2.BÖLÜM

441 148 87
                                    

Medya: Ece Soykan

İyi okumalar 🌸

***

Eren gittiğinde tek kalmıştım daha doğrusu gittiğinde değilde kovduğumda diyebilirdik

Yani bütün suçlu ben miydim böceğin kutusunu kaldır diye ben mi demiştim sanki

Hem şuan böcek hala evde dolanıyor ben ne yapacağım ya hayatta uyuyamam burda

Bide yetmezmiş gibi adamın kucağına anlık gelen korku ile atladıktan sonra 'Beyefendi niye kucağınıza alıyorsunuz beni?' demiştim gerçekten rezillik üstüne rezillikti

Başka yapacak bir şeyim olmadığı için mecburen Erenin evine gidicektim ama yani adamı kovduktan sonra da evinde kalmaya gitmek biraz kapı dışı edilmeme sebep olabilirdi

Ama olsun denemekten zarar gelmez dimi diye düşünürken üstüne çıktığım masadan kalkıp bir hırka giydim ve evden çıkıp kapıyı kitledim

Merdivenlerden inerken içimde birazda olsa gerginlik hissiyatı vardı ve merdiven basamaklarını indikçe bu hissiyat gittikçe artıyordu

En sonunda kapıya geldiğimde zile bastım bir kaç dakikanın ardından kapı açılınca uykulu ve oldukça sinirli bir şekilde duran Eren ile bakışıyorduk

Sessizliği bozmak adına konuştum

"Şeyyy... ben acaba bugünlük sizde kalabilir miyim?"

"Hanımefendi kamera şakası falan mı yapıyorsunuz?"

"Ya şimdi şöyleki aslında size öyle davranmak istememiştim yani siz kutuyu kaldırıp böceği kaçırmasaydınız bende sizin kucağınız- öhm bende şuan buraya gelip sizi rahatsız etmezdim ayrıca ne yapayım bu soğuk havada dışarıda köpekler kediler ile yatıp ölüm fermanımı mi çıkarayım alttarafi bana 1 gecelik yardım ediceksiniz lütfenn lütfenn"

Evet doğru bunların hepsini tek nefeste söylemiştim

"Bakın nöbetten yeni geldim çok yorucu bir gün geçirdim lütfen hanımefendi sadece uyumak istiyorum"

Gülümseyerek konuştum

"Yani gireyim mi?"

Derin bir nefes alıp konuştu

"Eğer susucaksanız girin"

"Ayy Allah razı olsun Allah sevdiğinize kavuştursun Allah ne muradınız varsa versin Allah kese-"

Diye hızlıca konuşurken sözümü işaret parmağını bana sallayarak kesti

"Nefes alın ve susun "

"Peki"

Diyip evine girdim içeriye baktığımda karanlıktı o yüzden pek birsey göremiyordum diye düşünürken ışık açıldı ve etraf aydınlandı

Oldukça sade bir şekilde dekore edilmişti ama güzeldi

Hatta baya güzeldi

Erene baktığımda bana eliyle bana koltuğu işaret etti

"Koltukta yatabilirsiniz"

"Ha tamam buarada benim adım Ece"

"Eren"

Adını biliyordum çünkü sağolsun annemin arkadaşı ve Erenin annesi olan Emine teyze bana ilk tanıştığımızda uzun uzun Ereni anlatmıştı hastanede doktor olmasından tut en sevdiği rengin siyah olmasına kadar 1 saat boyunca bunu anlatmıştı

Bende ayıp olmasın diye ağzımı açamamıştım büyüklerimizin karşısında boynumuz kıldan ince bilirsiniz bu deyim ne alaka bende bilmiyorum ama

Başımın Belası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin