Eve koşarak gittim. Tüm eşyalarımı sinirle toplamaya başladım. Önümde bir bardak duruyordu ve yanına tabak. Dün akşam biz dizi izlerken bunlarla yemiştik. İkisini de yere fırlattım. İkiside kırıldı. Aldığım gibi evden çıktım. Bugün hep beklemediğim şeyler oldu. Ama artık ondan kurtuldum. Paris'teki ablamın yanına gidersem yeni bir başlangıç olur.
Ama bilmiyorum. Çünkü burada okulum var. Sadece bu vardı. Aslında hayır... Arkadaşlarımda vardı. Ne yapacağım bellisizdi. Keşke o siyahlı adam gelse de beni öldürse! Kahretsin! Bu nasıl bir hayat? İçeri girdim. Işığı açtım. Yanımda Bulut vardı. Demir eve gitmişti."İyi misin?" dedi. Ona bakmadım. "Değilim Bulut."
dedim."Nasıl iyi olabilirim?" dedim. Gözlerimi ona çevirdim. "Haklısın."dedi. Bulut'un suratı asıktı."Ya sen? Bir sorun mu var diyeceğim ama var."dedim. Bulut koltuğa oturdu. Sanki birşey söylemek istiyor fakat açıklamıyor. Bulut'da şuan onu gördüm. İç çektim."Evet."dedi. Ona o zaman açıkla der gibi baktım ve anlamıştı.
Söyleyemedi. Yine durdu. Dilini yutmuş gibiydi."Bulut anlat."dedim. Bulut bana bakıp göz devirdi."Ben,"dedi ve derin bir nefes aldı."senden..."dediğinde ona şaşkınca baktım."hoşlanıyorum."dediğinde gözlerim irileşti. O Efe gibi değildi. 16 yıllık yani doğduğumdan beri arkadaş olduğum kişiydi.
Birşey diyemedim. Ellerim durmuştu. Bana cevap ver diyor gibiydi."Üzgünüm..."dedim. Kafasını hiç kaldırmadı."Ben birşey hissetmiyorum."dedim. Gözleri aşağıya baktı ve elleri titredi."Biliyordum. Sorun yok."dedi. Ona baktım."Neyse ben gidiyorum."dedi ve odadan çıktı.
O gidince yere oturdum. Başımı ve sırtımı dolaba yasladım. Ellerim bacaklarımı tutuyordu. Önüme gelen saçlarımı arkaya attım. Çok yorulmuştum. İntihar etmeye çalışsam bile hayat beni acımasızca tutacak. Bu acımasız Dünya'da doğdum ve yaşamak zorundayım. Eşyalarımı topladım ve eskisi gibi yatağıma yattım. Bir müzik açtım ve dinlemeye başladım.
"Ablam bana kapıyı açtı. Hayret! Ama suratı asıktı. Bana herşeyi anlattı. Hemen oturma odasına geçtim. İçeriden ağlama sesinide duymuştum. Annem ve babam kan içinde yerdeydi. Ablam odasına geçti. Ağlamaya başladım. Ambulans çağırdım. Geldiler. Ablam odadan çıktım. "Ben Paris'e gidiyorum. Sen kal." dedi ve eşyalarını topladı. Yalnızdım."
Aklıma bu olay gelmişti.
"Kulaklığımı takıp yürümeye başladım. Yürürken birisi beni kaldırıma attı. Kolum çok kanıyordu. Arkadan bir kız geldi ve beni kaldırdı. Ona teşekkür ettikten sonra arkama döndüm ve o benim çocukluk arkadaşım olan Demir'di. Benim yüzümden araba çarpmıştı."
Gerçekten çok şey var. Bunları düşünürken bile, hatırlarken bile gözlerim doluyor. Artık sona yaklaşıyor olabilirim... Ben bir ailesiz aptalım. Eda böyle yaptı. Hayatımı yıktı. Ama bende böyle kalamam. Bulut'un kalbini inciltende benim. Tırnaklarımı bacağıma batırdım. "Kahretsin!" diye bağırdım. Apartman bile bomboş gibiydi.
"Siyahlı adam her zaman karşıma çıkarsın. Şimdi niye çıkmadın?"diye sordum."Bilmem."diye bir ses geldi. Ayağa kalktım ve kulaklığımı çıkardım."Yalnızsın..."dedi. Evet haklıydı. Ama ben birşey demedim. Şimdilik."Beni artık tanımak ister misin?"diye sordu."E bir zahmet. Ailemin katili sensin."dedim. Siyahlı adam bana sarıldı. Maskesini çıkardı. Bir dakika... Onu geriye ittim. "Eda!"diye bağırdım. "Benim." dedi. Oha. "Bunu neden yaptın şerefsiz!" diye bağırdım. Eda beni tuttu. "Sakin ol." dedi. Ona baktım. Yere attım. Onu tokatlamaya değil, yumruklamaya başladım. Dudağı patlamıştı.
Burnundan kan akıyordu. Ve bazı yerlerde yaralar oluştu. "Ailem gibi seninde öldürücem. Geber." diye bağırdım. Ardından içeri Efe girdi. Beni yere itti ve Eda'yı kaldırdı. Başım masamın kenarına sertçe çarpmıştı. "Ailemi sen öldürdün. Seni söyleyeceğim." dedim. Gözlerim kapandı. Efe'nin gözü doldu. Eda'nın gözleri irileşti. İçeri biri daha girdi. Sesini duydum. Yumrukluyordu. Ama kim bilmiyorum.
Beni kucağına aldı ve götürdü. Eda ve Efe'de geldi. Sonuç iyi gelmişti. Ben ise yavaşça gözümü açtım. Herkes vardı. Efe yanıma yaklaştı. "Benden uzak dur şerefsiz!" diye bağırdım. "Bu Efe var ya. Eda ile sevgili olmuş. Notta yalanmış. Eda ise ailemin katili." dedim. Gözlerim doldu. Aslı,Eda'nın önüne geçti ve yüzün baktı. "Aferin küçüklük arkadaşım. Sen tam bir aptalsın." dedi ve güçlü bir tokat attı.
Efe hareket etmedi. Gözü bendeydi. Eda'da birşey yapmadı. "Bulut senden hoşlanıyorum." dedim bastıra bastıra. Efe elini yumruk yaptı. Bulut anlamsızca baktı. "Bende..." dedi. Gülümsedim ve sonra gözümü Efe'ye çevirdim. Dişlerini sıkıyordu. Patlayacak gibiydi. "Allah belanı versin!" diye bağırdım. Yüzüme baktı. Eda ise odadan çıktı. Efe'de arkasından çıktı. Onlar bizi kandırdı.
Bölüm sonu...
Omege. Harika olduu.