clinging to life

152 7 8
                                    






·.¸¸.·'¯'·.·.¸¸.·'¯'·.·.¸¸.·'¯'·.

Gözlerimi açtığımda hala Taehyung'un kolları arasındaydım. Duvardaki saat sabah altıyı gösteriyordu. Kendimi daha iyi hissediyordum düne göre. Başımı Taehyung'un göğsünden ayırıp yastığa koyduğumda yüzünü izlemek için güzel bir fırsat yakalamıştım.

Onu üzdüğümü veya benden nefret edeceğini düşünüyordum ancak bunların hiçbiri olmamıştı. O gerçekten beni desteklemiş ve yazılan şeyleri saçma sapan bulduğunu söylemişti. Henüz onun hakkında bilmediğim çok şey vardı, aynı şekilde o da benim hakkımda çoğu şeyi bilmiyordu. Yaklaşık bir haftadır birbirimizi tanıyorduk ve aramızdaki çekim çok güçlü olduğundan birbirimizden ayrılmak istemiyorduk. Yanındaki yerimi hiç yadırgamamıştım ilk günden beri. Ellerimi yüzüne yerleştirip bütün yüzünde turlamıştım yavaşça. Derin bir nefes alıp burnundan soluduğunda uyandığını anlamıştım.

Yüzündeki elimi tutup parmaklarımın uçlarını öpmüştü teker teker.

''Günaydın teyung''

''O ağzını yemem için mi sabah sabah şirinlik yapıyorsun?''

''Hmmm yersen çok mutlu olurmuşum''

''İstersen daha mutlu edebilirim seni hm?'' Gözlerini açıp yüzüme baktığında yaramaz gülüşünü görmüştüm.

''Edersen çok çok daha mutlu olurmuşum'' Elini çeneme yerleştirip kavradığında dudaklarını kapamıştı dudaklarımın üzerine.

O kısa öpüp çekmek istese de ensesinden tutup kendime bastırmıştım.

''Teyung?''

''Hmm söyle güzelim'' kafasını göğsüme yaslamış oradan konuşuyordu.

''Seni üzmedim değil mi?''

''Neden beni üzesin ki sevgilim?''

''O haberler falan işte.. benden nefret edersin sanıyordum''

''Senin ne suçun var ki ben senden nefret edeyim güzelim? Seni hiçbir şey uzaklaştıramaz benden. Anladın mı?''

''Anladım teyung''

''O ağzını var ya..''

''Eee?''

''Yiyeceğim şimdi'' Kafasını göğsümden kaldırıp tekrar dudağıma yapıştığında daha derin öpüşmeye başlamıştık. İkimizin de sabah ereksiyonu yaşadığını biliyordum ve bu durum çok hoşuma gidiyordu aslında. Elimi göğsünden ayırıp penisine doğru kaydırmıştım.

''Mmm benim bebeğim yaramazlık mı istiyor?''

''hmmm hmmm'' çenemdeki elini indirip, penisinin üzerindeki elime koyup kendine bastırmıştı. Elimi yana atıp üzerime çıktığında bacaklarımın arasına girmiş, bacaklarımı kalçasının üzerinde birleştirerek kendini bana bastırmıştı.

''İyi hissediyorsun değil mi güzelim? Seni zorlamak istemiyorum''

''İyiyim sevgilim devam et'' üzerimde sürtünüp kendini bana bastırırken elimi ensesine koyup dudaklarımızı buluşturmuştum. O üst dudağımı kavrarken ben de dolgun alt dudağını emiyordum. Dişlerimin üzerinde dilini gezdirip yanaklarıma kadar ilerlettiğinde kendini daha çok bastırmıştı bana. Öpüşmemizin arasında bacaklarımı kalçasından ayırım hafifçe doğrulduğunda bacaklarımdan kavrayıp beni yüzüstü pozisyona getirmişti. Ellerimi kafamın altındaki yastığa çıkarıp sıkmaya başladığımda kendini tekrar vücudumun üzerine eğip önce kalçama bir şaplak attıktan sonra kalça arama kendini iyice bastırarak sürtünmüş daha sonra ensemden aşağıya da öpücükler bırakmıştı. İnler tondaki nefesini kulaklarımda hissetmek benim de inlememe sebep olduğunda üzerimden kalkıp ellerini eşofmana getirip aşağıya sıyırdığında üzerimde tişört varken altım çırılçıplak kalmıştı.

I listen for a while  - TAEKOOK +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin