6. Bölüm

206 16 1
                                    

Hera örgüte geldikten sonra yüz ifadesini bozmadan içeri girmiş ve babasının odasına doğru ilerlemişti . Vedat kızının geldiğini anlamış ve odadaki diğer kişiler de Vedat'ın sinirli yüzünden anlamıştı.

Hera kapıyı açıp içeri girdi .

Vedat: Neredesin sen ?

Hera: Barlas siz odadan çıkın

Barlas Vedat'a bakıyordu ama Vedat sadece kızına bakıyordu.

Hera: Arkadaşlar babam ile yalnız konuşmak istiyorum .

Hepsi yavaş yavaş odayı terk etmiş fakat kapının önünde beklemeye başlamışlardı. Ses yalıtımı da olsa zar zor bir şey anlarız umuduyla bekliyorlardı .

Vedat : Ne bu tavırlar?! Sana soru sordum !

Hera sakince koltuğa oturup bacak bacak üstüne attı ve arkasına yaslandı.

Hera: Ne var tavrımda babacığım söyle de hemen düzelteyim sonra sinirlerin falan bozulur mazallah

Vedat kızının bu halini ilk defa görüyor ve şaşırıyordu.

Vedat: Hera ! Kendine gel ! Kaç saattir neredesin ?!

Vedat'ın siniri gittikçe artıyordu ama ona rağmen Hera'nın gülümsemesi gittikçe artıyordu.

Hera: Bana verdiğin görevin başındaydım babacığım neden kızıyorsun ki ?

Yedi yaşında söylediği sözün aynısını söylemesi Vedat'ta büyük bir etki yaratsa da devam etmişti

Vedat: Ne bu tavır şimdi ?! Bana cevap ver !?

Hera: Gerçek ailemle yemek yiyordum baba saatin nasıl geçtiğini anlamışım

Vedat tekrar şoka girmişti.

Vedat: Ne ?

Hera: Ama görsen baba ne kadar güzel bir aileler . Özellikle kardeşim Emir'in kanı bana çok ısındı. Demek ki gerçekten kan çekiyor. Sonra sevgili annem kıyafetimi çok beğendi , bundan sonra kıyafetlerimizi annemle beraber alırız belki , ve en son olarak gerçek babam . Fazla konuşmadık ama bana yemek yerken tuzu uzattı . Ne kadar da tatlı ama değil mi ?

Vedat'ın benzi atmıştı yerinde donmuş bir şey demiyordu . Daha sonra yutkundu ve konuşmaya başladı.

Vedat: Saçma saçma konuşma Hera! Kendine gel !

Hera bu sefer ciddileşti ve ayağa kalkıp babasına yaklaştı.

Hera: Noldu babacığım kıskandın mı?

Hera bunları söylerken alaylı bir ifadesi vardı . Fakat şimdi nefret dolu bakmaya başlamıştı.

Hera: Merak etme bu hayatta en çok nefret ettiğim ve en çok sevdiğim kişi sensin . Yerini kimse alamaz

Vedat kızından bunları duyduğu için şoka girmişti ve artık sinirinin yerini şaşkınlık ve pişmanlık kaplamıştı.

Vedat: Hera'm , güzel kızım ...

Hera: Baba lisede bana çıkma teklifi edildiğinde bir daha güzel olma diyerek bana ceza veren sendin . Şimdi bana güzel demeye hakkın yok

Vedat artık bacağının onu taşımadığını hissediyordu . Kendisini koltuğa bıraktı.

Hera ise babasına yaklaştı ve ona doğru eğildi.

Hera: Neden bir şey demiyorsun baba ? Normalde sana getirdiğim bilgileri okuyup sonra hiçbir şekilde tebrik etmeden bir hatamı bulmalı ve ceza vermeliydin .

Vedat kızının bu sefer gözlerine baktı ama bir şey diyebilecek gücü kendinde bulamadı.

Hera: Neden öyle bakıyorsun baba ? Hadi cezamı ver ki ben de yarın gerçek babama ve sevgili patronuma hizmet edebileyim .

Vedat zar zor ayağa kalmış ve kızına sarılmak için hamlede bulunmuştu.

Hera ise hemen ondan uzaklaşmıştı .

Kendisinden özür bile dileyemeyen bu aciz adama acıyordu.

Hera: Kontrol etmene gerek yok baba takip cihazı olup olmadığını kontrol ettim.

Vedat ise kızının sözleriyle bir kez daha yıkılmıştı .

Hera eskiden babası yanına yaklaşınca sarılacak sanardı fakat babası sadece takip cihazı olup olmadığını kontrol etmek isterdi .

Bu akşam belki de Hera ve Vedat için yüzleşme zamanıydı.

Hera Vedat'ın bu hallerinden sıkılmıştı .

Hera: Babacığım hadi ama şu ana kadar cezalarımı sıralaman gerekiyordu. Ama eminim senin kafanda farklı bir şey vardır . Bu sefer ben acı çekerken izlemek yerine kendin mi acı çektireceksin

Vedat'ın gittikçe kalbi sıkışıyordu.

Hera: Noldu Vedat Parslı bunca senedir beni yara bandı olarak kullanıp sonra bunu yüzüne vurmam hoşuna gitmedi mi ?

Hera bu gece belki de her şeyi söyleyecek ve çoğu şey değişecekti .

Hera: Düşünüyorum da ölen kızın yaşasaydı ona da böyle davranabilir miydin ? Mesela onun altı yaşında acıdan bayılmasına izin verir miydin ? Bence cevap çok net

Vedat bu sefer durmak yerine sadece Hera'ya tokat atmıştı ama attığı an bundan pişmanlık duymaya başlamıştı.

Hera bunu beklese de gene de sinirlenmişti .

Hera: Bazen diyorum ki o kıza öyle davranacağına ölmesi iyi olmuş . Ama sen ona öyle davranmazdın değil mi ? Saçının bir teline zarar gelse dünyayı yıkardın bence . Peki ya neden beni ölen kızının yerine koydun ? O kıza öyle davranmayacağın halde neden beni onun yerine koydun ? Söylesene Vedat Parslı senin gerçek babamdan ne farkın kaldı ?

Vedat Parslı için uzun yıllar sonra bir ilk yaşanıyordu, Vedat Parslı ağlıyordu.

Hera: Babacığım ağlama ama sonra aklım sende falan kalır.

Vedat: Yeter Hera

Hera: Bence de değil mi ? Artık yeter , şimdi söyle hangi cezayı çekeceğim bu sefer?

Vedat artık gözündeki yaşlardan etrafını göremiyordu bile

Hera karşısında ağlayan adama karşı bir acı ve pişmanlık duymuyordu . Koskoca Vedat Parslı karşısında ağlıyordu.

Sonunda Vedat ağlamayı kestiğinde ayağa kalktı . Hera bundan sonrasını tahmin ediyordu bu yüzden sırıtmaya başlamıştı.

Vedat: Sabah altıya kadar beşinci odada kalıyorsun .

Hera alaycı gülümsemesini bozmadan kapıya doğru yürüdü.

Bu saatten sonra Vedat değişmezdi belki ama Hera'da kendine söylenen şeyleri sessizce kabullenmeye niyetli değildi.

Kendisine acı çektiren kişiler de acı çekmeliydi .

[Evet arkadaşlar sabahtan beri yatıp akşam anca bölüm yayınlıyorum.

Bu bölüm biraz daha yüzleşme oldu ve Hera ile Vedat'ın arasındaki ilişkiyi biraz daha anladık bence.

Yarın karne günü ve bir dönemi bitirdik . Hepinizi tebrik ederim . Büyük ihtimalle hepimiz yarın giyeceğimiz şeyleri düşünüyoruz.

Neyse hepinize iyi okumalar seviliyorsunuz 🤍🐢]

GEÇMİŞİN İNTİKAMI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin