BAY EGO

Yaşasın Pazar Günleri !

Ev biraz dağınık olmasına rağmen umursamadan odama gidip yatağa güzelce bir yayıldım. Arkadan bi fon müziği eksikte ki telefonun mesaj sesi her şeyi halletti...
Aylık her yöne 3000 dakika ister miymişim? SİZENE. İstesem söylerdim zaten. Kapattım telefonu, vurdum kafayı yattım.

Uyandığımda gece saatleriydi. Ee sonuçta bir süre sonra bünye sıkılıyor uyumaktan. Kalktım çay koydum, atıştırmalık birkaç şey hazırladım. Atıştırmalık dediğim şey menemen olur. Güzelce yedikten sonra telefonum aklıma geldi, bi açayım dedim... 100 Tane mesaj.. (abartma payımda var)
Hepsi Hakan ve Hatice'den. Merak etmiş beni canlarım. Arayıp ulaşamamışlar.

Onların mesajlarını teker teker okurken birden Yasemin geldi aklıma. Günlerdir ne arıyor ne soruyor diye geçirdim içimden. Sonra da sabah ararım diyerek biraz tv izleyip uykuma devam ettim...

Pazar günleri diğer insanlar için gezme, alışveriş, piknik gibi bir anlama sahip olabilir fakat benim için öyle değildir. Pazar demek geç yapılan kahvaltı, boş magazin haberleri ve ev topuzundan oluşur. Uyanıp iyi bir kahve yaptım kendime. Ve tüm gün sersemce evde oturacağım bir güne mutlu başlamıştım. Zaten öğlenin 3'ünde uyanmak bile keyifti bana.Halbu ki başıma gelecekleri duysam oturur ağlardım...