28; Aşkım

182 20 31
                                    

ufak bir açıklama yapmak istiyorum lütfen okuyun, rica ediyorum

bu platformda yaklaşık 5-6 sene bulundum (ilk hesabım bu değil) ve yalnızca taekook okuyucusuydum zamanla yazmaya da heves ettim..

hiç sevişme sahnesi yazmadım ve okuduklarım genellikle taekook'ta bölüm içinde oluyordu

daha önce gxg kurgu yazmadım okumadım da.. yani kızlarım, ilk kez böyle bir sahne yazıyorum 😔😣

ona göre okuyalım lütfen

çok heyecanlıyım 😭 satır arası yorumlarınıza ihtiyacım var 😭

🍻

Yatağımda hissettiğim kıpırdamayla gözlerim aralanmıştı. Göğsüne yaslandığım Ryujin'in sakin solukları uyumaya devam ettiğini gösterirken sırtıma dokunan küçük ellerle yatağımda hissettiğim kıpırdamanın Ha-eun'a ait olduğunu anlamıştım. Dizleri üzerinde yukarıdan bana bakarken şaşırmış görünüyordu. Muhtemelen karşılaşmayı beklediği görüntü bu değildi.

"Abla," sessizce konuşması gülümsememe neden olurken Ryujin'in kolları arasından ona dönmeye çabalamıştım. Sıkı tutuşu dudaklarımda peydahlanan sırıtışa neden olmuştu. "Bebeğim," sonunda Ha-eun'a dönebildiğim de ellerini karnıma koymuştu. "Günaydın, ablacığım. Kahvaltı saatimiz geçiyor diye seni uyandırmak için gelmiştim ama Ryujin ablanın burada olduğunu bilmiyordum, özür dilerim..." demişti. Mahcubiyetini gizleyemediği yüzüne ellerimi yaslamış yanaklarını sıkmıştım. "Günaydın, küçüğüm, hiç sorun olu-" Aniden Ryujin'in ellerinden biri uyluklarıma dolandığında nefessiz kalmıştım. Hızla ona dönerken gözlerinin kapalı olduğunu görsem de dudaklarını sabit tutmaya çalışması gözümden kaçmamıştı.

Oyun mu oynamak istiyordu? O hâlde istediğini ona verecektim.

Ha-eun'un fark etmemesine dikkat ederek yatakta kendimi aşağı kaydırdığımda parmakları kasıklarıma değmek üzereydi. "Hiç sorun olur mu?" diye sözümü tamamladığımda belimi havalandırmış avuç içinin olduğu bölgeyi sıkarak yeniden yatağa yatmamı sağlamıştı. Ha-eun, gözlerini karnıma yasladığı ellerine indirsede çok geçmeden bana bakmış "Öyleyse ben çizgi film izlemeye gidiyorum ama acıktım. Ne zaman uyanacak Ryujin ablam?" diye sorduğunda oturur pozisyona gelip yanağından öpmüştüm. "Kalkarız şimdi bebeğim," dediğimde beni onaylamış koşarak odamdan çıkmıştı. Arkasından kapattığı kapı sesini duyan Ryujin belimden tutarak beni yeniden yatırmıştı.

"Çok fenasın," dediğinde dirseğinden destek alarak üzerime çıkmıştı. "Başlangıcı sorgulamalıyız," diyerek sırıttığımda gözleri dudaklarıma inmişti. Dudak kenarıma bıraktığı öpücükle yetineceğimi düşünüp geri çekildiğinde yakalarından tutup onu kendime çekmiştim. "Bazen feci yanılıyorsun, Shin Ryujin," dediğimde anlam veremeyen bakışlarla bana baktığında şaşkınlığına sessizce gülümsemiştim. Yerlerimizi değiştirdiğimde onun aksine kucağına tamamen yerleşmiş, kasıklarımın kasıklarına teğet geçmesine müsaade etmiştim. "Ellerin," dediğimde bileklerine sardığım parmaklarıma baktığında gözleri bir anlığına kısılmıştı. "Yerleri neresi biliyorlar mı?" diye masumca sorduğumda anlam veremeyen bakışları dudaklarımda peydahlanan sırıtış için iyi bir nedendi. Parmaklarımdan kurtardığı bileklerini belime konumlandırdığında, elleri için yaratılmış olanın belim olduğuna biat edebilirdim.

Ancak o an isteğim bu değildi. Sırtıma doğru büktüğüm kollarımla ellerini tutmuş, kalçalarıma dek indirmiştim. Saten pijamamdan olsa gerek parmaklarının hissiyatını derinden hissederken gözlerim kısılmıştı. Benim aksime şaşkınca yüzüme bakan Ryujin, ne yaptığımı anlamaya çabalıyor gibiydi. Anladığına emindim, yalnızca kendini tutuyordu. Biliyordum, her bir zerreme dokunmak için yanıp küle dönüştüğünü hissedebiliyordum.

"Yanlış cevap," dediğimde kalçalarımı eline doğru yaslamış, üzerine biraz daha eğilmeme neden olmuştum. "Yeji," kesik solukları durmamı istediğini belli ederken, durmamıştım. Henüz gün yeni aymışken içimde uyanan neydi anlamıyordum. Anlamaya çalışmaksa yapmayı tercih ettiğim bir durum değildi şu an. "Bebeği-" avuç içimi dudaklarına yasladığımda tamamen üzerine uzanmış, sürekli kıvrılan kalçalarıma son vermemiştim. "Aşkım," gözlerimi gözlerinden çekmezken dudaklarına fısıldamıştım. Kısık gözleri kapandığında dudaklarına yaslı olan avcumdan dolayı boğuk çıkan sesi kasıklarımı ona sürtmeme neden olmuştu.

Elleri hoyratça kalçalarımı sıktığında beni bir bacağı arasına almış, kasıklarımı üst bacağına sürtmeme müsaade etmişti. Kısa kalan alt pijamamdan dolayı çıplak bacağımda onun kasıklarına değdiğinde boğazından gelen seslere engel olamamıştı. Ellerinden biri dudaklarına yaslı olan elimi kavradığında oradan uzaklaştırmış, "Bir daha söyle," demişti. Sakin sesi içimde bir şeylerin kopmasına neden olurken istediğini ona vermiştim. "Aşkım," üzerindeki kıvranmalarım sakinliğini koruyamazken devam etmiştim. "Aşkım, aşkım, aşkım..." Kısık gözleri aralandığında irislerinin gittikçe koyulaştığını görmem omurgama ani bir sızı bırakmıştı. Belimdeki elleri beni hızlandırırken iplerin koptuğunu ve ne zaman bu raddeye geldiğimizi düşünmemeyi denemiştim.

Islandığımı hissediyordum. Bu his beni utandırsa da kendimi durduramıyor kalçalarımı öylece hareket ettiriyordum. Üzerinde yükseldiğimde dizim bacak arasında kalmıştı, her hareketimde ona değdiğimden dolayı küfür ettiğini duymuştum. "Ryu- dur, ah! Ryu!" sesimi kontrol edemiyorken bana tamamen yaslanması tir tir titrememe neden oluyordu. Yataktan üst vücudunu yükseltip dudaklarıma yaklaştığında soluklarım için aralanan dudaklarıma sesli bir öpücük kondurmuştu. Ellerim saçlarına çıkarken dudaklarına tamamen yaslanmıştım. Öpüşlerimiz sakinliğini başından koruyamazken ortama yayılan sesler daha fazla dayanamayacağımın habercisi gibiydi.

Elleri saten pijamamın içinden tenime değiyorken kıvraklığımın Ryujin'i delirtecek raddeye geldiğine emindim. Dilim diline değdiğinde ağzımdan çıkan inlemeye engel olmamıştım. Saç kökleri avuç içime kendini sahip ettiğinde ayak parmaklarıma dek uzanan titreme dudaklarından seslice ayrılmama neden olmuştu. Başım geriye düşerken açıkta kalan boğazıma, adem elmama, götürdüğü dudakları beni sona getirmişti. Sesli soluklarım üzerindeki sürtünmelerimi yavaşlatırken tamamen rahatlamam için belimdeki elleriyle benim hareket etmelerimi durdurmuyordu.

Kucağına yığıldığımda, ki ciddi anlamda bacaklarımda kendimi taşıyacak gücü bulamamıştım, yatak başlığına yasladığı başını kaldırmış bana sarılmıştı. Avuç içi sırtımı okşuyorken omuzlarına sarılmıştım. "Sevgilim," dediğinde utancımı bu sefer gizliyememiş boynuna yaslamıştım başımı. Ellerinden biri yanağıma çıkarken, "Seni seviyorum," demişti.

Boynuna bıraktığım sakin öpücüklerimin arasında, "Ben de," diyebilmiştim.

🍻

inanılmaz bir duygu bu

inanın siz ne hissediyorsunuz bilmiyorum ama göz yaşı dökeceğim neredeyse..

nasıldı?
yorumlarınızı bekliyorum 🌠

yıldıza basmayı unutmayalım
!! ⭐🌠 !!

yıldıza basmayı unutmayalım!! ⭐🌠 !!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
lemon starshollow | ryejiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin