Sınav

36 3 1
                                    

"Baba kalk" dememle başladı her şey. "Tamam" diye devam ettirdi babam. Hiç ummadığım kadar telaşlanmıştım. Daha dün Galatasaray Lisesi'ne kazanacağım derken şimdi 400 puanın üzerinde alsam yeter diye dua ediyordum. Ama bir yandan da sakinliğimi korumaya çalışıyordum.

Sınava gireceğim okul evimin en fazla 1 kilometre ilerisindeydi ama kendimi hiç yormak istemiyordum. Bütün enerjimi sınava harcamak istiyordum. Hemen arabanın anahtarını alıp arabayı çalıştırdım. Kahvaltımı yeni yaptığım için toktum lakin stresimi nasıl atacağımı bilemiyordum. Tam o anda her önemli sınavın öncesinde olduğu gibi yine babamın sesi yankılandı kulaklarımda. "Sakin ol! Sınavı gülen yüzle karşıla. Unutma sen bütün cevapları biliyorsun sadece işaretleyeceksin." Hayır bu bir yankılanma değilmiş babam dışarıdan bana bağırıyormuş.

Bir an kendimi sorguladım her seferinde böyle olurdu. Bir açığımı bulduğum anda kendimi eleştiriyormuş gibi hisseder ve gülmeye başlardım. Psikolog olmak istiyordum ama, sanki ben deliymişim gibi geliyordu. Kabul ediyorum birçok mesleğe sahip olmak istiyorum. Sonuçta öğretmenlerimin de dediği gibi önemli olan kaç tane hedefimin olduğu değil belli hedefimin olup olmamasıydı.

Olmak istediğim meslek sayısı fazlaydı ama hepsi birbirine yakın sayılırdı. Asıl hedeflerim psikolog polis ve terzilik. Şu an fark ettim de hiçbiri birbirine benzemiyormuş. Terzilik dediysem, terzilikten kastım moda tasarım okuyup tasarımcı olmak. Şu an dikiş bilmiyorum ama güzel kıyafet tasarlayacağımı düşünüyorum. Bir düşünsenize Pera adında dükkanlarımın olduğunu.

Ben Alisa Pera CAM. 8 sınıf öğrencisiy- öğrencisiydim bugünkü LGS sınavından sonra 9. sınıf öğrencisi oluyorum da onu sevinci var içimde.

"Araba bağı ısınmış" dedi babam. Ben deli olduğumu düşünürken. "Küpeler çıktı, kimlik alındı, kalem alındı hem de en iyisinden, silgi de alındı, suyunu aldın mı?" dedi telaşlı bir sesle. Başımı yukarı aşağı evet anlamında salladığım anda babam da arabayı sürmeye başladı. Babama tam bu kadar hızlı gitmene gerek yok derken saatin 9.16 olduğunu gördüm ve gıkımı bile çıkartmadım.

Okul evime her ne kadar yakın olsada trafik vardı sonuçta. Ve bir tek sınava ben girmiyordum.

Ben hep arabaya bindiğimde dinlenen müzikler bölümüne tıklar ve "Irgalamaz Beni" adlı şarkıyı açardım. "Gitsin kiminle olursa olsun demişsin. Pardon sana mı sorucam. Tabiki senin olucam" tanıdık geldi mi nakaratı? İşte ben gıkımı bile çıkarmazken babam bu şarkıyı açtı ve gülümsemeye başladı. O an gözlerim doldu. Ne zaman geçmişe dair bir şey olsa hemen gözlerim dolardı ama asla ağlamazdım çünkü olan olmuş, biten bitmiş, yaşanan yaşanmıştı.

Babamın "Geldik" demesiyle yine daldığımı fark ettim. Babamla birlikte arabadan indik ve okulumun bahçesine doğru ilerledik. Sınavdan çok iyi bir puan alacağıma emindim ama ne ara bu kadar büyümüştüm anlam veremiyordum.

"Evet son 5 dakika öğrencilerisınıflara alalım." cümlesi yayıldı tüm bahçeye. Babama son kez sarıldım. Tam arkamı dönüp gidecekken annemin bana bağırdığını duydum. Annem normalde gelmeyip yemek hazırlanacaktı. Kardeşim ve ablam da annemle kalacaklardı ama üçü de geldi. Hemen hepsini öpüp içeri fırladım. Benim girmemin ardından tüm sınıfın sınıfta olduğunu gördüm. Ben girer girmez hoca kuralları anlatmaya başladı. Herkes kuralları bildiği için kısa kesti ve kitapçıkları dağıtmaya başladı.

Sınavı çözmeye her zamanki gibi Türkçeden başladım. 15 soru çözdüm ancak 5 tane boş bıraktım. İnkılap tarihine geçtim hemen, İnkılap tarihini full çözdükten sonra dine geçtim. Oradan da 9 tane çözüp 1 boş bıraktım. Son olarak İngilizceden 1 boş bıraktım ve Türkçeye geri döndüm. 1 soru hariç hepsini çözdüm. Din ve İngilizceyi tekrar yaptım ve sınav süresi doldu. Türkçe'den 17 doğruyu 2 yanlış 1 boş, inkılap'tan full dinden de full ve son olarak İngilizceden 8 doğru 1 yanlış 1 boş çıkacaktı. Sözel oturumun toplamından 45 doğru, 3 yanlış, 2 boş bekliyordum.

KARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin