Anlamdım?"
"Babam da teyzemle sizin abimle yaptığınız gibi yapmıştı da." bu kız bu hareketlerin ne anlama geldiğini bilmiyor muydu? Benimle yaşıt sayılırdı. Nasıl hiç bir şeyi bilmiyordu?
"Bak şimdi abin Balım ablanla sevgili. Yani sen Balım ablanın görümcesisin." dediklerine hiç aldırış etmemiş gibi kurdum bu cümleyi. Ne diyeceğimi ne yapacağımı bilmiyordum. Azra o kadar saf bir kızdı ki daha işlenmemişti. Onunla konuşurken karşımda 6 yaşında bir kız var gibi hissediyordum.
"Peki teyzem benim hâlâ teyzem mi yoksa artık halam, yengem falan mı?"
"Konuştuk ya, baban onun burnundaki şeyi almış. Öpmemiş onu. O yüzden o hâlâ senin teyzen."
"Azra, senin söylediğin bu olayı başka kim biliyor? Annen biliyor mu?""Hayır sadece ben biliyorum. Zaten yeni oldu. Buraya gelmeden 2 ya da 3 gün önce. Ama sen 'Annene de söyle.' dersen söylerim."
"Tamam, bak şimdi. Sen şimdi bunu annene söyleme. Ben sana söyle dediğimde söyle. Anlaştık mı?"
"Anlaştık." dedi ve yanımdan kalkıp salona doğru gitti.
Sıra bana gelmişti. Yapabileceğim tek bir şey vardı o da bu öğrendiğimi Yağız'la paylaşmaktı. İnanın elimden başka bir şey gelmezdi. Ben kime, ne diye hesap sorabilirdim.
Eğer Azra gelmemiş olsaydı, ben Yağız'ın yanına gidip ondan özür dileyecektim. Ama Azra'nın gelmesiyle her şey alt üst oldu. Cümleye nasıl başlayacağımı bile bilmiyordum.
Ayağa kalktıktan sonra mutfak kapısına iki kere parmaklarımın eklem yeri ile vurdum. Kapıyı açtım ama Yağız içeride yoktu. Belki de balkondan salona geçmişti.
Ne olursa olsun bu aldatma meselesini Yağız'la konuşacaktım. Dünya üzerinde en saçma şeydi bu benim için. Aldatmak nedir ya?
Bir insanın sevgilisi, sözlüsü, nişanlısı veya eşi varken karşı cinsten başka bir insanla birlikte takılmasına, öpüşmesine aldatmak denir.
Merak etme aldatmanın ne demek olduğunu biliyorum. Sadece bir insan neden birisini aldatma ihtiyacı duyar ki?
Bu sorunun cevabı bende de yok.
Bu sorunun cevabını bulamamıştım. Bulmam için eşini aldatmış birisine "Neden aldatma ihtiyacı duyuyorsunuz?" diye sormam mı gerekiyordu illa?
Annem beni buraya göndermek istememesinde oldukça haklıydı. İnsan kocasına güvenemiyor, tanımadığı birisine nasıl güvensin?
Mutfaktan önce hole sonra da salona geçtim. Nehir abla ile Azra oturmuş dizi izliyorlardı. Ben de başımla minik bir selam verdim ve ranzalı odaya dogru gittim. Yağız yatağına oturmuş birisi ile mesajlaşıyordu. Açıkçası kiminle konuştuğunu tahmin ediyordum ama yinede sorma ihtiyacı duydum.
"Kimle konuşuyorsun, Balım mı?"
"Hakan..."
"A-ama nasıl? Siz birbirinizin numarasını almadınız ki."
"Babasının polis olduğunu bilmiyor muydun?"
"Yok, yani biliyordum da bir an unutmuşum." "Yağız, seninle konuşmam gereken bir şey var. Ama nasıl anlatacağımı bilemiyorum."
"Başla bir yerden." dedi sırıta sırıta. Onu sevdiğimi söyleyeceğimden o kadar emindi ki kurduğum cümle karşısında kal gelmiş gibiydi.
Onun yanına oturup bağdaş kurmuştum. Cümleme başlamadan önce yeni uyanmışım gibi ellerim belimde, gerildim. Sonra kısık bir ses tonuyla konuşmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAR
RandomParonormalliklere rağmen pes edilmeyen bir aşk hikayesi Alisa'nın başına gelenleri okuyacağınız, dinleyeceğiniz ve izleyeceğiniz bir hikaye olması dileğiyle... Aslında her dizi bir kitap ve her kitapta bir dizidir. Diziler senaryo öncülüğünde çekili...