.
.
.
.
.
Evett sonunda yeni bölümü yazıp atıcam. Baya oldu yazmayalı umarım güzel yazarım. :).
.Garip bir hava soğuk esen rüzgar, dağların eteklerine kadar uzanan sis, gökyüzünün yağmura yakınken aldığı o grimsi renk ve çiseleyen yağmur. Uzanmaya devam ederken gözlerini hafifçe araladı. Gözünü kamaştıran ışık sinirlerini bozdu. Yavaşça doğrulup etrafına baktı. Etrafı ormanla kaplı olan bir açıklıkta tek başınaydı. Uzaklardan atların toynak sesleri duyuluyordu.
Saray'a yakın olmalıydı. Hangi yolda olduğunu, nerede olduğunu bilmiyordu. Bu lanet yeryüzünü doğduğu günden bile sevmezdi.
Tanrı onu ceza çeksin diye yeryüzüne sürgün etmişti. Yıllardır tutsak olduğu o yerden cezası azmış gibi bir de yeryüzünde ceza çeksin istemişti. Onun suçu doğmak, onun suçu annesi ve babasıydı. Meleklerin ve şeytanların yüz karası , aralarında ki en tehlikeli olanı, asla doğmaması gereken biriydi Taehyung.
Çimenlerin üstüne çıplak ayaklarıyla basarak bu dünyadan kendine uzak bir yer aradı. Kafasındaki düşünceleri, içindeki o müthiş kini unutmak için bir yer. Hangi yılda olduğunu bile bilmediği bir yerdeydi.
Nefes nefese kalan beden hızla gözlerini açıp doğruldu. Etrafına baktı odasındaydı. Binlerce yıl geçmesine rağmen burası hâlâ aynıydı. Nefesini düzene soktuktan sonra yatağa baktı. Boştu.
"Nasıl gittiğini duymadım? Oysa yağacak yağmurun bile sesini duyarım. "
Ayağa kalkıp camdan dışarı baktı. Bahçede yerdeki otla cebelleşen biri gördü. Sonra kulaklarına hafif bir çarpışma sesi geldi.
"Yağmur yağacak galiba. Orda durmaya devam ederse ıslanır. "
Taehyung düşündüğü saçma sapan şeylerden dolayı kafanı salladı.
"Seni ilgilendirmez çocuğun ıslanması. "
Kendi kendine konuşup bahçeye çıktı. Eliyle otu çekmeye çalışıyordu. Taehyung arkasından ilerleyip onu izlemeye başladı. Yaptığı şeyin farkına varıp Jungkook'un omzuna dokundu. Jungkook irkilip hızla arkasına dönüp elleriyle kendini korumaya çalıştı.
"Ah korkuttun beni! Sessiz sessiz gelinir mi ? Ayak seslerini bile duymuyorum gelirken! "
"Her seferinde aynı şey. Güzel güzel mi gelseydim? "
Jungkook garip garip bakıp oturduğu topraktan kalkıp üstünü silkeledi.
"Dejavu oluyoruz sürekli. "
Gülümseyip Taehyung'a baktı. Taehyung yerde ki şeyi gösterdi.
"Ne yapıyorsun burada? "
"Şu şeyi çekmeye çalışıyorum. "
Taehyung anlamaz gözlerle ona baktı.
"Niye çekiyorsun? "
Jungkook kocaman oflayıp Taehyung 'a garip bir bakış attı. Sonra işaret parmağını Taehyung'a doğrultup dik dik baktı.
"Sen ne yiyorsun burda ya , hiçbir şeyin yok yemek için, insan bir şeyler alıp depolar. Gerçi senin evinde mutfakta yok ?! "
"Yemeye ihtiyacım yok çünkü. "
"Nasıl yani manyak mısın sen? Ya da dur hayalet falan mısınn!? "
Jungkook iki adım geri atıp Taehyung'a kocaman gözlerle baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Devil Wings |TAEKOOK|
Fiksi PenggemarTaehyung'un güçleri bile Jungkook'u durduramıyordu , bu güzel çocuk onu fena halde etkilemişti. Ormanda ilk gördüğü andan beri hissediyordu. Damarlarında akan kan kaynıyordu... semetae ukekook