Secret Follower

9

"Ananı avra- ÖHHÖ ÖHÖ!"

"Anlıyorum."
Sakindim, onun aksine.

"Amına koyayım bu adam kara para mı aklıyor?"

"Kahvaltını yapsana sen!"

---

"Ben gelip ne yapacağım?"

"Seungmin, sürekli fakülteden eve kısır döngü içinde yaşıyorsun. Hem orada dinlenirsin rahatlarsın!"

"Peki, ne zaman gidiyoruz."

"Yarın."

"Oha ya! Harika."

Gülümseyerek kahve bardağını küçük masaya koyup, laptoptan Instagram hesabimda imza günlerini paylaşmaya devam ettim. Gelen mailleri kontrol edip biraz dinlenecektim. Akşam da bavulu hazırlayacaktım.

Seungmin havuzun başında elinde latte ile dolanıyordu. Finali bitmişti o yüzden rahattı. Jisung içerde Hyunjin'le gideceğimiz otel hakkında konuşuyorlardı. Kahveden bir yudum daha alıp laptopı kapattım.

"Sigara paketimi uzatır mısın?" dedim Seungmine, paket masanın diğer ucundaydı ve rahatımı bozmak istemiyordum.

"İçme şunu artık ya."

"Bırakıcam zaten yakında, umarım."

Uzattığını alıp bir dal yaktım ve derince içime çektim.

"Seung sence erkek erkeğe ilişki olur mu?" diye sohbet başlattım. Hem Chan'ın bilmesi gerekenleri ona sorarak öğrenebilirdim, hem de kendim için.

"Bilmem, kişiden kişiye değişir. Yani dünyanın her yerinde kız-erkek ilişkisi oluyor. Erkek-erkeğe bence garip, yani yapanlar var tabi. Bilemiyorum."

"Erkeklerden hoşlandığımızı nasıl anlarız peki?"

"Hyung bak bu riskli bir soruydu, yani insan aşık olduğunu anlayabilir bence. Normalinden daha farklı davranıyorsan aşık olma ihtimalin var yani."

Başımı salladım dumanı havaya soluyarak.

"Chan çok çekici bir adam değil mi sence?" diye sorduğumda öksürmeye başladı. İstediğim tepki buydu.

"Neden sordun ki bir anda?"

"Bilmem, bana çekici geliyor. Sence?"

"Chan'a falan mı aşık oldun yoksa?" dedi tek kaşını kaldırarak.

"Saçmalama! Sadece sana soruyorum." dedim soruyu ona yönelterek.

"Yani... Evet. Barmen ve kaslı. Güzel de gülüyor. Fena değil."

"Anladım."

Gülümseyerek sigaramı içmeye devam ettim. Chan'a söyleyeceğim çok şey vardı.

---

"İlk defa ailem olmadan tatile gidiyorum Chan hyung! Özgürlüğe bakar mısın!"

Jeongine göz devirdikten sonra onu izlemeye devam ettim. O Chan'a ne kadar iyi olacağını bahsederken aklımda o kara çiyan vardı. Onun da geleceği bir türlü aklımdan çıkmıyor, beni sinir ediyordu.

Sırtımı dolabına yaslamış kıyafetlerini bavuluna koymasını izliyordum, Chan hyung da elinde telefonla Jeongin'in yatağına oturmus hem onunla konuşuyor hem telefonuyla ilgileniyordu.

"Özgür olduğunu düşünme Jeongin, orada da neler yapman gerektiğini bil."

"Ne yapacağım hyung? İnsanlar havuzda eğlenirken ben şezlongda test mi çözeceğim?"