Gördükleri karşısında dehşete düşmüştü genç kız. Ölüm gördü, büyü gördü, kara büyü. Bu efsanenin hayra alamet olmadığı belliydi ve başlarına dert açılmış gibi gözüküyordu.
Evrenleri kuran dört ay ve bir güneş vardır onları temsil eden ve her evrende aynı olan 5 tanrı, tanrıça. Bir çok evrende çok daha fazla tanrı olduğu o evrenin çoğunluğu tarafından kabul görür. Bir çok din farklı tanrılara inanır ama 5 doğru tanrı vardır; Hena, Artemis, Poseidon ve Zeus.
O dört ay her mevsim sırayla gecelere ışık tutar; mavi son bahar, kırmızı yaz, mor ilk bahar, kara kış.
Bu kehanet ise onlarla ilgiliydi işte. Eva'nın büyük bir görevi vardı ve bunu yapamazsa bütün kurucular yok olacaktı, eğer yapabilirse herkes kurtulacaktı. Karşılığında omuzlarına bir canın yükü binecekti. Bunu yapabilmesi gerekti, bir can almak herkesin canını almaktan iyidir.
Eva yumuşak bir kızdı. Birisini öldüremezdi, kendini koruyamazdı, savaşamazdı. Bunların hepsini öğreticeklerdi mitikler, daha çok yolları vardı. Adım adım ilerlenecek yollar.
Eva'nın Anlatımından
Athena'nın neden kapıya dokunduğunu merak ederken onu izliyordum. Bir anda korku ile arkasını dönünce ben de korktum. Bana doğru hızlı adımlarla yürümeye başladığında bir şey olduğunu anladım.
Beni kolumdan kavrayıp peşinden sürükledi. Doyamamıştım şu son 4 gündür çekilmeye. Bileğim acıyordu ama Athena bunu umursamadan beni çekiştiriyordu.
En sonunda Athena durduğunda kendimi üst katta buldum
Genel anlatım.
Aisha alt kattaydı ve ne olduğunu merak ediyordu, diğer herkes yukarı kattaydı ama o alt katta yanlız kalmıştı. Adımını mermer merdivene atıp yukarı adımını attı. Athena Aisha onu göremeden bir kapıdan içeriye girdi ve diğer mitiklerin yanına döndü.
Aisha ile Eva yanyanaydı şu an. İkiside şaşkınlıkla Athena'nın az önce içeri girdikleri kapıdan bakıyordu.
Ağızları açılmıştı. Bu şaşkınlık meraktan ötürüydü. Ne olduğunu bilmiyorlardı. Evangeline'in az da olsa biliyordu, bu kendisi ve bir efsane ile alakalıydı.
Aisha'ya açıklama yapma gereği bulmuyordu. Ne olursa olsun öğrenecekti. Belki oda bu kehanetin bir parçasıydı fakat. Olamazdı, Aisha Eva gibi Ay'ları görememişti.
Aisha ve Eva kapının gıcırdaması ile kapıya baktılar. Amelia bir koluyla Eva'yı bir koluyla Aisha'yı kavradı. İkisini beraber içeri çektiğinde bütün gözler kapıya bakıyordu.
Amelia, Eva ve Aisha'yı bırakıp yerine oturdu.
"Onlara ne diyicez, ne yapıcaz?"
"Bir şekilde açıklamamız gerekiyor"
"E nasıl bir şekilde?"
"Bilmiyorum, açıklamamız gerektiğine dikkat çekmem yetmez mi!?"
"Maalesef hayır onu herkes biliyor!"
Herkes gergindi. Aisha ve Eva'nın gerginliği mitiklerinkiyle aynı değildi onlar ne olduğunu bilmiyordu.
Zack hiç düşünmeden lafa daldı
"Tamam şöyle desek ya, sen bir kehanetin seçilmiş kişisisin. Ve dört dönem içinde birisini öldürmen lazım. Bu zor olacak ve eğer öldüremezsen kurucular yok olacak ve bütün evrenler yok olacak."
