"Yaa gerçekten miii?" dedim dediğinden sonra.
"Evet gerçektenn" diye cevap verdi hafif gülerek. Kelimenin sonunu uzatmıştı Bu beni güldürmüştü.
"YİAA TONTİŞ MAFİA ÇOK TATLISIN SEN... AGUCUK BUGUCUK" Diyip yanagını sıkmaya başladım.
Hemen kafasını bana döndürüp konuştu.
"NE! Tontiş mafia mı?!"
Çünkü
"Evet tontiş mafia.. Yanaklara bak uyy yumuşacık öpücük bugucuk" dedigimle kahkaha atmıştı.Onu ilk defa böyle gülerken görmüştüm.
Merdivenlerden aşagı böyle inerken aşagıdaki bütün korumalar ve namjoon jimin jin hoseok eunwoo bize gözlerini açmış agızları açık bakıyorlardı.
"Kim taehyung ve kahkaha??" demişti jimin
Eunwoo "Bu adam delirmiş olmalı tch tch" diyip elindeki not defteri ile mutfağa gitti.
Namjoon elindeki dosyayı yere düşürmüştü
Gülme sesi cam silme sesine benzeyen adam ağzındaki suyu püskürtmüştü.
Hoseok " vay anasını çocuk kendini taehyung'a benzetmiş "
Taehyung'un gözü benim baktıgım yere bakınca yani içerideki maymunlara bakınca gülüşü solmuş ciddi hale bürünmüş ardından bogazını temizlemişti.
Beni kucagından indirmeden koltukta oturan hoseok ve jimin'in ortasına oturtmuştu.
Üzerini düzeltip eunwoo ya seslenmişti "eunwoo"
"Buyrun bay kim"
"Ju-jungkook için bir şeyler hazırla sabah yemek yemedi tüm gün aç kaldı"
Jimin, namjoon, hoseok ve jine beni kontrol etmelerini söyledikten sonra çalışma odasına gitmişti.
"Jungkook'u kontrol edin sakın kaçmasın birazdan geliyorum"
"Ee jungkook patronu nasıl ayar-" jimin konuıştugu sırada namjoon eliyle jimin"nin ağızını kapatmıştı o sırada da jimin den "mmHg" diye sesler çıkıyordu. Namjoon'nun eli agızında olduğu için konışamıyor tepiniyordu.
"Ne"
"Diyor k-" namjoon bu sefer hoseok'a öldürücek gibi bakmış susturmuştu.
++++
Jungkooo yemegini yedikten sonra gine odasına kapatılmıştı kaçma pilanları kuruyordu aklında.
Yataktan kalkıp elerini önünde bağlayıp diger elini ise çenesinin altına koyup odada tur atmaya başladı.
"Pff nasıl kaçıcam" diyip oflayarak kendini yatağa attı
Sırtını geriye atarak yumuşak yataga düştü gözlerini kapatıp yatakta kelebek yaptı, gülerek.
"Çığlık atasım varrrr" Diyip gülmüştü
"AAAAAAAAAAAAA" çığlık attıktan sonra odasının kapısı sert bir şekilde açılıp korumaların ona sillah doğrultugunu görmüştü.
"Ne yapıyorsunuz, o silahları alıp gözünüze sokarım indirin çabuk" jungkook kaşlarını çatıp bağırmıştı.
Ardında Taehyung korumaların arkasından dirseklerine kadar sıyırmış ve siyah pantolonunun içine koydugu gömleği ile bagırmıştı.
"O SİLAHLARI İNDİRİN! ONA HERNANGİ BİR SİLAH VEYA TEHLİKE İÇEREN BIR ŞEY TUTMAYACAKSINIZ DEMEDİM Mİ?!"
Korumalar hemen elindeki silahları indirmiş ve Taehyung'un önünde egilmişti.
"Emredersiniz patron, üzgünüz"
"Tamam gidin şimdi"
Taehyung onları göndermişti şimdi sadece ikimiz vardık bu odada.
Taehyung gözlerime bakıp odadan geri çıktı.
"YA BEN HEP BURDA MI KALACAGIM"
Taehyung kapıyı geri açıp sırıtarak konuştu.
"Üzgünüm bebeğim alışacaksın" diyip kapıyı geri kapatı
_________
Bundan sonra sınır koyacagım aq sınır koymak istemezdim ama hiç yorum ve oy yok o yüzden
Sınır: 5 oy
Yorum sınırı koymayacagım hiç yorum olmadıgı için
Diger bölümde görüşmek üzere...
~bloom
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BORN IN BLOOD•TAEKOOK
FanfictionUYARI: İlk ficim olduğu için mantık hataları yazım yanlışları olabilir fici final verdikten sonra düzenlemeyi düşünüyorum Okumayın. Jungkook mafia Taehyung'un gözüne biber gazı sıkmıştı "Hey uyan!" "N-ne" "Salak velet" MPREG! semetae ukekook