"Neden şimdi buradayız ki?" Motorundan inerken yanındaki çocuğa sitemkar bir şekilde soru soruyordu.
"Sadece ilerle Park" bıkkınlıkla yanında mızmızlanan arkadaşına göz devirip önlerinde duran barın eski, pembe, mavi, mor ve arada yanan kırmızı ışıklı kapısından içeri girdi. Etrafa göz gezdirirken arkasında olan çocuğu umursamadan bir masaya doğru ilerledi.
Mavi saçlı olan diğerine yetişmeye çalışarak hızla ilerliyordu. Diğerinin onu umursamadığını anladığında durdu ve etrafı inceledi.
Pembe ışıkların altında içecek hazırlayan genç barmene baktı, ışıklarla uyumlu pembe saçları ve gülümserken yüzünde beliren gamzeleri, küçük ve tatlı gözleriyle tanrısal bir güzelliğe ve tatlılığa sahipti.
Yavaşça kalabalığın arasından mini barın olduğu kısma ilerlerken gelen seslerle kulakları doluyordu. Mini barın önüne geldiğinde bir sandalyeye oturdu.
"Beni şaşırt, pink boy"
Kendisine seslenen adama karşı kafasını salladı, her zaman böyle tipleri göremezdi genelde ondan kişisel şeyler istenir ya da normal içecekler. Onun yaratıcılığına güvenen az kişi vardır ve içeceklerine kendi yaratıcılığını katmak onun burada olmasının en önemli sebeplerinden biri.
Arkasını dönüp içeceklerle oyalandığında mavi saçlı olan onu dikkatle izliyordu. Önüne konulan bardakla onu incelemeyi bırakarak bardağa dönmüştü.
"Mavi şarap" dedi bardağa bakan adama karşı. Adam ona baktığında bardağa yansıyan pembe ışıklar ve bardağın tabanındaki pembe sıvıya doğru bakarak barmen devam etti "..ve pembe ışıklar"
Adam hafifçe sırıttı ve yeniden pembe saçlı barmene baktı, bardağı tek eliyle kavrarken barmene bakmaya devam ediyordu.
Bardağı ağzına götürüp ağzını yavaşça araladı. Bardağı dudaklarına bastırdığında bir yandan da barmeni izliyordu. Barmen de onu dikkatli bir şekilde izliyordu. Barmen istemsizce bu görüntü karşısında yutkunduğunda Jay yarım ağız bir şekilde sırıttı.
Jay şarabı bir dikişte bitirdiğinde bardağı önündeki bar masasına bıraktı. "Nasıldı?" dedi barmen hala Jay'in dudaklarına bakarken.
"İdare eder" dedi Jay bir saniyelik durmanın ardından devam etti "Bana daha iyisini verebilirsin"
"Ha?" Anlamadığını belirten nidalar çıkartan barmen şimdi Jay'in yüzüne bakıyordu. "Üzgünüm size sadece bu kadarını yapabilirim, başka bir içecek isteğiniz varsa alabilirim yoksa başka müşterilerle ilgileneceğim" barmen içecek kısmını bastırarak söylemişti.
"Aynısından, mavi şarap" barmen kafasını onaylar anlamda sallayıp yeniden arkasını dönerek içecekleri karıştırmaya başladı. Mavi saçlı olan ise hafif ıslak olan ağzını elinin tersiyle yavaşça sildi.
"Mavi şarap, burada" mavi saçlı olanın önüne indirdiğinde başka bir müşteriyle ilgilenmeye başlamıştı. Bardağı eline alıp dudaklarına götürdü, bir yandan da yanında duran kişiyle ilgilenen barmeni inceliyordu.
"Buraya uzun zamandır gelmiyordun"
"Seni göresim geldi pinkie"
"Sana bana böyle seslenme demiştim"
"Tamam tamam, her zamankinden"
"Tamamdır, hemen hazırlıyorum"
Sarışın çocukla gülüşmesi ve konuşması bittiğinde arkasına dönüp bir şeylerle uğraşmaya başlamıştı. İçtiği şarabı çoktan bitiren Jay ise yanındaki çocuğa dönmüştü. "O barmen ile yakın mısın?"
"Neden sordun ki?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blue Wines & Pink Lights // Jaywon, Heejake
FanfictionHayat bir anlığına aldığı bir kararla Jay'i Seul'ün pek de ünlü olmayan bir barına ittiğinde Jay, pembe ışıkların içindeki çocuğa takılmıştı. "Beni şaşırt Pink Boy"
