Bölüm on bir

453 47 19
                                    

"Umut kim?"

Lavinia, sorum karşısında bocaladı. Kurumuş dudaklarını aralayıp konuşacakken içeriye giren doktorla beraber geri kapattı dudaklarını.

Sorumu sonraya erteleyip sağlığına odaklandım.

Benim için en önemlisi sağlıydı.

Doktor muayene ederken hemşire beni dışarıya almıştı, Fatih'e durumu hakkında bilgi verdiğimde rahat bir nefes vermişti.

"Cengiz bir problem var." dediğinde kaşlarım çatılırken telefonum çalmıştı arayana baktığımda sıkıntılı bir nefes verip aramayı meşgule aldım.

Şu an Sinan'la uğraşamazdım.

Doktor içeriden çıkıp, bizlere Lavinia hakkında bilgi verirken derin bir nefes verdim. Çok şükür iyiydi ve normal odaya alınacaktı.

///////

"Güzelim, böyle rahatsın değil mi?" diye sorduğumda gülümsedi elimi tuttu, "Cengiz, iyiyim ben rahat olur musun artık?" dediğinde bir soluk verdim "Elimde değil, iyi olmanı istiyorum çok çok iyi olmalısın." dediğimde güldü, "Çok çok iyiyim bir tanem." yanağına bir öpücük kondurup yatağın yanında duran sandalyeyi iyice yatağa yaklaştırıp oturdum. 

Elini sıkı sıkı tutarken gözlerimi yüzünden alamıyordum. Bir insan nasıl her haliyle güzel olabilirdi.

"Çok güzelsin Lavinia." diyerek duygularımı dışarı vurduğumda utangaç bir şekilde gülümsedi.

"Şu an paspal bir şekildeyim Cengiz." dedi ardından dudaklarını büzdü, güldüm. "Ben şu an karşımda bir prenses görüyorum, güzellik prensesi." dediğimde güldü.

"Cengiz ya." dedi a'yı uzatarak onu taklit ettim, "Lavinia ya." 

"Bebeğim aklımda hâlâ bir soru var." dediğimde anlamış gibi gülümsedi elimi sıkı sıkıya tuttu.

"Biliyorum o soruyu." dedi sesi kısık çıkarken, "Umut'u soruyorsun." 

Olumluca kafamı salladım, "Önemli biri mi?" dediğimde burukça gülümsedi gözlerini karşı duvara çevirip gülümseyeme devam etti, "Çok önemli, her şeyim o benim." 

Dedikleriyle yerimde kıpırdandım. Bu beni rahatsız etmişti. 

Evet kıskanmıştım, sevgilim bir adam hakkında her şeyim diyerek bahsediyordu ve bahsettiği adam ben değildim.

Kaşlarım çatık bir şekilde ona bakarken bakışlarımı fark etti hemen kendini toparladı. "İkizim o benim. Kaybolan bir türlü bulamadığım ikizim, diğer yarım." dediğinde kaşlarım gevşedi.

"Senin ikizin mi var?" dediğimde gözleri dolarken gülümsedi, "Evet." dedi kısık bir tonla.

"Ben senin bir benzerin daha yok sanıyordum." dedim kendi kendime yüzüme bakıp güldü.

"Cengiz." dedi gülerek, kısılan gözlerine bakıp yerimde doğruldum alnına bir öpücük kondurdum.

"Hiç bahsetmemiştin." dediğimde kafasını salladı, "Umut, benim en büyük yaram ondan bahsetmekte hep zorluk çekiyorum. Sana da hiç anlatamadım." bana baktı "Sen benim için güneşsin Cengiz. Yıllar önce Umut'u kaybolmasının yıldönümünde televizyonda seni gördüm o gün benim en kötü günümken seni gördüğümde güneş doğdu benim için." 

"Umudumu kaybetmemin yıldönümünde güneşimi buldum." dediğinde boğazım düğümlendi, elimdeki avucuna bir öpücük kondurdum.

Yoğun bakımından çıkar çıkmaz taktığı bilekliğini gösterdi, "Bu Umut çiçeği." dedi devam etti "Annem ölmeden önce kardeşim Umut'a Lavinia çiçekli bileklik takarken bana Umut çiçeklisini taktı." güldü burukça "Umut 'Anne güzel de erkek adam çiçek desenli bileklik mi takar?' demişti annem ise 'O, herhangi bir çiçek değil. Lavinia çiçeği ve erkek adamlar ilk önce insan olup onlara emanet edilen çiçeklerini incitmeden sevmeliler. Klasik erkek adam olma olur mu? Bir çiçeği sevdiğinde onu gocunmadan üstün olmaya çalışmadan sev.' demişti." göz yaşı aktı hemen sildim. 

"Siz birbirinizi tamamlayanlarsınız, her nerede nasıl olursanız olun siz birsiniz. derdi annem o yüzden bize bu bileklikleri taktı hasta yatağında." boğazının düğüm düğüm olduğunu hissettim benim gözlerim dolarken o gözlerini sildi yerimden kalkıp yanına oturdum omzuna kolumu atarak sardım. Sarılışıma karşılık vererek omzuma kafasını yasladı.

"Annene söz, seni klasik erkek adam gibi değil bir çiçeği sevdiğinde onu gocunmadan, kendimden üstün tutarak seveceğim."


Kısa Mesafe | Cengiz Ünder✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin