Bölüm on

467 50 16
                                    

yorum bekliyom

💕

"Sol omzundan, kalbine yakın bir noktadan vuruldu." diye dalgınca konuştu Fatih.

Hastaneye nasıl gelmiştim bilmiyorum. Nemli gözlerimi kurulayıp ameliyathane kapısına baktım.

"Korkma Cengiz, iyi Lavinia. O hep iyidir." kafamı olumluca salladım, "O hep iyidir, çok güçlüdür benim sevgilim."

"Öyle, sana bir çiçek gibi narin olabilir ama o diğer herkese karşı ölüm kadar soğuk ve acı vericidir." derince yutkundum.

Ölüm Çiçeğim benim.

"Çok kan kaybetmişti ama benim kanımla uyuşuyor hemen kan verdim." omzuma vururken neşeden uzak güldü "Kan kardeşi olduğumuzu duyunca delirecek." silik bir şekilde gülümsedim "Uyansın, iyi olsun istediği kadar delirsin razıyım." dediğimde bu sefer sahici bir şekilde güldü, "Abo! sen bizim kıza abayı yakmışsın." dedi.

"Yaktım. Baya abayı yaktım hem de."

Zaman aktı, geçti, gitti.

Lavinia'dan bir haber gelmedi.

Ruhum onunla beraber içerideydi sanki. Onun yokluğunda, kalbim heyecandan değil korkudan dört nala koşarken gözlerim mutluluktan parlamak yerine göz yaşlarımla parlıyor.

Hadi güzelim, çık artık.

Çık ki nefes alayım.

Çık ki gözlerimin yaşları dinsin.

Ameliyathane kapısı iki yana açıldığında içeriden doktor ve hemşire çıkmasıyla hemen yanında yerimizi aldık.

"Öncellikle geçmiş olsun. Lavinia komiserimizin sol omzundaki iki kurşunu da başarılı bir şekilde çıkardık. İtiraf etmek gerekirse tehlikeli yerlere yakın olan kurşunlardı ve geldiğinde çok kan kaybetmişti fakat Lavinia komiser güzel bir şekilde direndi, hayata tutundu. Bugün ne olur ne olmaz uyutup, yoğun bakımında kalmasını öngörüyoruz. Yarın kontrolden sonra özel odaya alınabilir. Tekrardan geçmiş olsun."

Doktorun sözleriyle derin bir nefes aldım, "İyi değil mi?" diye emin olmak adına sordum. Doktor gülümsedi, "Merak etmeyin iyi." dediğinde rahat bir nefes verdim bu sefer.

Doktor gittiğinde kapı açıldı sedyede yatan güzelliğim çıktı. Hemen yanına gidip elini tuttum.

Yanağını okşarken gözyaşlarımla gülümsedim, "Sulu göz yaptın beni bebeğim iyice." alnına bir öpücük kondurdum "Uyan bir an önce, beni fazla bekletme." deyip doğrulduğumda sağlık görevlileri sedyeyi sürüp götürdü.

Ellerimiz ayrıldı.

Ama tekrar birleşeceklerdi.

///////

Lavinia Ateş...

"Ellerim çamur, kirli yüzüm.

Kokum cennet, adım çocuk.

Bırakın yaşlanayım.

Çekin kan bulaşmış ellerinizi üstümden." *

Kan bulaşmış ellerime baktım.

"Kancık pusulardan alın minik bedenimi,

Leş kokan nefesinizle kirletmeyin düşlerimi.

Adım çocuk.

Uçurtmaları indirmeyin gökyüzünden,

Kanatlarını kırmayın kuşlarımın.

Dokunmayın masum gülüşüme."*

Kucağımda ölü bedene baktım. Çocuk parkının ortasında bir kızıl saçlı çocuğun ölü bedeni vardı kucağımda.

Yüzünü kendime doğru çevirdim, o an güldüm, çok güldüm, gözyaşlarım kapladı  gülüşümü.

"Umut." diye fısıldadım "Umudum." 

Gözlerime gelen ışık huzmesiyle gözlerimi aralamaya çalıştım. Gözlerimi zar zor açtığımda karşımda bana kaşları çatık bir şekilde bakan Cengiz'le karşılaştım.

Gözlerimi açtığımı gördüğünde çatık kaşları gevşedi gülümsedi. "Lavinia'm." dediğinde elimde hissettiğim ellerine tutundum, doğrusu tutunmaya çalıştım.

"İyi misin? Doktoru çağırıp geliyorum." deyip gitmeye çalıştığında durdum "Gitme Cengiz." dedim fısıldayarak.

Cengiz aklı karışmış bir şekilde durdu bana baktıktan sonra kafasını salladı yanıma çömelerek ellerimi tutup yanağımı okşadı.

"Çok korktum Lavinia'm, çok korktum sevgilim bir daha bu korkuyu bana yaşatma lütfen." deyip elimi öptü, "Senin canın benim canım olmuş. Sen kanadıkça ben yandım." dediğinde gülümsedim elli üzerindeki ellerimi hareket ettirdim.

Gülümsedi, ardından aklına gelen şeyle gülüşü soldu.

"Lavinia'm, sırası değil belki ama bir şey sormak istiyorum." dediğinde kafamı salladım kendimi iyi hissediyordum bir yanım buruk olsa da.

Soracağı soruyu tahmin etmeye çalışırken beklemediğim yerden sorduğu soruyla kalakaldım.

"Umut kim?"

Kısa Mesafe | Cengiz Ünder✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin