Kalbin Anahtarı 🗝️

Oyun

Alt tarafı bir yemek en kötü ne olabilirdi ki? Sonuçta bizi öldürecek ya da yiyecek hali yoktu. Peki Avcı ile yemek yiyeceğimiz için Demir niye bu kadar gergin?

"Tamam ya alt tarafı bir yemek. Neden karalar bağladınız ki?"
"Aynen ya, sadece bir yemek en fazla ne olabilir ki?" diyerek arkamda durdu Gizem.

"Öyle değil kızlar. Çok masum düşünüyorsunuz, Avcı denilen şahsın durduk yere sizinle yemek yeme istemesi çok saçma. Kesinlikle bir planı var." dedi Nazlı.

"Nazlı haklı,kesinlikle bu işte bir bit yeniği var" dedi umut.

Demir'e baktığımda ise ellerini ensesine koymuş başını hafifçe öne eğmişti. Bir şeyler düşündüğü kesindi.

Chesscake'e bakmak için ayağa kalktım ve salondan çıkıp mutfağa yöneldim. Salondan çıkar çıkmaz burnuma öyle güzel kokular geldi ki, düşüp bayılacaktım neredeyse.

Elime fırın eldiveni giyip chesscake'i dikkatli bir şekilde çıkarttım. O kadar güzel kokuyordu ki..

Elimdeki kalıbı tezgahın üzerine bıraktım ve fırını kapattım.
Sağ üst dolaptan tabakları çıkarmaya başladım. Chesscake'i dilimlemeden önce küçük tabaklarıda çıkarttım ve arkamda ki dolaba yöneldim. Büyük kavonozda duran karışık çerezi aldım ve tabaklara azar azar koydum. Daha sonra çay bardaklarını hazırladım ve hepsini bir tepsiye koydum.

"Yardıma ihtiyaç var mı?" diyen Gizem'in sesini duydum. Arkamı döndüğüm ve gülümsedim.

"Hayır güzelim hallediyorum ben." Gülümseyerek yanıma geldi ve sabah Demir'in durduğu yerde durdu. Aynı onun gibi elini tezgaha yasladı ve bana baktı.

"Nasıl?"
"Ne nasıl" derken chesscake'i dilimlemeye başlamıştım.
"Evlilik, zor mu?" dedi gülerek. Gözlerimi açarak ona döndüm.
Ve elimi alnına koydum.

"Sen iyimisin Gizem, normalde böyle soruları Nazlı'nın sorması gerekmiyor mu?"
"Aaa ne yani sizden büyüğüm diye, seninle dalga geçemez miyim?" Gizem bizden büyük değildi ama bizden daha olgun olduğu kesindi.
Gizem olgun, Nazlı her şeyde cıvıtanımız, ben ise.. Sahi neydim ben? Güzel, zeki veya eğlenceli miydim?

"Geçebilirsin tabi ki de fakat biraz şaşırdım, senden böyle cümleler duyamıyorduk Gizem Hanım" dedim.

"Offff yine ne yaptı benim karımmm" diyerek mutfağa Nazlı girdi.
"Nazlı, canım arkadaşım iyi misin sen? Hani artık Eylülcüğümüz evli ya, böyle şakalar yapmasan mı?"

"Amann ne olacak ki sanki? Hem o benim karım."
"Resmi olarak öyle değil ama" dedi ve güldü Gizem.

Onlara sadece uzaktan bakıyordum.Çünkü o kadar garip davranıyorlardı ki bir an onlara büyü yapıldığını bile düşündüm.

"Kızlar, lütfen böyle şeyler söylemeyin. Bakın sadece bir oyun. Bu gerçek bir evlilik değil. Böyle şakalar hoş olmuyor yanii" dedim. Ve chesscake'i dilimlemeyi bitirmiş bir şekilde onlara döndüm.

"Ya off kardeşim ne güzel 40 yılın başı evlenmiş, tadını çıkaramaz mıyım?"

"Nazlı,lütfen bak yanlışlıkla Demir duyarsa yalnış anlayabilir."

"Amann boşver bee, hadi gidelim içeriye. Çok vakit kaybettik."dedi ve mutfaktan çıktı.

"Sanki derse yetişmeye çalışıyor. Neye geç kaldık acaba?" diye söylenerek chesscake'i koyduğum tabaklardan iki tanesini aldım ve mutfaktan çıktım.

Gizem'de çay ve kuru yemiş koyduğum tepsiyi almış, arkamdan geliyordu.

Hepimiz içeriye geçtiğimizde Nazlı aynı yerine oturmuş yanında da Umut oturuyordu.