Adsız Bölüm3

38 3 11
                                    

(multimedia Ömer ' in düşünürkenki hali )
- Ömer'in ağzından -
Daha önce diyorum . Daha önce böyle birşey yaşadım mı acaba ? . Ailemin dağılması , küçük bir çocukken hayatının dönüm noktalarına karar vermek , başımdaki belalar hergün hapis , polis korkusu dışında birşey yaşadım mı ? Hayatımda girmiştim bi kere hapise peki o gecelerde hakim karşısında infazımın patlama korkusu dışında böylesine korkmuş muydum bir gecede ? Özgürlük korkusu dışında hayatımın dönüm noktalarında korkmuş muydum böylesine ? Korkmuştum . Çocukken hep korkardım aslında ama söylemezdim . Söyleseydim bilirdim o korkularla sürekli tehdit edileceğmi ... Şimdi bir kere daha korkuyorum . O masum yüzlü kızdan çok korkuyorum . Ya bir fahişe çıkarsa diyorum ama içimdeki cılız ses o öyle değil diyor . Bu cılız ses beni biraz rahatlatıyor . Peki böylesine siyah , karanlık bir gecede kadınların hepsini reddetmiş miydim ? Kendime sorduğum bu soruyu olumsuz cevaplandırıyorum . Daha önce hiç bir kadını reddetmemiştim peki neden şimdi kimseyi istemiyordun da o güzel yüzü istiyordum ? Cevapsız kalıyordu sorular ve kifayetsiz kalıyordu küfürler . Sanırım biraz uyuşmaya ihtiyacım vardı . Şişenin dibinde kalmış olan sade votkamı dikip komidinime yöneldim . Üst çekmecedeki şırıngayı alıp damarıma sapladım . Şu an gerçekten iyiydim ...
- iremin ağzından -
Gecenin bu saatinde beni arayan kimdi ? Telefonu açıp , sağ kulağıma doğru götürdüm .
En sakin sesimle " Alo ?! " dedim . " Şey , merhaba nasılsın ? "
" Tanıyamadım ? "
" Ben Egemen . "
Tanıyamadım kusura bakmayın deyip telefonu kapattım . Pijamalarımı giyip , çantamı hazırladım . Evet uyku vakti gelmişti.
Sabah alarmın sesiyle uyandım . Alarm sesim Get Low olunca çok rahat uykum açılıyordu . Bu gün okulun krem rengi pantolonunu ve üstündeki formasını giydim . Saçımı açık bıraktım . Biraz rimel , biraz babylips sürdüm . Ve mutfağa gittim . Annem tost yapıp yatmıştı . Bende annemin yaptığı tost ile portakal suyu içip . Vestiyerden siyah , kısa sayılabilecek deri ceketimi giydim . Altınada siyah botlarımı giydim hava yağmurluydu . Son olarak anahtarımıda alıp evden çıktım .
- Ömerin ağzından -
Arabadaydım . Başım çok ağrıyordu . Düşünüyordum bu ağrıyla , hangi güç beni okul aşkıyla doldurmuştu . Umarım sabah trafiğine denk gelmezdim. Ve trafik tıkanmıştı bende ona denk gelmiştim . Yağmurlu havalarda Ankara sabahları hep böyle olurdu . Bi sigara yaktım .İçerisi duman dumana olmuştu . Camı açtım biraz havalanması için . Dalmışım ;
- Abem al sende bir gül sevdiğine bea ?!
Bir gül alıp parasını fazlasıyla ödedim . Ah şu çiçekçi kadınlar. Napacaktım ben şimdi bu gülü ?
- İremin ağzından -
İlk dersimiz fizikti . Çok sıkıcı geçmişti . Fiziği oldum olası sevmezdim zaten . Teneffüste kantine inmiştik su aldık ikimizde bide Karam . Hilalle ardından sınıfa çıktık. Sınıfta sadece ikimiz vardık .
Hilal :
- Seninki yok dedi kıkırdayarak . Ne kadar sorumsuz ! Ya birisi duysaydı şu söylediğini ? Olacakları hayal bile edemiyorum !
- Dün gece beni Egemen diye bi çocuk aradı .
Bunu anlatmak için değil konuyu değiştirmek için söylemiştim.
- Ne konuştunuz , o benim eski sevgilim benimle çıkarken yemediği halt kalmadı orospu çocuğunun .
Hala üzgündü . Kırıklar tedavi edilmezdi . Beni de en çok kıran Barış olmuştu . Oysa ne çok sevmiştim onu ... Sınıfa hocanın girdiğinin farkında bile değildim . Barışla yaşananları düşünüyordum. Oysa ne çok sevmiştim onu ... O ise Mert' in sözüne inandı . Mert beni önceden seviyordu . Hiç mi aklına gelmemişti ayırmak isteyebileceği ? Kaç kere ayırmaya çalıştı bizi hiç mi bilmiyordu ? Ama o inanmıştı . Güya ben insanlara beni sik diye mesajlar atıyormuşum ... Güya tanışalım mı diye sormadığım kalmamış erkeklere ... Aptal , ben seninle olmayı amacın o diye reddedip , bir ay seni bekletip çıktım seninle hiç mi gelmedi bunlar aklına ? Bana orospu dedi ... Ne fahişeliğim kaldı ne orospuluğum kaldı ... Ve şimdiye kadar canımı en çok acıtan cümlesi de oydu ... "Sarışınım Tek" ... O beni unutmuştu ... Şimdi ben onu unutmalıydım ... İster isteyeyim ; ister istemeyeyim ... Ve tam o sırada içeri Ömer Altay girdi ... Elinde de bir gül vardı ... Bana doğru yaklaştı ve gülü dudaklarına götürüp bir öpücük kondurdu ... Ardından bana doğru uzattı ...
(Yorum ve votelerinizi bekliyorum ... Önerilerinizi de bekliyorum ... Barış olayı benim gerçek yaşantımdır ... )

Dünden YarınaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin