Sabah sabah annemin bağrışlarını duydum
Annem: haydi dashie uyan okula gitme zamanı
Ben: okey
Okulun ilk günüydü şık olmam lazımdı biraz makyaj yaptım , okul kıyafetleriniz rin kagamine'ninkiyle aynıydı , saçlarımı düzleştirio kahkülümü yana aldım , muhteşem görünüyordum , kahvaltımı yaptıktan sonra okula gitmek için siyah üzerinde neon ışıltılı desenler olan botlarımı giydim , okulun kapısına vardım rahat olmalıydım o anda fluttershy aradı
Fluttershy: ee şey rainbbow dash okulun girişinde bekletmisin biz ordayız
Ben: peki
Telefonla mesajlaşıyordum o anda birine çarpınca yere düştüm
Ben: önüne baksana manyak
O: ben...ben.. Çok özür dilerim
Gerçekten yakısıklı çocuktu yemyeşik gözleri vardı uzun boyluydu kaslıydı
Ben: ahh tamam sorun değil
Kaldırmak için elimi tutmuştu biraz utanmıştım
O: buralarda yenisin gaiba adın ne
Ben: (sessizce) rainbow dash
O: anlayamadım
Ben: (sessizce) rainbhow dash
O: biraz daha sesli söylermisin
Ben: Rainbow dash
O: tanıstığımıza memnun oldum ben soarin
O anda arkadaşlarım aklıma gelmişti gitmem lazım dedim
Applajack: nerde kaldın dashie
Ben: biraz işim vardı futbol gibi mesela
Twilight: eminmisin
Pinkie: oooooooo
Rarity: o kimdi
Ben: neyden bahsediyorsun rare ?
Rarity: o çocuk
Ben: nerden tanıyayım
Twilight: üstunw gitmeyin
Okul dolabını kitapları koymak için açmıştım biriyle sırt sırta çarpmıştım soarindi dolaplarımız yan yanaydı
Soarin: afedersin dashie
Ben: sorun değil
Yüzüm kızarmıştı saçımın onunden bir tutam alıp parmağıma doluyordum
Applejack: hadi ama dashie
Ben: peki geliyorum
