ÖĞRETMEN~BXB

2

"S-sarp göstermeyeceksin değilmi? "
"Tabikide göstericem." yalçın hoca şaşkınlıkla bana bakıyordu. Zilin çalmasıyla kendine gelerek "çıkabilirsizin" dedi. Herkez çıkarken sınıfta sadece ben ve yalçın hoca kalmıştık.

Ben duvar kenarına giderek sıraya başımı yasladım. Yalçın hoca da yanıma oturup saçımı okşadı.

"Sarp bana bakarmısın? " dedi nazik bir tonda. Kafamı kaldırarak yalçın hocaya baktım. "Bu yüzden mi kafanı kaldıracak halin yok. " kafamı olumlu anlamda salladım. "Kaç tane hocayla bu şekilde? "

"4 taneydi bi fizikçi gitti yenisi geldi. Büyük ihtimalle sizde aynı olucaksınız. O yüzden 4 demek istiyorum. " yalçın hoca şakaklarını ovuşturarak "niye sürekli bu şekilde imalarda bulunuyorsun?" dedi.

"Çünkü o şıllık diğer hocaları kandırdığı gibi sizide kandırıcak. Üstelik yakışıklısınız sizin altınıza yatmak için yapmadığı şey kalmayacak. "

"Düzgün konuşmanı daha kaç kere söylemeliyim? "
"Ups pardon hocam. "

Gülerek kafasını salladı ve saçlarımı karıştırdı. "Merak etme sen, öyle birine gönlümü falan kapdıracak değilim. "

"Umarım hocam. "

Gülümseyip yüzüme bakmaya devam ederken bi anda gülüşü soldu . Nası bir anda ruh halini değiştirebiliyordu?
"Kaç saatlik uykuyla duruyosun? "

Hemen bi hesaplama yapalım. Yaklaşık üç gündür düzgün bir uyku çekemiyordum. İlk gün okuldan geldikten sonra 2 saat uyumuştum. İkinci gün gece 5 gibi falan uyuya kalmış 7 de alarmla kalkmıştım. Üçüncü günde 1 saat kadar okulda uyumuştum. Yanii

"3 günde toplam 5 saat uykuylayım. " bu dediğimle gözlerini kocaman açtı.
"Ciddimisin? "
Kafamı olumlu anlamda salladım
"Demiştim ya size. O şı- pis kız yüzünden uyuyamıyorum. Kaç tane hocayı ayarttı. Hiç biride konu anlatmıyor. "

"Müdüre söyleseydiniz ya" ne kadarda zeki bu hoca ya(!) biz düşünemedik sanki onu.
"Kızın ailesi zengin ona hiç bir şey yapmazlar. Hocalarında güçlü bağlantıları var. "

Gözlerini benden çekip bi süre sıraya bakıp düşündü ardından korkutucu bi sırıtışla bana döndü. "Merak etme yavrum. O güçlü bağlantıları kökünden koparmasını bilirim. " diyerek yanağımdan makas aldı. Yavrum derken hocam?
"Hadi yat şimdi uyu her an bayılıcakmış gibi duruyorsun. Bu seferlik dersimde uyumana izin veriyorum. " diyerek göz kırptı.

Sevdim lan ben bu hocayı. Kafamı sıraya, kollarımın arasına koydum.
Elleri saçlarıma çıktı ve oynamaya başladı. Bi dk lan. Bu hoca niye benim saçımla oynuyor! Rahat uyuyayım diyedir ya. Aynen aynen öyledir.

Düşünmeyi bırakarak günlerdir doğru düzgün alamadığım uykuya daldım.

Yalçından

Uyuyan bedene bakarak gülümsedim ve yanından kalktım. Sandalyede asılı olan ceketimi alarak sarpın üstüne örttüm. Cam kenarına geçerek telefonumu çıkardım.

"Koçum, burada canımı sıkan insanlar var. "

. . .

"Hocam bu insansı şey uyuyo. " o cırtlak sesle yüzümü buruşturmamak için kendimi zor tuttum. Sahte bi gülümsemeyle buse'ye döndüm. "Kim uyuyor buse? " buse şirin olduğunu düşündüğü bir şekilde gülümsedi ve cilveli bi sesle "hocam bu sarp uyuyor. Hani sizin dersinizde uyumak yoktu. Hmm? "

Sarp haklıydı insanın boğası geliyodu kızı. Sakin ol yalçın. Sakin ol oğlum.
Oturduğum yerden kalkarak sarpın yanına gittim. Saçlarını hafif bir şekilde okşayarak buse'ye döndüm.
"Çocuk senin yüzünden günlerdir uykusuz kalmış. Seni dersimden atmamı istemiyorsan sesini kes ve dersini dinle. "

Bu dediğim karşısında şaşkınca yüzüme baktı. Diğer hocalar bu kıza nası düşmüşlerdi anlamıyorum. Çok iticiydi. Sandalyeye oturmuştumki zil çaldı. Kalkıp sarpın yanına gidecekken karşıma çıkan buseyle durmak zorunda kaldım.

Saçını kulağının arkasına sıkıştırarak yine o cırtlak sesiyle "hocam bir şey konuşa bilirmiyiz acaba? " sıkıntıyla oflayarak geri yerime oturdum. Eteğini Allah katına kadar çektikten sonra cilveli çıkarmaya çalıştığı bir sesle konuşmaya başladı.

"Şeeyy hocam ben pek anlayamadım da konuları. Diyorumki size gitsek siz orada bana özel ders verseniz baş başa hımm ne diyorsunuz?" kız resmen sexs teklif ediyordu.
"Hayır buse. Ben özel ders vermiyorum. Eğer öyle bi yardıma ihtiyacın varsa git başkasını bul. "

Tırnağıyla masa görünmez daireler çizerken " bana bi istisnanız olur ama dimi hocam? " bi eliyle bacağını okşayarak " benim gibi alımlı ve tatlı bi öğrencinizi kırmazsınız. Dimi hocam? " sakın gülme yalçın. Tut kendini.

"Dediğim gibi özel ders vermiyorum. Şimdi çıkabilirsin" istediğini elde edememenin siniriyle hızla çıktı sınıftan. Busenin sınıftan çıkmasıyla sınıfı çok güzel bir kahkaha doldurdu.

Sarp dan

Busenin sınıftan çıkmasıyla kahkahayı bastım. Busenin çabasının boşa çıkması çok hoşuma gitmişti. Sonunda gülmeyi keserek pür dikkat bana bakan yalçın hocaya baktım.

Bir süre daha aynı şekilde baktıktan sonra kendine gelerek "sen ne zaman uyandın? " dedi.

"Zil çaldığında uyanmıştım. Bu arada çok iyi yaptınız hocam. İlk kez şu şıllığı reddeden birini gördüm. Hayır anlamıyorum tipsizde bişi. Şahsen bence ben erkek olmama rağmen ondan daha güzelim. " bu dediğime gülümseyerek açık kahverengi olan saçlarımı karıştırdı.

"Bencede öyle" hocanında benim gibi düşündüğünü öğrenmemle göğsümü kabarttım. "Sağolun hocam. "

Mutlu mutlu böbürlenirken yanağıma inen sert olmayan tokatla ne olduğunu şaşırdım. "O kelimeyi unuttuğumu sanma"

"Upps, alışkanlık hocam"  kafasını bu çocuk akıllanmaz anlamında salladı.
"Sen biraz daha uyu bir dersimiz daha var sonuçta. " diyip kapıya yönelmişken üstümdeki ceketinin varlığını farkedip yalçın hocaya seslendim.

"Hocam, ceketinizi unuttunuz. " bana bakma gereği bile duymadan "sende kalsın ders çıkışı alırım. " diyip çıktı.
Canıma minnetti. Şuan kendi montumu almaya çok üşeniyordum.

Sweetimin kapşonunu kapatarak kafamı sıradaki kollarım arasına gömdüm. Tatlı uykuma geri döndüm.