ÖĞRETMEN~BXB

3

"Uykunu aldın mı? Vallaha harap ediyorsun kendini be oğlum. Sende,
insansın demi,sürekli çalışamazsın. Seninde dinlenmek gerekiyor. "

Yanımda yürüyen arkadaşıma bakarak omuz silktim.
"Eğer çalışmazsam konular yetişmeyecek, eğer konular yetişmezse sınav notlarım düşücek, eğer sınav notlarım düşerse ve üniversite sınavına tamamen hazır şekilde giremezsen annemi hayal kırıklığına uğratıcam, eğer- "

"Lan tamam yeter anladım! En azından bir gün dinlensen bişey olmaz"
Ceyhuna bakış atıp geri önüme döndüm.

"Off kime laf anlatıyorsam. "

"Hem seninde çalışman lazım ceyhun. Şimdilik kopyayla işini hallediyorsun ama sınavda ne bok yiyicen? "

"Boşver kanka beni. Babam beni şirkette bi pozisyona sokar. Ya da en kötü baba parası yer evde camış gibi yatarım. " bu dediğine göz devirerek
"Sen anca camış gibi yat zaten " dedim.

"Sen zengindin demi unuttum ben onu" kafasıyla beni onayladı. Önüme döndüğümde evin önünde gördüğüm arabayla olduğum yerde durdum. Ceyhun neden durduğumu sorgular bakışlar atarken "ne oldu? " dedi.

Evin önündeki arabayı işaret ettim. "Onun arabası" işaret ettiğim arabaya çatık kaşlarla bakarak geri bana döndü.
"O piç heriften bahsetmiyorsun demi?" gözlerimdeki korkuyu görmüş olacakki mırıldanır şekilde küfretti.

"O it hala ne yüzle evinize geliyo lan?! Yürek mi yemiş bu herif! Yediği dayak yetmemiş mi? " öylece durmuş çocukluğumun katilinin arabasına bakıyordum. Tekrardan o adamı görmek,tekrardan onunla yüzleşmek istemiyordum. Yutkunarak dolmuş gözlerimi Ceyhuna çevirdim.

Ceyhun dolmuş gözlerimi görünce beni kendine çekti ve sımsıkı sarıldı. Kafamı omzuna gömerek sessizce ağlamaya başladım. Aynı şeyleri tekrardan yaşamak istemiyordum. Ceyhun elini sırtımda dolaştırarak beni sakinleştirmeye çalıştı.
Kısa bi süre sonra ayrıldık.
"Kardeşim, bak eğer istersen gel bu gün bizde kal. En azından o it gidene kadar kal bizde. Olurmu? "

Aslında iyi olurdu fakat annemle o adamı baş başa bırakmak istemiyordum.
"Olmaz. Annem var. O adamla yanlız kalamaz. " haklısın dercesine kafasını salladı.

"O zaman dikkatli ol. Bişey olursa ara beni. Saniyesinde yanındayım. Tamam mı? " kafamı olumlu anlamda sallayarak zorlada olsa eve doğru yöneldim. Kapının önüne geldiğimde son kez bana endişeyle bakan ceyhuna bakarak kapıyı çaldım.

Biraz sonra ayak sesleri geldi ve kapı açıldı. Annem gülümseyerek
"Hoşgeldin oğlum" dedi. Gülümsemeye çalışarak "hoşbuldum sultanım" dedim. İçeriye geçerek montumu çıkardım ve askılığa astım. Annem içeriyi göstererek
" Demir geldi, içeride. " dedi.

Onun adını duymamla kalp atışlarım hızlandı. O ismi duymak bile beni korkutuyordu. "Anne benim yapmam gereken derslerim var o yüzden odama çıkmalıyım. " diyip odama yönelmiştim ki salondan çıkan şerefsizi gördüm.

"Hoşgeldin sarp. Hayırdır amcanı özlemedin mi, hemen odaya çıkıyorsun öyle? " onu ve yüzündeki piçimsi sırıtışı görmemle geriye doğru gitmeye başladım. Daha iki adım gerileyebilmiştim ki annem elini omzuma koyarak "Geç içeriye de biraz sohbet et amcanla. Sonra çalışırsın dersini. " dedi.

Tam itiraz edicekken annem kendiyle beraber benide salona sürükleyince susmak zorunda kaldım. Annem beni ikili koltuğa oturtarak kendi de tekli koltuğa geçti. Amcam olacak o it de hemen yanıma oturdu.

"Ee anlat bakalım nası gidiyor okul?"

"Niye geldin? " bu dediğime gülümsedi. "Aaa oğlum o nası laf öyle? Amcan o senin" o benim hiçbir şeyim değil. " derin bir nefes alarak anneme döndüm.

"Anne ben üstümü değiştirsem. Şu an hiç rahat değilim çünkü. " annem bir şey demeden demir "git değiştir" dedi
"Sonra ederiz biz sohbetimizi"

Yaptığı imayla iyice gerilirken hızla kalkıp odama çıktım. Odama girdiğim gibi kapıyı kapattım. Ne işi vardı onun burada? Bana yaptıkları yetmemişmiydi? Daha ne istiyordu bu adam benden?

Off layarak dolaba yöneldim. Dolaptan yeşil sweatshirt ve siyah eşofmanımı alarak üstümdekilerden kurtuldum. Dolaptan aldıklarımıda giyerek yatağa oturmuştumki kapım açıldı. Kimin geldiğine baktığımda o şerefsiz olduğunu gördüm.

İçeriye girerek ardından kapıyı kapatıp kitledi. "Ne yaptığını sanıyorsun sen?! " bu dediğime karşın sadece gülümsedi. Kalkıp kapıyı açacakken arkamdan belime sarılıp beni kendi ile kapı arasına sıkıştırdı.

O pis nefesini ensemde hissediyordum. "Nereye gidiyorsun güzelim hmm? Amcanı özlemedin mi? "

"Şeytan görsün yüzünü" bu dediğime gülerek "senin şu hallerine bayılıyorum be sarp" dedi.
"En çok ta bu halin azdırıyor beni. "
"Seni orospu çocuğu. Ne diye geldin lan buraya yine? "

Belindeki ellerini çekerek beni kendine döndürdü. Burnunu boynumda gezdirirken  "seni özledim" dedi. "Sikerim senin özlemini. Yarrak kafalı herif. Yetmedimi lan yediğin dayak? Yetmediyse söyle bir daha dövdüreyim seni. Hem belki o zaman o karnına soktukları şişi bu sefer başka bir yerlerine sokarlar. "

Bu dediklerimin ona hiç bir etkisi olmadığını yüzündeki gülümsemeden anladım. "Annenin işi çıktı. Uzun süre gelmem dedi. Yani şuan seni istediğim gibi sikebilirim. Saatlerce ne dersin güzelim? "

Yüzüne tükürerek "canın cehennemi pislik " dedim. Tükürüğümü eliyle silerek kendini ağzına götürünce yüzümü buruşturdum. İğrenç herif.
Sikini sikime yaslaması ile sinirle "çek o sikini oradan" diye cırladım. O ise pis sırıtması ile boynumu emmeye başladı. Tamam sakin ol sarp. Düşün düşün ne yapabilirsin? Off onu yapmak istemiyorum.

"Demiir" dedim cilveli çıkarmaya çalıştığım sesimle. Boynumu emmeyi bırakarak "söyle yavrum" dedi. "Sikinin üzerine oturmak istiyorum. "
Bu dediğime karşılık "istediğini yapabilirsiniz güzelim " dedi. Ellerimi omzuna koyarak onu geri geri yatağa doğru yürütürken bi anda dizimi kaldırarak sikine sert bir şekilde geçirdim.

Demir küfrederek yere yığılırken bende koşarak kapıyı açtım. Hızla odadan çıkarak montumu ve telefonumu alarak evden çıktım. Nereye gittiğimi bilmeden koşmaya başladım yeterince uzaklaştığımı anladığımda parktaki çardağa oturarak soluklanmaya başladım.

Vücudum deli gibi titriyordu. Hızla telefonumu cebimden çıkararak Ceyhunu aradım. Telefon ilk açılışında açıldı. "Ceyhun" "sarp? Ne oldu? Sesin çok kötü geliyor? "

"Çok kötüyüm Ceyhun, yanıma gelirmisin? "

"Konum at. 5 dk ya oradayım. " aramayı kapatarak ceyhuna konum attım.
Sweetimin kapşonunu kapatarak masanın üzerinde duran kollarım arasına kafamı gömdüm.

Tam onu ve olanları unutmaya başlamışken tekrardan ortaya çıkmıştı. Aynı şeyleri tekrar yaşamıştım. Küçüklüğümden beri o adam bana olması gerekenden fazla yakındı. Her zaman bana dokunmak istiyordu. O adamı babam öldükten sonra bir daha görmemiştim, bir daha görebileceğimi de düşünmüyordum, ta ki bu güne kadar.

Omzuma dokunan elle sıçrayarak tam bağırmaya hazırlanmıştım ki karşımda Ceyhunu görünce rahatlayarak hemen ona sarıldım. Çoktan dolu dolu olan gözlerimdeki yaşlar daha fazla dayanamayarak yanağımı ıslatmaya başladı.

"Ceyhun kendimi çok kirlenmiş hissediyorum. O adam yine- yine yapmaya çalıştı. "
"Şşş sadece ağla. Belki biraz rahatlarsın. "

"Ceyhun ben yine pislendim." dedim başımı kaldırarak. Onunda gözleri dolmuştu. O da benimle birlikte ağlıyordu. "O yine her şeyi mahvetti"
"Birlikte toparayacağız be kardeşim. Birlikte... "