5.Bölüm:Ölüm

49 20 10
                                    

Hepimiz birbirimize baktık. Hiç birimizin ölmesini istemiyordum. Ama eğer biri kendini feda etmezse herkes ölecekti. Hepimiz korkuyorduk. Tae konuşmaya başladı. "Ne olacak şimdi? Ne yapacağız? Bir karar vermemiz gerekiyor ve bu çok zor bir karar." hiç kimse tek kelime etmedi. Saatlerce sessizdi ortalık. Kimse tek kelime etmiyordu ve sessiz ortamlardan nefret ederdim. Çünkü o zaman asıl gürültü ortaya çıkardı.

Kafamdaki seslerle tek başıma kalıyordum. Bu en büyük gürültüydü benim için. Sessizliği bozan ben oldum. "Yarın sakin kafa ile mi düşünsek bunu? Sonuçta bi süre vermedi karar vermemiz için bu." Ardından Jk konuştu "Lisa haklı yarın konuşalım bu konuyu."

Nayeon Momo'nun kulağına birşeyler fısıldadı ve ikiside ayağa kalkıp aşağı indiler. Aşağıda tek kafeterya ve yüzme havuzu vardı. Yüzme havuzununda kapısı kilitliydi geriye tek kafeterya kalıyordu. Kafeteryanın kapanmasına çok az kalmıştı. Orada ne yapacaklardı? Her neyse onları düşünmek istemiyordum. Ne yapıyorlarsa yapsınlar sadece Jk'e yaklaşmasınlar yeterdi.

Jungkook "Kafamızı rahatlatmak için hepimiz sıra sıra şarkı mı söylesek?" dedi. Aslında düşününce kötü bir fikir değildi. Benle beraber diğerleride kabul etti. Jennie "İlk Lisa başlamalı. Sesi abartılmaya değer mükemmellikte." dedi. Çok utanmıştım çünkü hemen yanımda Jk yani sevdiğim adam vardı.

Ya sesim detone olursa? Ya çok kötü söylersem? "Ama ben biraz utangacım. Bi kaç kişiden sonra ben söylesem?" dedim. Jungkook elimi tuttu ve "Yaparsın sesinin etkileyici güzellikte olduğunu duydum ve çok merak ediyorum. Hem istersen bende sana eşlik ederim." Onu kıramazdım. Başımı salladım ve söylemeye başladım.

Lisa
Milyon yıldız içinde
Soluk mavi bir nokta
Yaşamak güçleşiyor
Neler açtın başıma
Anlatsam şu derdimi
Küçücük çocuklara
Baya gülerler ama
Olsun belki iyi gelir
Jungkook
Görmem sanmıştım seni,
yanında o adamla
Gündüz bir şey hissetmedim
Gece bıçak karnıma
Lisa
Benimde elimi bir başkası
tutabilir
Beraber verdiğimiz sözleri kim
ne bilir

Jimin
Deli birşey yapmanın fikri
girdi aklıma
Madem sana söylediğim
Her şey gider boşluğa
Yazsam bu hikayeyi
Alsam gömsem toprağa
Rosé
Yıllar sonra bulunur
İmkansız bir aşk denir

İlk defa kendime bu kadar güvenerek bir şarkı söyledim ve spor salonunda olan herkes alkışladı. Çok mutlu olmuştum ve tabi özgüvenim yükselmişti. Jungkook beni tebrik etti ve bana sarıldı. İçimde kelebekler uçuşuyordu. Çok mutluydum ve huzur vericiydi. Tam o sırada içeriye Momo girdi ve bizi sarılırken gördü.

Bakışı bakış değildi beni öldürmek istercesine bakıyordu. Ardından Nayeon geldi spor salonuna. Momo kendi çantasına yöneldi ve çantasına bizden saklayarak bir şey koydu. Ne koyduğunu anlamadım, sormadımda. Biraz sohbet ettikten sonra saat gece yarısı oldu ve herkes uykuya daldı.

SABAH

İlk uyanan ben olmuştum. Diğerlerinin uyanmasını bekledim ve sonunda bi kişi uyandı. Uyanan Momo'ydu. İkimizde birbirimizi hiç ama hiç sevmiyorduk. Ben bu durumun farkında olduğuma göre o da bu durumun farkındaydı. Bana öldürücü bir bakış attıktan sonra konuşmaya başladı. "Sen aramızda en çok ölmeyi hak eden kişisin. Sen benim sevdiğim adamı elimden aldın." tüm bu nefret sevdiği adamı elinden aldığım için miydi?

Jungkook onu sevmiyor bile. "Elinde olmayan bir şeyi senden alamam. Jungkook seni hiç sevmedi. Ne kadar acı olsada bu bir gerçek. Gerçekler acıdır maalesef." dedim ve sırıttım. 3. uyanan kişi Momo'nun en iyi arkadaşı Nayeon'du. "Ne oluyor niye birbirinize laf atıyorsunuz?" Nayeon'a durumu açıklamak istemedim ne de olsa en yakın arkadaşı olan Momo'yu haklı bulacaktı. Zaten Momo Nayeon'a anlatıcaktır olayları.

Katil Kim?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin