Aradan yine iki saat geçmişti ve biz kehanet ateşine varmıştık. Resmen bir kukla gibi bir o yana bir bu yana oynatılıyorduk.
Amelia bir kristale dokundu ve ateş yine körüklendi deja-vu gibiydi ama değildi bunun aynısını bir kez daha yaşamıştık.
Ben geri çekildim ama korkmuyordum. Ne olacağını biliyordum. Masmavi ateşe ilk ben koştum.
Şaşkınlıkla etrafıma bakıyordum. Eski evrenimize gideceğimizi sanıyordum lakin yine farklı bir evrendeydik. Buranın taş, beyaz bir zemini vardı. Ayrıca bir metre ötemde duran şu pembe gölden gözümü alamamıştım. Harikaydı.
Ateşten gelen korkunç ses ile arkamı döndüm. Gelen Aisha'ydı. Hemen ayağı kalktı ve geri çekildi. Ateşin sesinden diğerlerinin geleceğini anlayıp bende geri çekildim. Üçü bir den gelmişti. Athena en altta kalmıştı onun üstünde Zack vardı ve onun üstünde Amelia. Üçü üst üste yığılmıştı.
Diğerleri toparlanınca yola koyulduk
................
3 saat geçmişti yola koyulmamızın ardından. Bizim eve varmıştık. Ev pembeydi ve çatısı ise beyaz.
Koşmaya başladı diğerleri ben ise onları takip etmeye. Pespembe kapıdan içeri girdi Athena ve ardından geri çıktı. Tekrar yola koyulduk.
.........
Kehanet ateşinde mitiklerin duraksaması üzerine konuştum.
"Nerdeyiz, neden burdayız, neden eve girdiğiniz gibi geri çıkıyorsunuz, bir yerde konaklıyıcak mıyız!?"
".............."
"En azından valizler gerekli mi onu söyle?"
"Evet" dedi Zack
"Ne zaman durucaz?"
"Bu gittiğimiz evrende bir saat sonrası 11 ve eve gitmemiz bir saat sürücek evde konaklarız."
...................
Eve gelmiştik. Masmavi duvarları vardı evin. Aisha ile misafir odasına geçmiştik ve misafir odası kan kırmızısıydı.
Saat 11.30 olmuştu ve artık uykumuz gelmişti. Dolaptan bir kaç kıyafet aldım. Bir dantelli buluz ve bir beyaz şort. Banyoya gittim
Üstümü değiştirdim. Banyo dolabını kulanılmamış bir diş fırçaşı bulma umuduyla açtım. Bir tane vardı fakat Aisha'ya yoktu. Bu sefer klozetin karşısında duran çekmeceyi açtım. Burda üç tane daha vardı
Bir tanesini aldım. Mavi diş macununu elimde duran sarı diş fırçasına sıktım. Dişlerimi fırçaladıktan sonra ağzımı yıkadım. Adımlarımı kırmızı kapıya yönlenirdim. Sarı kulbu sola döndürdükten sonra odaya gidip yatağa yattım.
........
Alarmımın "dülülülülüğü!"diye çalması ile kalktım. Boş yere neden sabahın 7'sine alarm kurmuşum ki...
Ah lanet kafa bu gün pazartesi okul var!
Bekle eğer ben bu evrendeysem okula gidemem ne yapıcam?! Devamsızlık girilicek. Of!
...................
Yaklaşık 2-3 saat sonra yukarı kattan gelen adım sesleri ile bakışlarımı telefondan kaldırıp meridvenlere yönlendirdim.
4 farklı evrende bulunmuştuk ve hepsinde bu ev aynıydı. 2 evrende yolda diğerlerinde olmayan binalar görmüştük lakin bu ev hep vardı. Bu evin nesi vardı neyle ilgiliydi.
Mitikler koşarak sırayla merdivenlerden iniyordular. Gözüm Aisha'yı yokladı mitikler merdivenden inince o merdivenlere adımını attı.
Gözüm merdivendeyken Amelia'nın beni kolumdan tutup çekiştirmesi ile ona baktım. Canım acıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi Ay
FantasyAslında her evrendeki gezegenin birer uydusu vardır. Peki evrenlerin kurucusu olanlar. Dört ay ve bir güneş. Dört ay her mevsimde her evrene sıra ile güçlerini temsil eder ve normal ayları parlatır. Buna dayanan milyonlarca kehanet var fakat bir tan...