11.

327 36 9
                                    

Ayy hayırlı ramazanlar
Yeni bölüme hoşş geldinizz

Koskoca bir haftayı bomboş geçirmiştim.O kadar sıkıcı ve sıradandı ki bir hafta önceki aksiyonlu hayatımdan eser kalmamıştı.Bu iyi bir şeydi aslında ama yinede o sıkılmışlık hissi fazla bunalmama sebep oluyordu.Jin hyung gideli birkaç gün olmuştu ve ben şimdiden özlemiştim.Bay Kim'le en son bir hafta önce iletişime geçmiştim o da bana en son yemek gönderdiği zaman mesaj atmıştım.Onun dışında hiç bir iletişimimiz olmamıştı.Saçma gelebilirdi evet ama sanırım birazcık alışmıştım ona.Nedeni bilinmezdi ama konuşmak hoşuma gidiyordu ki onunla konuşurken otuz iki diş sırıtmamdan anlaşılıyordu.Bu sıkıcı geçen haftamım sebebi bile o olabilirdi.Kişisel doktoruydum fakat herhangi bir hastalık durumu da yoktu.Olmasını istemezdim elbette ama bir şekilde Bay Kim'le irtibatta olmak istiyordum.Aslında yarasını bahane edebilirdim ama çok saçma olurdu sanırım.Yada olmazdı sonuçta kişisel doktoru sayılıyordum.Tanrım ne saçmalıyorum daha doktor bile değilim.Saçma düşüncelerimi bir kenara bırakıp masanın üzerindeki kahvemi almıştım.Soğumuştu ama yapıcak bir şey yoktu.Ayrıyetten nöbet günümde olduğu için dinç olmam gerekiyordu.Tek yudumda bitirdim kahveyi masaya bırakıp sabahtan beri karşımda bir şeyler anlatmaya çalışan Yoongi'ye döndürdüm bakışlarımı.

"Evleri mi ayırsak akşam bir hatun atıcam senin yüzünden yapamıyorum"
"Aptalmısın nöbetim var eve bile gelmiyorum nasıl benim yüzümden oluyor"
"Engel oluyorsun işte"
"Beğenmiyorsan topla pılını pırtını ve git bu kadar basit canım"
"Gitmem ki banane"
"Şifa ver tanırım hazır hastanedeyiz"
"Ölmek mi istiyorsun?"
"Öldürmek istiyorum"
"Kim'i Bay Ki-yong'u mu?"
"Ne alaka?Bi tarafınla mı dinliyorsun beni"
"Yoo ama sen bi taraflarını vericeksin gibi duruyor"
"Şaka mı yapıyorsun.Ahh...cidden"
"Tamam üzülme hemen demedin say"
"Pisliksin"
"Biliyorum"

Yanımıza gelen iki hemşireyle konuşmayı bırakıp onlara dikkat kesilmiştik.

"Bu hastanede çalışarak bütün şansımı kullandım sanırım"
"Evet çok yakışıklı"Bize bakarak soru yöneltmişti bu sefer.
"Yeni gelen doktoru gördünüz mü?"
Hayır dermişçesine kafamı iki yana sallayıp cevaplamıştım.Yoon ise tepkisizce onlara bakıyordu.

"O çok mükemmel ismi Jimin miş isminde bile asalet var"
"Jimin mi?"
"Evet tanıyor musun?"
"Soy ismini biliyormusuz?"
"Hımm şeydi sanırım Park...Park Jimin"
Duyduğum isim ile bakışlarım hemen yoongiye dönmüştü.Şaşkın ve hüzünlü duruyordu.Bende çok şaşırmıştım uzun zamandır duymadığım bir isimdi.Ama şimdi aynı hastanedeydik.Yüzü düşen yoongi bir şey demeden kalkıp gitmişti yanımızdan.Bende hızla peşine takılıp onu takip etmiştim.Hiç iyi olmadı bu.

"Yoongi bekle beni!"
Bağırmam yanlıştı ama çok hızlıydı ona yetişmem gerekiyordu.Adımları biraz yavaşlayınca hızla ona yetişip soyunma odasına gittik beraber.

"İyi misin?"
"Evet"
"Eminmisin?"
"Evet jungkook"
"İstersen bir yolunu bulup bu gece eve gelebilirim yanlız kalmassın da"
"Gerek yok jungkook kendi başıma kalabilirim"
"Yapma böyle"
"Dikkat et kendine yarın görüşürüz"
"Peki tamam"

Sırt çantasını alıp yanımdan ayrıldı.Neden bir anda bizim hastaneye gelip huzurumuzu bozmuştu ki.
Daha fazla oyalanmadan üst kata çıkıp Bay Ki-yong'u aramaya gittim bana ihtiyacı olabilirdi.Bir kaç hemşireye sorduğumda aniden eve gittiğini söylemişlerdi.Tuhaftı çünkü acil bir şey olnadığı sürece hastaneden çıkmazdı.
Telefonumu çıkarıp aramaya başladım ama açmıyordu.Yarın öğrenirim diye geçiştirip hasta bakımına gittim hızla.Kontroller bittikten sonra ağır basan uyku ve kapanmak için direnen gözlerimle kafeteryaya kahve almaya indim.Yorgundum ve nöbet yapmaktan nefret ediyordum.Kahvemi alıp üst kata çıkarken içmiş elimdeki pet bardağı ilerideki çöpe atmıştım.Önümdeki odanın kapısı açılıp karşıma Park Jimin'in çıkmasıyla küçük bir şok geçirip eski surat ifademe geri dönmüştüm.Değişmişti ve sanırım tek değişmeyen şeyi boyuydu.Aklıma dolan kötü anılarla kaşlarımı çatıp omuz atarak yanından geçtim.

"Jungkook?"

İsmimi söylemesiyle olduğum yerde durup arkama döndüm.Ne var dermişcesine boş bir bıkış atmış söyleyeceği cevabı beklemiştim.

"Şey nasılsın?"
"Seni ne kadar ilgilendirir?"
"Bak ben üzgü-"
"Umrumda değil üzgün olup olmaman"
"Bir kere dinlermisin"
"Hayır duymak istemyiyorum.Madem bu hastaneye geldin ben ve yoongiyle muhattap olmadan işine bak"
"Ama ben pişmanım yemin ederim"
"Pişmanmış hah!"

Önüme dönüp teras katına çıkmıştım.Merdivenlerin son basamaklarını bitirip önümdeki demir kapıyı hızla itmiştim.Sinirliydim ve bunu yansıtmaktan da çekinmiyordum.Jiminle aynı lisede aynı bölümdeydik.Yoongi onu ilk gördüğünde aşık olmuştu ve bunu hiç çekinmeden jimin'e itiraf etmişti.Asla beklemediği tepkiyle de lise hayatı başına yıkılmıştı.Jimin onu reddedip bir de bunu bütün okula yaymıştı herkes yönelimi yüzünden yoongiyle uğraşıp durmuştu,zorbalık yapanlar bile olmuşu.Ne kadar engel olmaya çalışsamda tek başıma yetemiyordum.Bu yüzde çok fazla kavga edip eve yaralı gittiğimiz de olmuştu yoon'la.Lise bittikten sonra yönelimini degiştirip kızlarla takılmaya başladı ama birini sevdiğini de görmemiştim.

Yüzüme vuran soğuk rüzgarla düşüncelerimden kurtulup etrafa bakınmıştım.Yalnızdım kimse yoktu.Korkulukların tarafına ilerleyip derin bir nefes çekmiştim içime.Birden arkamdan gelen kapı gürültüsüyle bakışlarım tekrar o tarafa döndü.Kimse gözükmüyordu.Kaşalarımı çatıp o taraf ilerlemiştim.Korkuyormuydu sanırım ama benim gibi herhangi biri hava almak için çıkmış olabilirdi.Kapı duvarının arkasından uzanan bir el belimi sarınca korkuyla bağırmıştım.

"Şşş korkma güzelim"

Aklım çıkmıştı korkudan titreyen ellerimi belime sarılan kolların üzerine koymuştum.Belimdeki elleri gevşetip arkama dönmüştüm ama o hâlâ aynı şekilde kollarını vücuduma sarıyordu tutuşunu gevşetmek yerine daha sıkı dolamıştı kollarını bedenime.

"Bay Kim?"
"Güzelim?"
"Burda ne işiniz var.Bir şey mi oldu"
"Bu havada senin burda ne işin var?"
"Yine soruyla karşılık verdiniz"
"Evet şimdi neden burda olduğunu söyle"
"Hava almak istedim"
"İçeri güzelim hadi"
"Sizin burda ne işiniz var?"
"Hava almak istedim"
"İçeri Bay Kim hadi"
"Beni mi taklit ediyorsun?"
"Sizde beni taklit ediyorsunuz"
"Sevdim şu taklit meselesini ama şu an aşağı inmen gerekiyor"
"Hayır inmek istemiyorum"
"Jungkook"Kaşlarımı çatıp belimdeki ellerini sertçe itmiştim.Bir şey söylemesine fırsat vermeden arkama dönüp kapıya ilerledim.Doğru düzgün neden burda olduğunu bile söylememişti ama bana hesap sorup üstüne üstlük birde emir veriyordu.
Kapı kolunu indiricekken arkamda hissetiğim bedenle hareketlerim anında yavaşlamıştı.Hemen ardından bileğime sarılan kemikli eliyle hareketlerim tamamen durmuştu.Diğer elini tekrar belime sarınca kapıdaki elimi indirmiştim bu sefer.

"Hasta olursan bana nasıl bakıcaksın?"
"O benim sorunum korkmayın gelip yine iyileştiririm sizi."Kendisi için bunu söylemesi tuhaf olsada üzülmeme neden olmuştu.Biraz bile değer verdiği için öyle söylediğini sanmıştım.Aptaldım.
"Benim doktorum kendine iyi bakmak zorunda jungkook-"
"Anladım"Sinirlerim iyice bozulmuştu.Hâlâ bileğimi tutmasına rağmen kolumu kaldırıp kapıyı açtım.Adım atıcakken sıkıca sarmıştı bedenimi.Hem gitmemi istiyordu hemde engel oluyordu.Şaka gibiydi.
"İçeri giricem bırakır mısınız?"
"Bırakamam çünkü beni yalnış anlıyorsun"Sinirle ona dönüp konuşmaya başladım
"Hayır yanlış falan anlamıyorum.Hasta olursam size bakmam ve siz bunu için-"
"Senin için"
"Hasta olmanı istemiyorum...Ben hiç olmadım ama çok acı çektiklerini söylüyorlar.Canının yanmasını istemiyorum"
"Ama az önce kendiniz için-"
"Hem eğer hasta olursan seni çağırsam bile gelemezsin ve seni göremem"
"Beni görmek için mi çağırıyorsunuz"Yanıtsız kalan sorumla bir nevi cevabımı almıştım.
"Madem içeri giremiyoruz"Üzerindeki takım elbisesinin bir parçası olan çeketi çıkarıp sırtıma atmıştı hızla.
"Böyle daha iyi"
"Ama siz"
"Hissetmiyorum güzelim"
"Ya kötü olursanız"
"Sen bana bakarsın o zaman"
"Bakarım"Gülümseyip ceketin içerisinden yerini bulmuşçasına tekrar belime yerleştirmişti elini.Aramızdaki bir adımlık mesafeyi beni kendine çekerek kaptmış boynuma yaklaşıp anlını boyun girintime yerleştirmişti.Ayakta bu şekide durmak ne kadar doğruydu bilmiyorum ama kendimi mutlu hissediyordum.

Bitti nasıl buldunuz
Umarım fic'i unutmamışsınızdır

MinddlemistHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin