love is a game?

118 5 1
                                    







●•♪.

Huzurla uyuduğum geceden eser kalmamış panikten vücudumu titrerken bulmuştum. Taehyung hala uyuyordu. Henüz hiçbir şeyden haberi yoktu. Salondaki banyoya girip kendimi kitlemiş derin nefes alıp kendime gelmeye çalışıyordum ancak bir faydası yoktu. Yine aynı şeyler oluyordu.. yine ölüm tehditleri alacaktım tıpkı iki sene öncesi gibi.

Jimin Arıyor

Titreyen ellerimle telefonu açmaya çalışırken üç kere düşürmüştüm.

📞

Jimin
Alo?
İyi misin Jungkook? Ses versene!

Jeon
hyung!

demiştim ağlamaktan titreyen sesimle.

Jimin
Ağlama lütfen! Biz buradayız
Halledeceğiz söz veriyorum

Jeon
Olmayacak hyung..
Kendi hayatımı mahvettiğim gibi bir de Taehyung'un hayatını da mahvediyorum
Nefes alamıyorum

Jimin
Sakin ol dinle beni
Jeon!
Sikeyim
Ses ver!

Nefes alamadığım için telefonu kenara atmış ellerimi yere yaslamış bir vaziyette kendimi tutmaya çalışıyordum. Kararan gözlerim buna müsaade etmiyordu. Hayatım önceki gibi olmaz diyordum artık sadece güzel şeyler olacak diyordum ancak olmuyordu. Kendim yetmiyormuş gibi pisliğimi Taehyung'a da bulaştırmıştım. Haberi görünce ne tepki verirdi? Nefret ederdi benden!

Bedenimin titremesi kendimi tutmamı zorlaştırırken kapıya ulaşmaya çalışıp kilidi açmaya çalışmıştım ancak olmuyordu. Ellerimin titremesi durmayıp bana hiç yardım etmiyordu. Almaya çalıştığım nefesler yeterli gelmiyordu.
''Taehyung kurtar beni'' sesim çıkmıyordu. Bağırıp sesimi duyurmak istemiştim ancak sesimi çıkaramıyordum.

''Taehyung''
gözlerim iyice kararınca dengemi sağlayamamış yerde kaymıştım. Kafamı zemine vurduğum için acısını hissediyordum ancak beni diri tutan bu acıydı şu an. Elimi kafamın altına götürüp acıyan yere bastırmıştım. Kendimi kaldırmak istesem de birçok kez başarısız olmuştum. Banyoya doğru gelen hızlı ayak seslerine umudumu bağlamıştım.

''Jeon!'' gelmişti işte.
''Jeon aç kapıyı sikeyim!''
''Ses ver güzelim! iyi misin!''

Konuşmak istiyordum ancak yapamıyordum. O kadar güçsüzdüm ki... Yoongi hyung hep güçlü olmama gerek olmadığını çünkü beni koruyan hyunglarım olduğunu söylemişti ancak hiç kimse yoktu yanımda şimdi.

''Jeon! Kıracağım kapıyı''

Kapıya vurulan sert darbeleri duyuyor ancak bir şey yapamıyordum. Elimin kilide gidebilmesini çok istemiştim ancak ayağım kaydıktan sonra çoktan lavabonun altına düşmüştüm ve oraya uzaktım. Kapı büyük bir gürültüyle açıldığında yere yanıma çöken bedeni hissetmiştim.

''Jeon! sevgilim! iyi misin! sikeyim başın kanıyor!''

Elleri omuzlarıma gitmiş ve beni oturur pozisyona getirmişti. Taehyung'un telefonundan gelen Namjoon'un seslerini duyabiliyordum.

''Ambulans geliyor Taehyung'' Ambulans çağırmışlardı benim için. Ben, Taehyung'un beni hiç böyle görmesini istememiştim.

''Jeon ne olur bir şeyler söyle sevgilim'' sesinin titremesinden ağladığını anlayabiliyordum.

Ağlama deyip sarılmak istiyordum ama yemin ederim yapamıyordum.

Tek kolunu bacağımın altına attığında beni kucaklamıştı. Bahçeye çıktığımızı havanın değişmesinden anlamıştım. Güçsüz bedenim o koşarken öylece sallanıyordu kollarının arasında. Güzel bir gece geçirmiştik ancak her şey benim paylaştığım gönderiden sonra mahvolmuştu işte böyle. Onu üzmeye ne hakkım vardı ki benim? Siren sesi kulaklarıma dolduğunda ambulansın çoktan gelmiş olduğunu anlayabiliyordum. Kollarımı kaldıracak gücüm yoktu öylece salınıyordular.

I listen for a while  - TAEKOOK +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin