ÖĞRETMEN~BXB

4

"Ceyhun. Abicim uyan hadi geç kaldık be okula! "
"5 dakika dahaaa" bu dediğine göz devirerek komidindeki içi su dolu bardağa elimi daldırarak ıslattım ve elimdeki suyu ceyhuna sıçrattım.

"Eeeyy Ceyhun Rabbin kim? " Ceyhun gözlerini hızlıca açarak korkuyla bana baktı. Onun bu halini görünce dayanamayıp gülmeye başladım.

"Gerizekalı aklım çıktı. Böyle adam mı uyandırılır? "

"Geç kalıyoz salak. On saattir sana sesleniyorum. 5 dakika daha diye diye yarım saat daha uyudun haberin varmı? "

"O kadar oldu mu ya? "

"Oldu. Kalk giyin 5 dakikan var. " diyip odadan çıktım. Benim okul kıyafetlerim ve çantam evdeydi. Orayada o adam oradayken gitmek istemiyordum. Hocalara bir şekil durumu izah etmeye çalışıcaktım.

. . .

"İlk ders ne? "
"Fizik"

"Umarım hoca beni farketmez. Çok dengesiz o, ne der bilmiyorum."

Sınıfa giren hocayla herkez ayağa kalktı. Ben hariç tabii. Çünkü ayağa kalkarsam serbest olduğum belli olacaktı.
"Oturun lütfen çocuklar. " herkesin oturmasıyla görüş açıma giren hocaya bakakaldım. Hoca bu gün ayrı bi yakışıklıydı. Giyim tarzı falan da çok güzeldi. Allah özene bözene yaratmış vallahi. Allah sahibine bağışlasın.

"Sarp! " hocanın bana seslenmesiyle ona olan övgülerim küfüre dönüştü. Yanıma adımlayarak sıramın başına geldi. "Bana ayağa kalkmamandaki sebebini söyleyebilirmisin lütfen? " diyip beni süzdü. "Birde serbest gelmeni? " diyip sırama baktı. Kaşlarını çatarak "birde kitapsız? "

Hoca daha derse başlar başlamaz her eksiğimi farketmişti. Gözleride şahin gibi maşallah. "Hocam cidden çok geçerli bir sebebim var ama şu anda burada konuşmamız pek uygun olmaz. " dedim.

Çatık olan kaşlarını iyice çatan hoca kafasını tamam anlamında sallayarak "tenefüste bir yere ayrılma" diyip benim cevabımı beklemeden arkasını dönüp tahtaya gitti.

"Evet bu gün kütle çekim kuvveti konusunu işleyeceğiz. "

Kafamı tam sıraya koymuştumki yalçın hocanın sesiyle kafamı tekrardan kaldırmak zorunda kaldım.
"Sakın uyuyayım deme sarp! "
O değil hocanın arkası dönüktü nası görüyordu lan beni?!

. . .

Zil çaldığında herkes sınıftan çıkarken yalçın hoca yanıma geldi.
"Gel konuşalım hadi" diyip sınıftan çıktı bende arkasından çıktım. Nereye gidiyorduk bilmiyorum sadece yalçın hocayı takip ediyordum. Yalçın hoca bir sınıfa girerek benimde girmemi bekledi ve ben girince arkamızdan kapıyı kapatıp kitledi. Kapıyı kitlemesiyle geriye sendeledim.

Yalçın hoca korktuğumu anlamış olacakki kaşlarını çatarak neyden korktuğumu anlamaya çalıştı. Bende geri gitmeye devam ediyordum. Sakin ol sarp o senin hocan o sana zarar vermez. Ama o da amcandı o senin ailendendi. O zarar verdiyse hocamda zarar verebilir. Ama yalçın hoca iyi biri. O iyi biri. O sana zarar vermiyecek.

Yalçın hocanın bana yaklaşmasıyla duvarın dibine sindim. "Hocam durun! Lütfen yaklaşmayın. Lütfen" yalçın hocanın yerinde durmasıyla pencereyi açarak temiz havayı içime çektim. Sakin ol sarp. Bir şey yok. O sana zarar vermiyicem. O iyi bir insan.

Omzuma deyen elle yerimde sıçradım. Tam birşey diyecektim ki yalçın hoca konuştu. "Sarp neyden korktuğunu bilmiyorum ama korkma. Bak ben yanındayım. Sana zarar vericek hiçbir şey yok. Sakin ol ve bana neler olduğunu anlat tamam mı? " kafamı olumlu anlamda sallayınca tebessüm ederek elimi tuttu ve beni sıralardan birine oturttu. O da yanıma oturarak "anlat bakalım " dedi.