"Başkalarında görmediğim ışığı gösterdin gibi bir klişe söylemeyeceğim çünkü sen bana ışığı değil, fırtınayı gösterdin. Başkalarında asla görmediğim fırtınayı yaşattın bana, beni kasıp kavurdun."
Bir fırtınanın hikayesi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Blair C. Rosier
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tom M. Riddle
[Tnbh - Wires] ...
Dün geceki fırtına dinmişti, ama Büyük Salon'un tavanı hala kasvetliydi. Blair ve Druella kahvaltıda yeni ders programını incelerken, kurşun grisi bulutlar tepede dönüp duruyordu. Birkaç sandalye ötede ise Abraxas, Orion, Cygnus ve Tobias iksirle başkalarının bedenine girerek okuldan kaçma planı yapıyorlardı.
Parmağı ile ders programının pazartesini sütununu inceleyen Druella, "Hala ezberleyemedim şu aptal programı," dedi, "harika arka arkaya iki ders kehanet var!" dedi sinirle kahverengi saçlarını geri itti ve elindeki elindeki çatalı sertçe peynire batırıp ağzına tıkıştırdı.
Kehanet Blair'ın da en sevmediği derslerden birisiydi ve kız kardeşi Druella'ya bu dersi almaması gerektiğini söylemişti. Druella ise her zamanki gibi ablasını dinlemeyerek inatla kehanet dersini almıştı.
Blair kızarmış ekmeğine çilek reçelini sürerek, bilmiş bir şekilde, "Kehanet kadar saçma bir ders yok, o dersi bırakmalıydın beni dinlemedin ki!" dedi ve söylenmeye devam etti.
Ablasının konuşmasından sıkılan Druella ise yorgun bir şekilde iç çekti ve konuyu dağıtmak için, "Walburga nerde?" diye sordu.
Blair kızarmış ekmeğinden ısırık alırken omuzlarını silkti, etrafını inceledi ancak kızı göremedi. Büyük ihtimalle hala uyuyor olmalıydı.
Blair ve Druella, kahvaltının geri kalanını sohbet ederek geçirdiler. Yeni bir dönemin başlangıcında kız kardeşlerin konuşacak oldukça dedikodusu vardı. Ne yazık ki çanlar bunu engelledi.
Yılın ilk dersi başlamak üzereydi ve Blair için bu sene çok daha zordu, artık beşinci sınıf öğrencisi olmuştu. Derslerle arası pek de iyi sayılmazdı, notları genelde düşüktü ve çalışmak gibi bir amacı da yoktu. Blair'a göre bu yıllar eğlenme zamanıydı, bu güzel yaşlarını bir daha yaşamayacağını düşünerek yapardı her hamlesini, geleceğini asla düşünmezdi.
