Gözlerimi açtığımda bir koltuğun üzerine yatıyordum odada kimse yoktu.Galiba burası Alaz'ın eviydi.Doğruldum ve etrafıma baktım.Kahverengi tonlarda bir sehpanın üstünde su vardı ve çok susamıştım ayağa kalktığım an ayağımın ağrısıyla küçük bir çığlık attım."Aaa"Ben ayağımı unuttum yine.Koşar adım sesler geldi ve Alaz'ı gördüm."İyi misin noldu?"
"Ayağımı unuttum ve su almaya kalkınca ağrıdı"gidip su doldurup bana uzattı.Hemen içtim çok susamışım ha.
"Bora nerede?"diye sordum.
"Sana birkaç eşya almak için gitti gelir birazdan sen nasılsın iyi misin?"
"Evet evet iyiyim teşekkürler"
"Tamam sen uzan ben yemek yapıyorum"dedi ve arkasını döndü.
"Bende gelebilirmiyim?"geri bana döndü ve hayır anlamında kafasını salladı.
"Lütfen"aynı şekilde kafasını salladı.
Tekrar "lütfen"dedim ve aynı şekilde yine kafasını sallayınca ayağa kalktım."DURU NE YAPIYORSUN?"dedi sinirle hemen yanıma gelip beni geri otutturdu.
"Gelmek için kalktım"dedim sesizce.Bana gözlerini dikti 30 saniye kadar sonra beni kucağına alıp mutfağa götürdü.Miss gibi yemek kokuyordu ama ne yaptığını anlamadım.Beni köşeli koltuğun köşesine koydu.
"Ne yapıyorsun güzel kokuyor"
"Mantar sote"dedi düz bir şekilde.O sırada kapı çaldı Bora geldi galiba.
"Gel hoşgeldin"
"Hoşbuldum Duru uyandı mı?"evet Bora'nın sesi.
"Evet uyandı mutfakta"ayak sesleri gelmeye başladı ve Bora göründü.
"Selam"diye seslendim.Yanıma gelip oturdu.
"İyi misin?"Diye sordu.Kafamı evet şeklinde salladım.
"Biz ne kadar burada kalıcağı"derken Alaz mutfağa girdi ve atladı."Neden burada kalmak istemiyor musun?"diye sordu.
"H-hayır o yüzden söylemedim"diye cümlemi toparlamaya çalıştım.
"Annem arayıp nasıl olduğumuzu sordu senin durumundan bahsedince biraz endişelindi ama sorun yok ne zaman gelicekleri daha belli değil"diyerek önce ki sorumu cevapladı.
"Benim bir işim var araba ile ilgili gidip geleceğim"dedi ve ayağı kalkıp gitti Bora.Neden bilmiyorum ama içim daralıyor kalbim sıkışıyor.Kötü birşey olucakmış gibi hissediyorum.O an aklıma her zaman gelen şey geldi.O şey aklıma geldiği an gözlerim dolmaya başladı.Bunu saklamak için doğruldum.Doğrulduğun an Alaz yanıma geldi.
"Ne yapıyorsun Duru bakıçıncı uyrışım"dediği an gözlerim artık kedi tutamayıp bir damla göz yaşı aktı.Alaz hemen yanıma oturdu.
"Duru noldu iyi misin? Biryerin mi ağrıyor noldu neden ağlıyorsun"diye sorularını devam ettirirken göz yaşlarım hızlanmaya başladı.
"B-ben kötü hissediyorum neden bilmiyorum ama birşeyler olucakmış gibi hissediyorum bunu en son hissettiğimde"derken hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.Alaz'ın bir elini omuzumda diğer elini ise göz yaşlarımı silmeye çalışırken buldum.
"Taman konuşma sakin ol anlatma ihtaycı duyma istersen sonra anlatırsın"diyince hayır anlamında kafamı sallayıp söze başladım zorlada olsa.
"Hayır artık birine dökülmem gerekiyordu belki doğru belki yanlış kişisin bilmiyorum ama artık konuşmam gerekiyor"söylediğim söze bozuldu sanırım devam ettim.
"Ben en son böyle hissettiğimde 11 yaşındaydım b-bizim bir kardeşimiz daha vardı ismi Eylüldü"derken konuşmakta zorlandım ama devam ettim.
"E-eylül b-be-benim yüzünden öldü"yeniden devam edemiyordum hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.
"Biz küçükken ailemle pikniğe gitmiştik.Ben 11 Bora 12 Burak 8 Eylül de 6 yaşındaydık piknikte biz ailemizden bir uzaklaştık top oynamak için ve nehir kenarına gittik.Nehir derin ve çok hızlı akıyordu.Biz top oynarken top nehrin hemen kenarına gitti ama nehire düşmedi.Topu almak için Eylül nehire doğru koştu arkadından bende koştum sonra kendimi durduramayıp elimle kendi ellerimle"dedim ve ellerime baktım elimde bir kesik izi vardı.
"Kardeşimi suya ittim ve akıp giden su onuda benden alıp götürdü.Hepsi benim suçumdu annem babam abilerim beni suçlamadı.Hep benim suçsuz olduğumu söyelediler ama ben onu istemeyerekte olsa o derin suya attım"dedim ve sinir içinde güldüm.Ben ellerime bakarken Alaz'da ellerime bakıyordu.