Blue Wines & Pink Lights // Jaywon, Heejake

BW&PL: Bölüm 9 [Garip Bir Akşam Eğlencesi]

Sebepsizce irkildi Jungwon aynanın karşısında durmuş hazırlanan ablasına bakarken. Bir gariplik vardı sanki, içinde sebepsiz bir huzursuzluk yer ediniyordu

Ablası neşeli sesiyle garip bir yüz ifadesi takınarak yere bakan küçük kardeşine seslendi "Bir sorun mu var Jungwonie?~"

"Ah, hayır abla bir sorun yok"

"Ama hala öylece duruyorsun, gidip hazırlansana"

"İstemiyorum"

"Annemin dediklerini düşünüyorsan eğer kendini üzmeye değmez, onu bilirsin hep öyle konuşur. Hem bak bugün seni biriyle tanıştıracağım"

"Öyle mi?"

"Hmm, davetlilerin listesine baktın mı? Dikkatini çeken bir isim olmadı mı?"

"Hayır bakmadım muhtemelen bu yüzden fark etmemişimdir"

Genç kız kocaman gülümsemesiyle yerinden kalkıp küçük kardeşinin yanına gitti. Kenarda duran takımı alıp Jungwon'a uzatırken tatlı sesiyle konuşmaya başladı "Her neyse pek de önemi yok zaten, hadi bunu giy bugün çok yakışıklı gözükmelisinn!!"

Ablasının elinde duran takımı aldı Jungwon. Sıradan, her yerde görebileceğiniz türden bir takımdı. Açık renkli gömleği, ceketi ve pantolonuna tatlı krem tonlarında birkaç takı eşlik ediyordu.

Soyunma odasına gidip hazırlandı ve yeniden ablasının yanına geldi. Ablası tekrardan gülümsemeye başlarken onu masanın önüne oturttu ve yumuşak pembe saçlarını hafif dalgalı bir hale getirerek işe başladı.

Başladığı işe çok belli olmayan bir fondoten ve kapatıcıyla devam etti. En sonunda yine çok belli olmayan bir tonda ruj sürerek eserine uzaklaşarak baktı. Kardeşi kesinlikle iyi görünüyordu.

~~

Davetliler tek tek salonu doldururken genç kız heyecanla aşağıya, gelen kişilere, bakıyordu.

"Loul!! Salon dolmak üzere neredesin?!"

Arkadan gelen annesinin sesiyle hemen onun yanına gitti. Hep birlikte aşağıya inip gelen davetlileri karşıladılar.

Jungwon Jake'i görünce onun yanına giderek ailesini arkasında bırakmıştı

"Ailenle geleceğini düşünmüştüm"

"Zaten onlarla geldim, onlarla gelmeseydim neler yaşanırdı tahmin edebiliyor musun? Hele ki Sunoo beni öldürürdü"

Kendi kendine söylediği şeylere göz devirirken Jungwon ona güldü

"En azından seni destekliyor"

"Ne demezsin"

Yanına gelen ablasını görünce Jake'le kısa süreli bir bakışma yaşayıp geri önüne döndü

"Hey Won bak seni kiminle tanıştıracağım!!"

Neşeyle arkasındaki çocuğu ortaya çıkarttı Loul "Bu benim erkek arkadaşım Yewol!"

"Erkek arkadaşın olduğunu bilmiyordum Loul"

"Senden büyük mü? Kardeşin olduğunu sanıyordum"

"Ah zaten o benim küçük erkek kardeşim, sadece bana öyle seslenmeyi seviyor değil mi Wonnie?"

"Evet"

Yewol biraz garip davranıyor gibiydi. Ablasından ve Jungwon'dan uzundu, soluk sarı saçları ve solgun bir tene sahipti. Çok büyük olmayan gözleri yeşille kül renginin harmanlaşmış bir tonuydu. Yapılı bir vücudu vardı ve giyinişine de özenmiş gibi gözüküyordu. Ama bakışları ve hissiyatı garipti.