2.

509 59 12
                                    


Helööööö
Yep yeni bir bölümle sizlereleyiz
Bolca yorum yapmayı unutmayın
Fikirleriniz ve yorumlarınız, yazmam için bana heves veriyor.
İyi okumalarrr.

Etrafımdaki kalabalık artımış moladaki doktorların hepsi gelmiş ve şaşkın bir şekilde bizi izliyorlardı. Bay Minho da dahil.Ben ise hâlâ elimle yara olan bölgeye baskı uyguluyordum.Bunların hepsi bir kaç dakikada olmuştu.Adam silahını indirmişti ama her an en ufak bir hareketimizde çıkarıp sıkacakmış gibi bir havayla eli silahtaydı.

"Jungkook'u bırak izin ver yapalım kan kaybından on dakika sonra ölür az bir süremiz var"

Bay Ki-yong konuşmaya başlayınca bakışlarını bana çevirip biraz düşündükten sonra gitmem için bir işaret yapmıştı.Sonunda,sonunda dedim içimden.Tam gidicekken tekrar Bay Ki-yong konuşunca bu sefer ben donup kalmıştım.

"Jungkook,arkama geç güzelim"

Bana herkesin içinde öyle mi seslenmişti yoksa ben mi yanlış duymuştum.Ellerimin baskısını kaldırıcaktım ki dövmeli eller sarmıştı bileğimi bu sefer.Kafamı çevirip yüzüne baktım baygın ve çatık kaşları ile beni izliyordu.Kaşlarımı çatıp ne olduğunu sorucakken o benden önce davranıp konuşmaya başladı

"E-ellerini çekme üzerimden,hiç bir yere g-gitmiyorsun."

Emrivaki bir şekikde konuşup az önceki hevesimi kursağımda bırkamıştı resmen.Tanırım neden beni buluyorlardı ki.Bakışlarını üzerimden çekip silah doğrultan adama itafen konuşmuştu bu sefer.

"İzin ver işini yapsın"

Verdiği ikinci emirle de Bay Ki-yong'un yanımıza gelmesine izin vermişti.Benimle birlikte ameliyathane'ye gitmiştik.Ameliyat'a başlıycaktık ama elleri hâlâ benim bileğimdeydi.Neden bırakmadığını anlamıyordum.Yanımdaki hemşire koluna iğne yapıp bilincini yavaş yavaş kaybedene kadar da bırakmamıştı.
Bilinci tamamen kapandığında bileğimi kurtarmıştım dövmeli ellerden.Sessizce aralarından sıyrılıp hızla terk etmiştim ameliyathane'yi.Koridora çıktığımda derin bir nefes vermiştim taki karşımda o on korumayı görene kadar aldığım nefesi vermeyi unutmuştum.Onlarında arasından yavaşça sıyrılıp o alandan çıkmıştım.

"Tanrımm ne biçim bir gün böyle"

Seslice tanrıya isyan edip aptal yoongi'yi aramaya başlamıştım.Ne geldiyse başıma hep onun yüzünden geliyordu.En alt kata inip bir kaç kişiye sormamla nerde olduğunu bulmuştum.Bay Minho'nun yanındaydı.Başta gitmekte teredüt etsemde olanlanların benim suçum olmadığı için kararı gitmekte vermiştim.İkinci katta koridorun başında kendi aralarında konuşuyorlardı.Bir kaç adımda yanlarına varınca güvenlik hakkında konuştuklarını duydum.Beni görmesiyle kaşlarını havalandırıp endişeli bir tonda konuşmaya başladı.

"İyi misin Jeon?"
"Ah...şey e-evet iyiyim Bay Minho siz nasılsınız?"

Kafamı kaşıyıp cevap vermiştim.Aptalca bir soruydu farkındaydım ama bana ilk defe böyle yaklaştığı için ne diyeceğimi şaşırmıştım.

"Nasıl böyle bir şey yaşanır aklım almıyor aşağıda birsürü polis var seninde ifade vermen gerekiyor Jeon"
"Peki veririm."

Kafasını sallayıp yanımızdan ayrılmıştı.Sabahtan beri konuşmak için bir yerini yırtan yoongiyi görsemde gülümseyerek Bay Minhon'un yanımızdan gitmesini beklemiştim.

MinddlemistHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin