Selam! Yeni bölümle devam ediyoruz.
Sırama geçip oturdum. Çabucak dersin bitmesini istiyordum. Birazdan son derse gireceğiz. Aslı'nın gönlünü almak zor olacaktı. Onu gerçekten biraz fazla kırdım. Küçüklük arkadaşı olabilirdi. Ya da bambaşka bir arkadaşı. Onu benden daha çok seviyordu ama Eda' nın gerçek yüzünü bilmiyor. Eda'yı ilk başta sevmiştim ama Efe sayesinde ikimizinde arası bozuldu. Gidip ondan özür dileyecek değildim. Biraz dışarı çıkıp hava alacağım.
Zorda olsa yürüyordum. Etrafımdaki herkesin gözü üzerimdeydi. Kendimi bayılacak gibi hissediyordum. Bir an karşıma Bulut çıkmıştı. "Ece iyi misin? Sarhoş gibisin." dedi. Bulut da anlamıştı. Ağzımı açamıyordum. Dilimi yuttum sanki. Yaşadıklarım aklıma geldikçe beynime ve kalbime bir ağrı giriyor. Bu seferde öyleydi ama dayanılmazdı. Ama asla yere düşmeyeceğimden emindim. Hayattaki engelleri zorda olsa geçeceğiz. Bulut yanımda yürüyordu.
Ben ise hala ayaktayım. Ve asla yere düşmeyeceğim. Çünkü bana yakışmıyor.Yere düşmüştüm. Bulut beni belimden yakaladı. Etraftaki insanlarda yanıma koşuyorlardı. Halsizim. Kendimi kaybettim. Gözlerim kapalıydı. Çoktan ambulansı çağırmışlardı. Hocalarda beni kaldırmaya çalışıyordu. Ambulans geldiğinde Bulut beni kucağına alıp ambulansa bindirdi. Ama okulda kalmak zorundaydı. O yüzden gelemedi. Ama o da çok ağlamıştı. Sanki öldüm ya. Evet garipti. Ama belki ölecektim. Nereden bilebilirim.
Okuldan uzaklaşıyorduk. Ben yavaş yavaş gözlerimi açtım. Bana şunu sordular "Annenin ya da babanın numarasını biliyor musun? " dediler. Bu beni daha kötü yaptı. "Onlar yaşamıyorlar ki. Ben bu yüzden iyi değilim Doktor Bey. " derken içim sızlıyordu. Bir an birbirlerine baktılar. "Yakın bir arkadaşın var mı?" diye sordular. Bu seferde aklıma Demir geldi. Ama o yaşıyor. "Demir... "
dedim.Numarasını söyledim. En azından onunla konuşabilecektim. O benim sayemde ölmüştü. Beni ayağa kaldıran ise Eda'ydı. Zaten aramız da bozuk. Onu çağırmak isterdim ama ben ona ve o da bana gıcık. Ama onunla konuşmak isterim. Hastaneye geldik ve beni bir odaya aldılar. Sınıfça beni ziyarete gelmişler. "Ben ilk başta Demir'i sonra ise Eda'yı görmek istiyorum. " dedim. Doktor başını salladı. Demir içeri girdi. "Ece. Ne bu halin? Söz vermiştin küçükken. " dedi.
10 yıl önce...
"Demir bir söz verelim mi?" dedim. Demir bana baktı. "Ne sözü verelim ki Eco. " dedi. Ben heyecanlanmıştım ve cümlemi düşündüm. "Şey. Bir daha ağlayacaksak birlikte ağlayalım. Ama asla aramızda bir sorun çıkmasın. Söz mü?" dedim. Demir bir düşündü. "Ama ben tek başıma da olsa ağlarım ki. " dedi. Ben bunuda düşündüm. "Arada bensiz ağla beni telefondan ararsın." dedim. "SÖZ! " dedik.
Şimdi...
Evet vermiştik ve unutmayacağım. Başımı salladım. "Sadece arada yapabilirsin. " dediğinde kahroldum. Biraz daha konuştuktan sonra içeri Eda girdi. "WhatsApp tan yaz." dedi Eda. Ben şaşkın bir şekilde ona baktım ve girdim.
Eda=Beni niye çağırdın?
Ece=Aramız bozuldu.
Eda=Yani?
Ece=Efe yüzünden oldu. Yoksa aramız iyiydi.
Ece=Yazsana.
Eda=Evet Ece. Yani ne yapmak istiyorsun?
Ece=Efe benden hoşlanmıyor.
Eda=Ee
Ece=Al senin olsun.
Eda=Ne diyorsun Ece?
Ece=Anla işte.
Eda=Sırf eskiye dönmek için mi?
Ece=Gibi
Ece=Özür dilemek yerine bu. Dilemem zaten. Çünkü ben değil sen dilemek zorundasın.
Eda=Efe'yi benim için mi bırakacaksın.
Ece=EVET DİYORUM YA SALAK.
Eda=Benimle düzgün konuş sürtük.
Ece=Off yine mi ya?
Eda=Neyse ben de özür dileyemem ki ezik gibi hissederim.
Ece=EDA!
Eda=Off tamam. Özr dilrim
Ece=DÜZGÜN YAZ ŞUNU!
Eda=Of Özür dilerim.
Ece=Heh. Bitti artık.
Eda=Aynen
Ece=Neyse bb
Eda=BbEda da odadan çıkıp gitti. Efe'yi bıraktım artık. Zaten dediğim gibi benden hoşlanmıyor. Daha çok üzülmemek in Demir'e de söz verdim. Tutmayacağım verdiğim sözümü.
Bölüm sonuna geldikk.
Ece Efe'ye yine aşık olacak mı?
Sizleri seviyorum.