Minddlemist

13.

Heloiiiii
Nabersiniz
Yeni bir bölüme başlıyoruz
hehe

...

"Ne demek bugün gelmek istemiyorum"
"Saçmalama yoon sırf o burda diye gelmiyorsun değil mi?"
"Hayır jungkook kendimi kötü hissediyorum iznimi kullanıcam akşam gelirken kahve al bitmiş evde"
"Ah peki nasıl istersen"

Telefonu kapatıp cebime atmıştım.Bay Ki-yong'un odasında çekmecedeki dosyayı almak için gelmiştim.Tabikide dosyayı ben vermiycektim ama bir şekilde de göndertmem gerekiyordu.Dosayayı alıp odadan çıkıp kapıyı kapatmak üzereyken duyduğum sesle arkamı dönmüştüm.

"Jungkook"
"Bay Ki-yong?"
"Ah dosyayı istemiştim senden ama almam gereken bir kaç dosya daha olduğunu fark edince en iyisi kendim geliyim dedim"
"Ah anladım"
"Sanırım bu seninle son günüm olucak"
"Şey soramadım ama neden gidiyorsunuz?"
"Ah bende bi anlasam"
"Madem buraya geldiniz dosyayı size veriyim"
Elimdeki dosayayı ona uzatırken elimden tutup kendine çektikten sonra sıkıca sarılmıştı.O anın şokuyla bir kaç saniye hareketsiz kalıp sonra çekingen bir şekilde uzaklaşmıştım.
"Kendine iyi bak çok özlüyeceğim seninle çalışmayı"
"Sizde kendinize iyi bakın Bay Ki-yong"
Gülümseyip yanından ayrıldım.

"Jungkook!"

Arkamdan bağırmasıyla arkama dönüp bana yaklaşmasını bekledim.Sanırım söyleyeceği bir şey vardı.Yanıma kadar geldikten sonra ensemden tutup yanağımı öpmüştü.Şokla gözlerimi açıp hızla geri adım attım bu kadarıda çok fazlaydı.

"Siz ne yaptığınızın farkında mısınız?"
"Seni sevdiğimi biliyorsun jungkook sadece bir veda öpücüğü-"

Lafını bitirmeden gözlerini benden çekip arkama bakınca tahmin ettiğim kişi olmaması için binlerce dua etmiştim ama sanırım tanrı bugün benden yana değildi.Hızla arkama dönüp dibime kadar gelen bedene bakmıştım.Alışık olduğum surat ifadesi ile karşımdaki adama bakıyordu.Hissediyordum kötü şeyler olucaktı.Bileğimden tutup beni yan taraf çekmişti.Bir adım ileri gidince bileğimdeki elini tutup durdurmuştum.
Bu ona sadece bir kaç saniye engel olmuştu nazikçe ellerimi itip Bay Ki-yong'un boynuna asılıp duvara kadar sürüklemişti.Sırtını sertçe duvara vurup boynundaki elini sıkılaştırmıştı.Bay Ki-yon karşılık bile veremiyordu olduğu yerde çırpınıyordu.Hızla oraya koşup Taehyung'un koluna asılmıştım.Bu sanki daha fazla sinirlendirmiş adamı olduğu yerden havaya kaldırmıştı.Artık ayaklarıda yere değmiyordu ve deli gibi çırpınıyordu.

"Bay Kim ölücek bırakın adamı"
"Ölücek diyorum!"
"Taehyung!"

Bırakmıştı.Bay Ki-yong hızla dizlerinin üzerine çöküp öksürük krizine girmişti
zar zor nefes alıyordu.Şu an tek tesellim kimsenin bu koridorda olmamasıydı.Sabah olduğu için bu katta sadece hasta odalarında yatan hastalar vardı.

"Bu sondu.Duydun mu siktiğimin şerefsizi sondu bu!"

Kolumdan tuttuğu gibi peşinden sürüklemişti.Kolumu farkında olmadan fazla sıkıyordu ama sesimi çıkarmamıştım.Etraftaki bakışları aldırmadan odasına kadar getirip kapıyı sertçe kapatmıştı üstümüze.

"Onu öldürücektin"
"İyi bile davrandım"
"Ne!"
"Bak sarılmasına bir şey demedim ki o bile benim için çok zordu ama siktiğimin herifi gelip seni öpemez jungkook!"
"Seni daha kısa süredir tanıyorum ama sen gelip beni öpebiliyorsun.Yaptığı hoş değildi ama onu boğmanı da gerektirmiyordu ne yaptığının farkında mısın?"
"Beni onunla mı kıyaslıyorsun jungkook"
"Hayır.Sadece yanağımdan öptü ama sen adamı öldürmek üzereydin"
"Defol git o zaman onu teselli et!"
"Ne?"