Mrs. Winter Soldier

8

Wanda karşısında duran kıza baktı, aralarındaki hücre camı olmasa dip dibe olurlardı. Pietro ise görevden dönmüştü, olayları öğrendikten sonra kardeşini bu psikopat katille tek bırakamazdı.

"Zihni boş. "

Wanda konuşunca karşısındaki kız gülümsedi, Pietro bir adım ileriye gidip kardeşinin hemen yanında durdu.

"Bunu yapmak zorunda değilsin Wanda. "

Pietro konuşunca Wanda ona doğru döndü, birlikte vakit geçirdiği kişiyi böyle bırakmak istemiyordu, bunu anlamalarını istiyordu.

"Ona yardım etmek zorundayım."
"Seni vuran kişiye yardım etmek zorunda değilsin."

Pietro karşısında duran kızın kardeşini vurduğunu öğrenmişti, öğrendiği gibi hücreye girip kızı öldürmeye çalışmıştı ama kız tahmininden daha güçlü çıkmıştı. Birde Bucky ve Steve etkeni vardı, onlar olmasa durmaya pekte niyeti yoktu.

"Onun acı çektiğini anlayabiliyorum Pietro, bir çok kez hayatımı kurtarmıştı. Şimdide ben ona yardım edeceğim."

Wanda konuştuktan sonra Pietro'yla birlikte salona geçtiler Bucky, Steve ve Tony hala oradaydı, Bucky'nin koltukta oturduklarını gördüler.

"Bucky, hatırladığına emin misin? Zihni boş."
"Eminim."
"Wanda onun zihnini okuyamıyorsa nasıl hatırlıyor olabilir?"

Tony konuşunca Bucky bilmiyorum dercesine kafasını salladı, gidip yine kızla konuşması gerekiyordu.

"Onunla tekrar konuşacağım."
"Bucky saçmalama."

Bucky gitmek için hamle yaptığında Steve onun kolundan tutup durdurmuştu ama Bucky hızla kolunu geriye çekip ilerlemeye devam etti.

"Cap, bırak gitsin."

Bucky, Tony'nin konuşmasını duyunca dahada hızlanarak hücrenin olduğu koridora girdi. En sondaki hücreye doğru ilerledi, kız görüş açısına girdiğinde kenardaki yatakta uzandığını gördü. Hücrenin şifresini girdikten sonra kapılar açıldı, yavaşça içeriye girdi ve koltuklardan birine oturdu.

"Arkadaşların nasıl?"
"Şimdi onları mı düşünüyorsun?"

Bucky konuşunca kız alaylı bir ses çıkardı, kız yattığı yatakta doğruldu ve bakışlarını Bucky'e çevirdi.

"Bu sefer bıçak getirmedin mi?"
"Yine beni öldürmeye çalış diye mi?"

Kız güldü ve ellerini dizlerinin üzerinde birleştirdi.

"Seni öldürmek isteseydim şu an ölü olurdun."

Bu sefer alayla gülen taraf Bucky olmuştu, ölmek kavramı şu an onun için yoktu.

"Öyle mi dersin?"
"Evet."

Bucky oturduğu koltukta iyice yayılırken bakışlarını kızın gözlerine çevirdi, dikkatlice kendisini izliyordu.

"Neden Wanda'nın zihnine girmesine izin vermiyorsun?"
"Neden izin vereyim?"

Bukcy'nin sorusuna karşılık kızda soru sorunca Bucky kaşlarını çattı, sorusuna cevap alması gerekiyordu.

"Seni zeki sanıyordum James."

Bucky cevap vermeyince kız ayağa kalktı ve küçük hücrede kısa bir tur attı.

"Sana her dediğime inanacaksan işimiz zor."

Bucky kaşlarını çatıp ayağa kalktı.

"Ne demek istiyorsun?"
"Hatırlasaydım sana böyle mi davranırdım?"
"Nasıl davranırdın?"

Kız alayla güldü ve masada duran elmayı aldı.

"Hızlı düşün."

Elindeki elmayı fırlatınca Bucky havada tuttu ve parçaladı, kız güldü.

"Elini üzerine sil, paslanmasını istemeyiz. Sonuçta özel yapım."
"Konuyu değiştirme Daisy."

Kız bir kaç adım atıp Bucky'le aralarındaki mesafeyi aza indirdi.

"Wanda'yla olan konuşmamdan sonra fikrim değişti. Bana yardım etmeni bekliyorum."

Bucky bunun bir oyun olduğunu düşündü ama kız ciddi duruyordu.

"Şu an seni öldürmek istemiyorum. Ben sadece bana anlatılanları biliyorum. Hafızam yerine geldiğinde seni öldürmek isteyeceğime eminim."

Bucky hızlı adımlarla kıza doğru yaklaşınca Daisy bir kaç adım geriye gitti ve sırtı duvarla buluştu, Bucky ellerini duvara koyup kızı duvarla arasında tutmuştu.

"Benimle dalga mı geçiyorsun?"
"İnsanların düşüncesi değişebilir James, tıpkı beni sevdiğini söylemene rağmen beni o laboratuvarda tek başıma bırakman gibi."

Kız gülerek konuşunca Bucky yüzünü kıza doğru yaklaştırdı.

"Elimde olan bir şey değildi, senin yanına gelmeye çalıştım ama beni durdurdular. Bizden daha güçlü Winter Soldier olduğunu biliyorsun."

Kız güldü, önce Bucky'nin dudaklarına ardından mavi gözlerinin içine baktı.

"Yanılıyorsun, senden güçlü Winter Soldier'ler var, benden değil."
"Orada sana ne yaptılar Daisy?"

Kız Bucky'nin sorusuyla durdu, hafızasında yer alan tek bir şey vardı, ona yapılan işkenceler.

"Hydra'ya ihanetinden sonra beni senin gibi yapabilmek için çok uğraştılar Barnes."

Bucky kızın gözlerinin içine baktı, onu kendisi gibi değil, dahada iyi hale getirmişlerdi. Gözünü kırpmadan herkesi öldürebilecek bir silah haline getirmişlerdi. Bucky derin nefes aldı, kıza şu an ne derse desin ona karşı olan düşünceleri değişmeyecekti, her şeyden onu sorumlu tutuyordu.

"Her şeyden beni sorumlu tutuyorsun."

Kız kafasını sallayınca Bucky iyice yüzünü kıza yaklaştırdı, Bucky'nin uzayan sakalları Daisy'nin yüzüne değince kız huylansada hareket etmemişti.

"Bu düşünceni değiştirmek için her şeyi yapacağım."