Onun gözden kaybomasıyla evin içine girdi Taehyung. Kitaplığa yaklaşıp alt dolabın kapağını açtı. İçindeki siyah defteri eline alıp masaya yöneldi. Üstünde ki tişörtü gelişi güzel çıkartıp koltuğun yanına fırlattı. İyice rahatlayınca önündeki defterde yazan kayıtlara bakmaya başladı. O öldüğünden beri sürekli yazıyordu.
İlk kar neredesin?
19..
1994 değil.
1995 buda değil.
1997.
Yılın ilk karı bakalım ne zaman yağmış?Defterin sayfalarını çevirdi.
Çok tuhaf. Ocak, şubat, mart..
Hayır kışın kar yağmamış biliyordum. Sen o değilsin.Defteri kapatacağı sıra durdu. Aklına garip bir hatıra geldi. Hatıranın seslerini duyar gibi oldu.
"Aa bak kar yağıyor sevgilim. Hem de doğduğum günde. Ne kadar güzel baksana şuna. "
Taehyung koşan sevgilisine baktı. Kar ların altında çok güzel görünüyordu.
Taehyung gözlerini kapatıp eliyle başını tuttu. Gözlerini sıkıca yumup ,derin bir nefes aldı. Gördüğü şey Jungkook muydu ama bu anı çok tazeydi.
Defterin bir kaç sayfasını hızlıca çevirdi.
1997..1 Eylül.
"J-jungook bu sen misin? "
Yazan nota baktı.
"Bu yıl , ilk kar senin doğduğun gün yağdı sevgilim. Seni görebilicek miyim? Seninle tekrar karşılaşacak mıyım Eylül Zambağım? "
Taehyung defterin kapağını kapatıp hızlıca yanda duran tişörtünü üstüne geçirdi. Evin kapısını hızlıca açıp dışarı fırladı. Kararmaya başlayan havaya baktı. Çok uzağa gitmemiştir. Koşarak onun gittiği yönden ilerlemeye başladı. O kadar hızlı koşuyordu ki etraftaki canlılar sağa sola kaçışıyorlardı. Onun hızı yüzünden sararmaya başlayan yapraklar Taehyung'un koşuşu ardında bıraktığı rüzgarla yerlere savruluyordu.
Taehyung durup kulağına gelen sesi dinlemeye başladı.Kuş sesleri, şelale sesi, yağmur sesi, ateş sesi ve bir kaç ayak sesi duydu. Ayak sesinin geldiği yönden ilerledi.
Jungkook kararmaya başlayan havaya baktı. Kaybolmuştu galiba. Etrafında ağaçtan başka hiçbir şey yoktu. Korkmaya başlamıştı. Kollarını birbirine sarmış ısınmaya çalışıyordu. Yavaşça ilerlerken ağaçların arasında parlayan ışığı gördü. Gözleri faltaşı gibi açıldı. Hiç beklemeden hızla ışığın geldiği yöne koştu. Ellerini havaya kaldırıp sallamaya başladı.
"Heyy durun, heyy yardım edin lütfenn. "
Otobana doğru koşmaya başladı. Araba onu farketmiş olucaktı ki yavaşça sağa doğru yanaştı. Jungkook içten içe sevinirken arabanın içinden çıkan adamlara baktı. Fazla ürkütücü görünüyorlardı.
"Ne işin var gece gece bu orman'dan çocuk?! "
Jungkook ellerini kendi önünde birleştirdi.
"Kaza yaptım. Arabam çok ilerde bariyerlerden uçtu. Lütfen beni şehre götürün. "
Adamlar birbirine baktı. Sonra biri Jungkook'a ilgiyle bakmaya başladı. Jungkook bu durumdan rahatsız olup geri geri gitmeye başladı.
"Bakışlarını sevmedim. En iyisi geri döneyim ya. "
İçten içe konuşurken adamlardan biri öne fırlamıştı.
"Gel çocuk seni evine bırakalım. Hem kaza yapmışsın bir hastaneye uğrarız hm? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Devil Wings |TAEKOOK|
FanfictionTaehyung'un güçleri bile Jungkook'u durduramıyordu , bu güzel çocuk onu fena halde etkilemişti. Ormanda ilk gördüğü andan beri hissediyordu. Damarlarında akan kan kaynıyordu... semetae ukekook