12. Bölüm

211 23 32
                                    

Bu bölüm çok fazla söve bilirsiniz o yüzden kendinizi hazırlamanızı öneririmm~~
İyi okumalar.

Ben hala yaşadığım şoku atlatamamış bir şekilde köşede annemin Alper abiyle Altay abiye sarılışını izliyodum.

Alper abi sanki beni görmemezlikten geliyodu.

Altay abi ise hala şoku atlatamamış olacakki annemin sarılmasına karşılık verirken bana bakıyodu.

Gözlerim Alper abiye döndü. O da sadece 2 saniye kadar bana baktıktan sonra önüne dönüp bahçeye yürümeye başladı.
Saki ben yokmuşum gibi...

Alper abinin yaptığı hareket karşısında biraz kırılmıştım o yüzden hızlıca odama çıktım.

Odama çıktıktan sonra kendimi yatağa attım. Ve olanları düşünmeye başladım.

Alper abinin böyle davranması çok tuhaftı. Altay abi bile böyle şaşırmışken onunda şaşırması lazımdı. Çünkü Altay abi bilmiyosa Alper abide bilmezdi benim onların gerçek kardeşleri olduğumu. Ama Alper abi şaşırmadığından ve sanki onun kardeşi olduğumu bildiği gibi durduğundan. Yoksa Alper abi yıllar öncesinden...

Hayır hayır olamaz imkansız hem nasıl bilebilir ki benim olduğumu bilemez. Ama o kazada...

Düşündüğüm şeyleri daha fazla düşünürsem kaldıramayacağım için kıyafet odama gittim ve dolabımı açtım içinden bir kaç kıyafet alıp giymeye başladım.

Hazırlandıktan sonra saçımı açık bıraktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hazırlandıktan sonra saçımı açık bıraktım. Üstümede montumu alıp odadan dışarı çıktım.

Merdivenlerden aşağı inmeye başladım. Merdivenin sonlarına gelmeye başladığımda daha sessiz ve yavaş inmeye başladım. Zaten salondan sesler geliyordu.

Son basamaktan da indiğimde Atlas ve Sinanlarında geldiğini gördüm. Herkes Alper ve Altay abinin etrafında toplandığı için kimse beni görmedi. Bende hızlıca kapıya doğru giderek ayakkabımı alıp dışarı çıktım.

Kapının önünde ayakkabılarımı giyip cebimdeki telefona baktım saat beşe geliyordu.

Bahçeye baktığımda normalde olan korumaların arka tarafta olduğunu gördüğümde bahçeden hızlıca çıktım ve sokaktan aşağıya koştum.

Koşmak biraz iyi gelmişti ama nefesim daralmaya başlayınca yavaşladım ve yürümeye başladım.

Caddeye çıktığımda etrafa bakarak yürümeye devam ettim. İlerde bir yerde kebabçı görmemle hızlıca oraya gittim.

Aklıma gelen fikirle sırıttım ve içeri girdim.

"Ne istersin kardeşim?" diye soran adama baktım ve konuşmaya başladım.

"Ee abe men one ürfe kibab." dediğimde adamın yüzünde oluşan ifadeye karşılık gülmemek için kendimi zor tuttum.

"Hasan bi baksana oğlum turist herhalde bu senin ingilizcen vardı." diyince arkadan bi çocuk çıktı ve yanıma geldi. Abi onun ingilizcesi var ama benim o kadar iyi bi ingilizcem yok. Diyemedim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 21 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bu Hayat mı¿Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin