Uyandığımda tek başıma odadaydım. Kalktım ve mutfağa ilerledim.Tam da tahmin ettiğim gibi dağınıktı ve bulaşıklar batmış bir haldeydi.Önce ibiği sıcak suyla doldurdum ve leğene eğilerek yüzümü yıkayıp,dişimi fırçaladım.Leğeni boşalttıktan sonra ibikle leğeni de gelişi güzel yıkadım.Sıra bulaşıklardaydı.Su ısıtarak mutfağı bir güzel temizledim.Kardeşim dışarıda arkadaşlarıyla bisiklet sürüyordu.Annem ne zaman gelecekti acaba?Bilmiyorum.Merak da edemem.Yemek pişirmem yasak ancak akşam için patates,soğan ve havuç soyabilirdim.Sonuçta haftanın bu günü hep patates yemeği yiyoruz.Anneme dün tezgâhı toplattırdım,acaba yanlış mı anladı?Aman ne yanlış anlayacak sen işine bak.Evet,ben gidip ders çalışayım.İşimi bitirdikten sonra odama geçtim.Kitap ve defterlerim için yer olmadığı için yaratıcılığımı kullanarak dolabın altındaki boşluğu düzenli bir şekilde kitaplık olarak kullanıyorum.Zaten çok çeşit kitaplarım yok,sadece okul kitapları.Bu gün pazar olduğu için okula gitmemiştim.İsabet olmuştu.Yoksa dünki olaydan sonra kesin uyanamayarak geç kalırdım.Okuluma çok değer verirdim. Hep derslerim 5 üzerinden 5 oldu şu zamana kadar zaten daha 4.sınıfım yani bence normal.
İlk önce ödevlerimi bitirdim.Birazcık da okuma alıştırmaları yaptım.Sıra kardeşimdeydi.Zorla eve çağırdım.Bana atarlı bir şekilde sinirli bakışlarla söylene söylene girdi.1'e gidiyordu ama herşeye öfkeli anlamıyorum.Acaba evlatlık mıyım da ikisi de böyle davranıyor,anlamadım gitti...Ne alakası var o daha çocuk nereden anlayacak da bana böyle davranacak daha 7 yaşında.
Aynı şekilde ödevlerinden sonra okuma alıştırması yaptık ama olmuyordu.Okuyamıyordu.Zorlamad-
ım ne de olsa daha küçük.Yarın okul ve kardeşimi banyoya soktum ve yıkamaya başladım.Banyodan sonra tırnaklarını keserek sıkıca giyindirdim.Ondan sonra bende aynı şeyleri yaparak çıktım.Hala annem gelmedi.Kardeşimle büyük salonda televizyon izliyorduk.Kapı gıcırdayarak açıldı.Saat öğleden sonra üç buçuktu.Annem geldi zannederek dışarı çıktım.Kapıda yüzü tanıdık biri duruyordu.Ama tam çıkaramıyordum.Kim olabilirdi ki?Biraz da bana benziyor gibiydi.Selam vererek yanıma doğru geldi.Sesi hüzünlüydü.Dev cüsseli vücuduyla sarılmak istedi.Korktum.Bu kim olabilidi ki bana sarılıyordu.Yerimden sıçrayarak geri çekildim.Kolları hava da kaldı Kapının yanında süslü iki poşet vardı."Konuşalım mı kızım?"
Tam olarak kimdi?Neden kızım diyor?Baban mı acaba?Bunca zaman sonra neden çıkıp gelsindi ki?Annem varken nasıl cesaret edebilirdi.O kadar dövdükten sonra,karısı ondan kaçtıktan sonra hangi yüzle?Gözleri dolmuştu.Bir şey söylesem bu koskoca adam hüngür hüngür ağlayacak gibi duruyordu.Belki o değildi.Annem hakkında sormaya gelmiştir belki.Diğerleri gibi.Kimse olmadığı için samimiyetle kızım diyor olabilirdi.Ne de olsa ben de o kadar küçük değildim?Küçük değil misin?(!).Küçük müydüm?
İçeri davet ettim.Çay koydum.Ortaya azıcık ikramlık koydum.Ne de olsa misafirdi."Misafir atandan büyüktür".Kardeşim bu olayı fırsat bularak arkadaşlarının yanına gitti.Çok yaramazdı.
Konuşmaya başladı:
"Kızım beni tanıdın mı?"
"Hayır tanımam mi gerekiyor?Tam çıkartamadım?"
Adam ağlamaya başlamıştı.
Ne oluyordu böyle ya!"Kızım ben senin babanım..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dejavunun Yankısı
Roman pour Adolescents***** Dejavu nedir?Yaşadığın anı daha önce yaşamış gibi hissetmek değil mi?Peki başka birinin yaşadığını benim de yaşıyormuş gibi hissetmeme ne ad verilir?Dejavunun başka bir türü mü? Çok kafam karışık... Halk arasynda hiç şu sözü duydunuz m...