𝒐𝒊.

1.2K 77 29
                                    

Antrenman bitmiş, tesisin dinlenme alanındaki koltuklardan birisine uzanmış tavanı seyrediyordu genç adam.

Aklı başından uçmuş gibiydi.
Antrenmana odaklanmak konusunda güçlük çekmişti bütün gün. Bütün düşünceleri sabah saatlerinde denk geldiği kızda, Ece'de kalmıştı. Tüm gün sanki sinsi bir yılan gibi zihninin labirentinde dolanmıştı genç kızın silüeti.

"Kim var aklında?"

Demir Ege ıslak saçlarıyla içeri girdiğinde Semih başını hafifçe kaldırıp ona baktı. Yanaklarına hücum eden sıcaklığı görmezden gelmeye çalışarak tekrar tavana döndü.

"Kimse." diye yanıtladı onu usulca.

Demir Ege odayı birkaç adımda adımşayıp Semih'in uzandığı koltuğun yanına vardığında sarışın genç adam ağrıyan bacaklarını kendine doğru çekip arkadaşının oturması için yer açtı.

"Kolpa." Demir Ege hafifçe güldü. "Yer miyim oğlum ben bunları?"

Semih bakışlarını tekrar ona çevirdi ancak Demir Ege'nin gözlerinin en içine bakmasından rahatsız olup tekrar tavana baktı. Derin bir soluk aldı sanki boğuluyormuş gibi. Neden böyle hissettiğine dair bir fikri yoktu. Yarım kalmışlıkların kırgınlığı vardı sanki yüreğinde. Onu tekrar görebilecek miydi? Amansızca bir endişe sarmıştı yüreğini, kor olmuş kalbinin en ortasına düşmüştü ateş. Farklı, bambaşka bir histi bu yaşadığı.

"Sarı saçlıydı. Gözleri mavi," duraksayıp sanki inanmakta güçlük çekiyormuş gibi kaşlarını kaldırdı. "masmavi. Çok güzeldi, Ege."

Demir Ege sırıtıp arkadaşının bacağına hafifçe vurdu. Semih'i ilk defa bu denli gergin, bu kadar düşüncelerinde boğulmuş görüyordu.

"Kim bu kız, Semih?"

Kaşları eski halini alırken göz ucuyla arkadaşına baktı Semih. Buna verebileceği bir cevabı yoktu. Ece'yi ilk defa görmüştü bugün. Kim olduğunu bilmiyordu. Bilmediği bir başka şey ise göğüs kafesinin kalbine neden bu kadar dar geldiğiydi. Kanatlarını açıp gökyüzüne uçmak isteyen bir kuş gibi, yeni doğmuş bir bebeğin kalbini andırırcasına çok çok hızlı atıyordu kalbi ve Semih bunun nedenini bilmiyordu.

"Adını da mı bilmiyorsun?"

"Ece." dedi Semih hiç düşünmeden. Bu isim saatlerdir aklını kurcalıyordu. Beyninde dönüp duruyor ve zihninin duvarlarına çarparak sürekli kendini hatırlatıyordu.

Demir Ege başını aşağı yukarı sallarken telefonlarına gelen bildirimle ikisinin de odağı bildirime kaydı.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
clocks, semih kılıçsoy Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin