6/bölüm

38 6 1
                                    

İyi okumalarrrr...

Herkes yemek masasına oturmuş sessizce yemeğimizi yiyorduk.

Berkayın telefonunun çalması ile sessizlik bozuldu
Berkay cevap vermeden telefondaki adamı dinledi ki ağzından bi küfür savurdu.

Herkes ne oldu dercesine Berkay bakarken Berkay "depoyu patlatmışlar " dedi.

Ben depo olayı ne bilmediğim için kafamda bi merak düşüncesi oluştu sahi bende onların tarafındaydım ama onlar hakkında hiç bir şey bilmiyorum,

Berkayın "yere yatınnn!!"diye bağırmasının ardından silah sesleri duyuldu.

Evin camları tek tek patladı ,camlardan içeriye sıkmaya başladılar ki herkes yere eğilmişti sadece ben şok yaşadığım için masada hala haraketsiz bir şekilde oturuyodum.

Aşağıdan bi el uzanarak omuzlarımdan beni masanın altına çekti.

Berkay hem küfrediyor hem de bu durumda bile beni azarlıyodu

-ölmek mi istiyorsun bade, sana yap dediklerimi yapmayıp yapma dediklerimi yapıyorsun!

Berkayı umursamamazlıktan geldim bu durumda bile bana kızabiliyordu ki eski konularıda açıyordu.

Silah sesleri kesildiği bi süre masanın altında bekledik.

Sesler gelmeyince ayağa kalktık ki biri kapıyı tekmeleyerek kırdı.

Uzun boylu kaslı yapısıyla kapının önünde duran adam buradaki 3 adamın birleşimini oluşturuyordu.

Berkay silahını almak için elini beline attığında bi küfür savurdu silahını yanına almamıştı.

Adam içeri girdiğinde arkasındaki orduyu gördük tam anlamıyla ordudan bile orduydu.

Hepsi içeri daldığında daha ben ne olduğunu anlamadan silah sesleri patladı ki benim yanımda oturan çocuk vurulmuştu.

Defalarca aynı kişiyi vurdu iri yapılı adam kan yüzüme sıçrarken kusmamak için kendimi zor tutuyordum.

İri yapılı adamın benim üzerime doğru geldiğini gördüm kaçmaya çalıştım ki bi anda ağzıma pamuk dayadı.

Hayır nefes almamalıydım , pamuğa döktüğü bayıltıcı madde yüzünden nefes alırsam bayılırdım

Kendimi zorladım fakat daha fazla dayanadım nefes almam ile vücudumun uyuştuğunu hissettim.

                                            ❤️‍🩹

Gözlerimi açtığımda yatağın üstünde yatıyordum etrafıma baktığımda bu odanın güzelliğini farkettim.

Duvarları ışıklarla süslenmiş,tavanda asılı yıldızlar boydan bir camı vardı ki odayı ferah tutuyodu.

Camın hemen altında bir minder ve yastıklar.

Bu oda tam küçük bir kız çocuğu için gibiydi benimde hoşuma gitmişti.

Ama
Bi dk
Ne

Ben odanın güzelliğine aldandım ve herşeyi unuttum.

Beni kaçırdılar ve ben odayımı konuşuyorum

Delirdiğimi bir kez hissetmiştim hanki manyak kaçırıldığı evde ki oda hoşuna giderdi ki.

Ayağa kalktım kapının yanına doğru ilerlediğimde ses gelmesini bekledim ama ayak seslerinden başka bir şey duyamıyordum.

Kapıyı serçte yumrukladığımda aksine elim açımıştı.

Pes etmedim kapıyı daha sert yumrukladım ki aynı zamanda bağırmayı eksik etmedim

-açsanıza şu kapıyı

-hangi mal beni kaçırdı acaba

-piç kurusu

Söyleniyordum aradada küfür savurarak bağırıyodum.

Ellerim artık yoruldu ki kapıyı yumruklamaktan vazgeçtim.

Odayı biraz daha incelediğimde boy aynasını gördüm oraya doğru gittiğimde siktirr!!

Ne
Yüzüm temizlenmişti!
Kıyafetlerim değiştirilmişti!

Evet ben bunu şimdi farkediyodum sinirimden güldüm kendimi sakin tutmak için güldüm.

Pencereye doğru yaklaştığımda burasının lüks bir villa olduğunu anladım.

Boydan pencerenin yanına giderek dışarıya baktım ki.

Hayır
Hayır
Beynim bu üçüncü şokuda kaldıramaz
Yapamaz

Pencerenin karşısında deniz vardı !

Biz ankaradaydık beni başka bi şehire mi getirmişlerdi , ben nasıl uyanmadım bu serede.

Tanrımm beynim sanki yeni kendine geliyormuş ki şok üzerine şok yaşadım sinir hastalığı bizim Ailede genetikti ve bende olmaması için elimden geleni yapıyordum ama .

Ard arda 3 şok yaşamam ile sinirden kapıyı yumrukladım.

Kapının kilidinin açıldığını duydum bi adım geriye gittiğimde karşımdaki kişi ile afalladım

Gerçekten o muydu??

Evet karşımdaki oydu.

Zamansız KayıpHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin