıçağı tutuyordu.Sağ eliyle de bacaklarıdan başlayıp vücudumda gezdiriyordu.Alnımdan soğuk terler akıyordu.
"Hâlâ çok güzelsin bebeğim,hiç değişmemişsin."diye fısıldadı.Ve ardından ekledi"Acaba yatakta da hâlâ iyi misin?"
Yardım edin diye çırpınıyordum ama boşunaydı.Evdeydik ve kimse duyamazdı. Boğazımdaki bıçağı çekti fakat çekerken çenemin altına küçük bir kesik attı.Bıçağı yere fırlattı ve bu sefer iki elini de bacağımın üstünden gezdirmeye başladı.Midem bulanıyordu ve kusmak üzereydim.Eteğimi hafif yukarı kıvırıp gömleğime çıktı parmakları.Ordan da göğüslerime ve boynuma.Yüzümü çenemden sertçe tutup kendi yüzüne çevirdi.Boynumdan öpmeye başladı.O an hiç bir şey yapamıyordum çünkü çok korkuyordum.
Çenemdeki kesiğin kanı gömleğime sıçrayınca gözyaşlarım akmaya başladı.Aynı zamanda durması için yalvarıyordum.Artık sesim çıkmıyordu.Gökhan bir yandan boynumu öpüyordu sert bir şekilde bir yandan da gömleğimin düğmelerini birer birer açıyordu.Ani bir hareketle arkamı dönüp Gökhan'ı ittirdim.Fakat bu hamlem boşa çıkmıştı.
"Hey,sakin ol güzellik,daha yeni başlıyoruz.Benden bu kadar çabuk kurtulamazsın." diyordu pis gülümsemesiyle.
"Her şeyi mahvettin be geleceğimi kararttın.Senden nefret ediyorum.Anlıyor musun nefret ediyorum."diyordum hıçkırıklarımın arasından.Yerden hızlıca kanımın olduğu bıçağı aldım ve bu sefer hakimiyet bendeydi.
Gökhan ellerini kaldırarak bıçağı bırakmamı söyledi.Ama bana yaptıklarının yanında az bile kaldırdı benim ona yapacaklarım.Kapıya doğru yöneldim ve çıkarken belimden kavrayıp geri çekti.Hiç beklemeden bıçağı sol bacağının üstüne sapladım.Gökhan orada acıdan kıvranırken ben de hemen odama gidip temiz birkaç kıyafet aldım.Evden çıkarken ayak bileğimden tuttu ve sertçe çekip yere düşmemi sağladı.
Zorla doğrulup üstüme geldi ve pantolonun kemerini çözmeye başladı.Yardım edin diye çığlıklar atıyordum.Kapı açık olduğundan birilerinin duyma ihtimali vardı.Ama hiç kimse gelmemişti.Yerden ellerimle destek alıp kalkmaya çalıştım ama her seferinde beni omuzlarımdan iterek tekrar yatmamı sağlıyordu.Eliyle ağzımı kapattı ve bu sefer de pantolonunun düğmesiyle fermuarını açtı.Bacaklarımı açmaması için var gücümle sıkıyordum.Gökhan boşta olan eliyle kapıyı kapattı ve tekrar bana yöneldi.Sağ eliyle sol bacağımı tutup açmaya çalışıyordu.Birkaç denemeden sonra amacına ulaştı.
Ayaklarımı kaldırıp göğsüne sert bir tekme attım ve geriye doğru düştü.Bunu fırsat bilip hemen ayağa kalktım ve tekrar bıçağı elime aldım.Bu sefer diğer bacağı hedefimdeydi.İyice yaklaşıp bıçağı sağ bacağına sapladım.Bıçağı yere atıp evden çıktım ve hemen asansöre bindim.Ağlıyordum ve gömleğimin düğmelerini kapatmaya çalışıyordum. Asansörden inip hemen apartmandan dışarı çıktım.
Robert kapının önünde arabada beni bekliyordu. Hemen arabanın arka koltuğuna oturdum.Ne olduğunu sorunca olup biten her şeyi anlattım.Yol üzerinde bir benzin istasyonuna sürmesini istedim.İstasyona varınca temiz kıyafetlerimi alıp arabadan indim ve lavaboya gittim.Altıma gri eşofman ve üstüme de beyaz bir tişört giydim.Saçımı düzelttim ve elimi yüzümü yıkayıp lavabonun kapısına yöneldim.Elimde kanlı gömleğim ve eteğim vardı.İğrenerek baktım ve çöpe attım.Çenem için şimdilik bir yara bandı alacaktım burdan.Aciliyeti yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A'râf
Romanceİkimizin de farklı zorlukları var . Ve sanki ikimiz de farklı dünyaların insanlarıyız. Ama işte kader...