Eva bir çığlık koparınca eli ağzına gitti ve Aisha'yı dirseğiyle dürttü. Eva ve Aisha bakışırken Athena dışarı çıktı.
Eva'nın anlatımı
Bu sefer emin olmuştum. Ben gerçekten de bir seçilmiş kişiydim ve kahretsin ki herkesin yani bütün canlıların canı benim elimdeydi. Bu inanılmazdı. güç ama kötü olan hayır karanlık değil aydınlıkta değil bir çeşit güç ve benim elimde bile değildi.
gözlerim kocaman açıldığında geriye adım attım. anlamıyordum, neden ben, nasıl ben.
peki bunu nasıl yapıcaktım. hiç bir şey bilmiyordum. ne dövüş, ne adam öldürmeyi, ne de bu evrenlerin nasıl işlediğini. eğer farklı evrenlerde herkesin zıttı varsa o kişinin de vardır ve bu her evrende onu öldürmem gerektiği anlamına mı geliyordu. çünkü evrenler sonsuzdur. eğer mantık buysa neden bir kehanetle uğraşasın ki direk tarih atıp her şeyin yok olacağını yazsana.
düzgün düşünemiyordum. korkuyordum
"onu eğitsek ya?" diye bir fikir çıktı Amelia'dan
gözlerimi kıstığımda düşüncemi okuduğunu düşündüm -hiç bir şey bilmiyordum. ne dövüş, ne adam öldürmeyi-
" ben bir büyücüyüm ve türüm zihinleri okuyabilir"
gözlerimi bu sefer kocaman açtığımda ağzımda öyle açılmıştı. aynı zamanda tepkime de şaşırıyordum çünkü buna şimdiye alışmış olmam gerekirdi. ışınlanma tamam kehanetler tamam evren değiştirme tamam halisünasyon gibi zihnimde beliren sözde kurucular da tamam bunu mu kaldıramadın eva!?
gözlerimi kapattığımda bunları duymadığını umdum.
"duydum"
dudaklarımı birbirine bastırdığımda Zack'de bunları okumuş olacak ki güldü. o da bunu duyabiliyor muydu?
ürperdim. her şey bu kadar ani olmak zorunda mıydı? ölüyordum burda!
"e peki nasıl eğiticeksiniz?" dedim Amelia'ya cevap vererek.
"sen seçilmiş kişisin, muhakkak güçlerin vardır. var mı?" dedi Athena
"olsa bilmez miyim?!" diye çıkıştım. sesim düşündüğümden yüksek çıktığında tüm gözler ban döndü. zaten lanet olsun ki bendeydi ama bunu tekrar fark etmiştim. elimi yumruk yapıp açtığımda elimi alnıma çarptım.
bu yolun sonu yoktu. ufuktan da ötedeydi engin denizlerin en ötesinde.
............
kış bahçesi gibi bir yerdeydim ama daha büyük ve daha fazla eşya vardı. beni burda eğiteceklerdi. eğiticeklerdi... bana bir şey öğretmeyeceklerdi. bana bildiğim bir şeyi bildiğimi göstereceklerdi. tuhaf.
sonlarında bir başlangıcı olur aslında. sonunun geleceğine karar verdiğin o andır işte. ben bunu yaşıyordum. korkuyordum ama içime atıp omuzlarımı dik tutuyordum. ruhum da doluyordu. onun da sonu geliyordu. en ufak hatamda bu son büyük bir patlamaya dönüşüp evrenleri bir tane bile kalmayana dek yok ederdi ama ben sadece kendi sonumun gelmesini istiyordum.
başlangıcın sonu sonun da başlangıcı gelmişti işte
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi Ay
FantasiAslında her evrendeki gezegenin birer uydusu vardır. Peki evrenlerin kurucusu olanlar. Dört ay ve bir güneş. Dört ay her mevsimde her evrene sıra ile güçlerini temsil eder ve normal ayları parlatır. Buna dayanan milyonlarca kehanet var fakat bir tan...