3.Bölüm; Bozkurtların Ölümü

190 40 95
                                    

"Vatan sağolsun da, Vatan dediğin kaybettiğimiz o evlatlarımız değil mi?"

"Vatan sağolsun da, Vatan dediğin kaybettiğimiz o evlatlarımız değil mi?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*

Gülüşlerimiz yüzümüzde
soldu.Turan abi sırtından giren kurşunun acısıyla bana doğru sendeledi. Dağ gibi adam kollarıma düştü, dizlerinin üstüne çöktü ve kendini acıya teslim etti.

"Turan abi! Abi ayağa kalk kurban olayım!"

kafasını zorlanarak kaldırdı "Halimem'e onu çok sevdiğimi söyle olur mu?" Acı şekilde gülümsedi. "Birde affetsin beni."

Gözlerimden yaşlar bir bir süzülmeye başladı.

"Kendin söylersin abi hadi kalk gidelim nolursun."

Bana cevap veren tek şey koca bir sessizlikti. Yerde oluşan ve gittikçe büyüyen kan göletini görmemle ağlamam daha da şiddetlendi artık hıçkırıklarımdan başka ses yoktu.

Karşıdaki çoktan gebermiş.Yaşasaydı ona cehennemin yedi katmanınıda dünya gözüyle gösterirdim.

Ne kadar zaman geçti bilmiyorum. Bende Metede kontrolü kaybetmiştik. Birbirimizle konuşamadık, kalkıp gidemedik. Orada öylece durduk. Hayat bir anda anlamını yitirmişti bizim için.

Sonunda kendime biraz güç bulunca Turan abiyi sırt üstü yatırdım. Kollarını bedeninin iki yanına düz bir şekilde koyup yeleğinin içindeki Türk bayrağını almak için eğildim.

Hepimizin yeleğinde mutlaka bir tane katlanmış bayrak bulunurdu. Bunun olayı şu sözle anlatılabilir;

"Ne için yaşarsan, onu sererler üzerine."

İşte uğruna can alıp, can verdiğimiz bu bayrak serilirdi bizim üstümüze. Sahi bu bayrakta bizim al kanlarımızdan oluşmamışmıydı?

Bayrağı çıkarırken iki zarf düştü. Alıp baktım. Birini anne-babasına diğerini ise eşi için yazmıştı. Mektup sayfaları artık beyaz değil kan kırmızıya bulanmıştı. Sahiplerine teslim etmek için yanıma aldım.

Bayrağı öpüp alnıma koydum. Katlanmış yerlerini açtım, son kez Turan abinin yüzüne baktım. Hafızama kazıdım ismiyle beraber. Çünkü bilirdim; şehitler asıl biz onları unutursak ölürdü.

Yüzünüde kapattıktan sonra bir fatiha okudum. Meteye dönüp baktım onuda kaybedemezdim. Silahımı aldım nöbet tutmaya başladım.

***

Artık etrafta teröristlerden iz yoktu Alp ve Kaan biraz olsun rahatlamışlardı.
Telsizleri devre dışı bırakan sinyal kesiciyi bulup yok ettiler. Ardından üs bölgesiyle iletişime geçmelerinin sonucunda arama-kurtarma timi onları almaya gelecekti.Haritada uygun yer belirlediler fakat eksik olan diğer tim üyelerinide bulmaları gerekiyordu.O yüzden aramaya başladılar.

45 SANİYE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin