19

147 11 13
                                    

Bucky yolcu koltuğuna geçtiğinde Daisy kenarda duran maskeyi ve gözlüğü alıp taktı, sert adımları helikopterde yankı yaparken elini Maria'nın koltuğuna koyarken manzaraya baktı, yaklaştıklarını görünce konuşmaya başladı.

"Plan basit, ben indiğimde Bucky binayı yıkacak. Ben askerleri alıp geleceğim sonrada gideceğiz."

Maria tek eliyle konsolu tutarken diğer eliylede Daisy'e kulaklığı verdi.

"İletişimi kesme."
"Tamam."

Daisy kulağına taktıktan sonra Maria alçalmıştı, kadın kapıyı açacağı sırada ateş edilmesiyle Maria yükselirken bağırmaya başladı.

"Çok fazla yakınlaşamıyorum!"
"Ne kadar alçalabilirsen alçal!"

Daisy bağırdıktan sonra helikopter alçalmıştı, kadın derin nefes aldıktan sonra hızla atladı. Bucky el füzesini alırken Daisy'nin sağlam bir şekilde yere indiğine emin oldu, dürbünden nişan aldıktan sonra binaya doğru ateş etti.

Daisy koşarken belinden silahını çıkarıp yolundaki askerleri vurdu, sarı korkuluğa tutunup altından kayıp alt kata atladı, kendisine ateş etmek üzere olan askeri görünce hızla belinden bıçağı alıp askerin alnına fırlattı. Üzerine doğru koşan askeri görünce o da ilerledi, askerin omuzlarına tutunurken ayağıyla arkadaki askere tekme attı. Omuzlarına tutunduğu askeri yere düşürüp kafasını yere vurdu, ayağa kalktığında tekme attığı askerin ayağa kalkmak üzere olduğunu görünce elindeki silahla alnına sıktı.

Hızla ilerlerken nefeslerini düzene soktu, kulaklıktan Bucky'nin sesini duysada çok umursamadan yoluna devam etti, merdivenlerin hapishanenin bahçesinden geçmediğini görünce derin nefes alıp ne yapacağını düşünmeye başladı. Oldukça yüksekteydi ve bahçe uzaktaydı, atlamaktan başka şansı olmayınca koşmaya başladı. Hızla koşarken merdivenlerin sonuna geldiğinde korkuluktan destek alıp atladı. Yuvarlanarak yere düştüğünde omzundaki yara canını acıtsada bunu görmezden gelebilirdi, mahkumlar ona bakarken aralarından biri hamle yapacaktı ki adamın alnına sıktı.

"Başka isteyen var mı?"

Kadın rusça konuştuktan sonra büyük bahçede ilerlemeye başladı, kalabalığı görünce kaşlarını çatıp adamları itti ve kalabalığın ortasına girdi.

"Hey, hey!"

Kavga eden askerleri ayırdıktan sonra askerler sıraya geçmişti, kadın konuşmaya başladı.

"Gidiyoruz."
"Biz gelmiyoruz."

Kadının bakışları anında askerlere dönerken konuşmaya başladı.

"Gidiyoruz dedim."
"Bizi kullanamazsınız, burada kalacağız."

Adamın gözlerindeki kırmızı pırıltıyı görünce silahını kaldırıp namlusunu adamın alnına yaslayıp konuşmaya başladı.

"Onu bırak Wanda, yoksa vurmaktan çekinmem."
"Sencede bırakmanın vakti gelmedi mi Daisy?"

Daisy sinirle dişlerini sıktıktan sonra tetiği çekti, adamın beynin parçaları etrafa savrulurken diğer ajan hamle yapmıştı. Daisy hızla onun yumruğundan eğilip kurtulup demir elindeki bıçağı alnına sapladı, üzerine gelen beş ajanla hepsini vurdu. Omzuna saplanan okla kalabalığa karışırken mermi yarasıyla bütünleşen oku çekip attı, kulaklığa doğru konuştu.

"Clint ve Wanda burada!"
"Onu öldürmemiş miydin?!"

Bucky'nin sesini duyarken hızla merdivenlere çıkıp helikopterin olduğu bölgeye ilerlemeye başladı.

"Hayır! Hayatını bağışlamıştım!"
"Bu bir hataydı Daisy!"
"Yardımcı olmuyorsun Maria!"

Merdivenlerden çıktığında gördüğü kişiyle durdu, dudakları alayla kıvrılırken elindeki silahı ve bıçağı beline yerleştirdi. Karşısında duran Steve Rogers konuşmaya başladı.

"Daisy bunu yapmak zorunda değilsin, Bucky'le birlikte geri dönün."
"Bucky'nin yeri benim yanım Rogers, onun yanında kimse yokken ben vardım."
"Şimdi ikinizede yardımcı olmaya çalışıyorum."

Daisy alayla gülerken belindeki silahını alıp Steve'e doğru ateş etti, Steve hızla kalkanını kaldırıp kurşunları engellerken kadın ona doğru hamle yapıp tekme attı. Steve bir kaç adım gerilerken Daisy yumruğunu savurmuştu, demir kolu kalkana çarparken çıkan ses yankılandığında Daisy adamdan hızlı davranıp bıçağı aldı ve onun karnına sapladı, Steve bir an bocalayınca kadın bıçağı iyice itti. Adam kadına tekme attığında Daisy yere düşüp takla atıp hızla ayağa kalktı, Steve'in bıçağı çekip atmasından yararlanıp onu vuracaktı ki bacağına saplanan okla durdu.

"Hayır Clint, ona zarar verme."

Steve kulaklığa doğru konuşunca Daisy sinirle gülerken bacağındaki oku çıkarıp konuşmaya başladı.

"Ama ben sana zarar vereceğim."

Steve hamle yaptığında Daisy ondan önce davranıp bir demir koluyla engelledi, eline yeni aldığı bıçağıyla hamle yaptığında Steve onu kalkanıyla engelledi. Daisy kalkanı tutup fırlattığında Steve savunmasız kalmıştı, kadın ardı ardına yumruk atarken Steve bir kaç yumruktan sonrasını engelleyemez olmuştu. Daisy demir koluyla yumruklarını atarken Steve yere düşmüştü, kadın onun üzerine çıkacağı sırada patlayan bombayla geriye savrulmuştu, başını yere çarparken yerden bir süre kalkamadı.

Tiz ses kulaklarında yankı yaparken acıyla inledi, yavaşça kalkmaya çalışırken iki dizinin üzerinde durup ellerini yere koyarken kafasını eğdi. Ağzına gelen kanı tükürdükten sonra kendisine doğru gelen Steve'i görmüştü, ayağa kalkacak gücü bulamazken önünde duran kişiyi gördü.

"Ona dokunmaya kalkarsan seni ben öldürürüm Steve."

Bucky konuştuktan sonra hızla yerdeki kadını tutup kaldırdı, Daisy hızla ona tutunurken ilerlemeye başladılar.

"Bucky..."
"Sakın Steve, aklından bile geçirme."

Bucky konuştuktan sonra kadını kucağına alıp merdivenleri çıktılar, helikopter yaklaştığında Sam eğilip önce Daisy'i aldı. Bucky'de helikoptere çıktığında yükselmişlerdi. Daisy sinirle derin nefesler alırken koltuğu yumrukladı, demir kola dayanamayan koltuk parçalara ayrılırken kadın hızla ayağa kalktı.

"Daisy biraz sakin ol."
"Sus! Konuşma!"

Daisy kafayı yemiş gibi bağırdıktan sonra arkadaki silahları tekmeledi, Sam şaşkınlıkla Bucky'e bakarken adam dikkatle kadını izliyordu. Daisy sinirle Maria'ya doğru dönüp konuşmaya başladı.

"Sana dediğim her şeyi siktir et Maria."

Sinirle derin nefesler alırken pilot koltuğuna doğru ilerlemeye başladı.

"Hepsini öldüreceğiz."

Elini koltuğa koyarken son kez konuştu.

"Steve Rogers'ta dahil."

Mrs. Winter SoldierHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin