sabahın beşinde yolların anasını ağlatırken 1 saat kestirmiş, gözleri kıpkırmızı olan jungkook'u fark etmiştim.
"şimdi de balici mi oldun başıma pic"
"ne alaka len"
dedikten sonra sağ tarafimda duran muavin koltuğuna oturmuş, boş boş yolu izlemeye başlamıştı. bir on dakika öyle gittikten sonra yol kenarında çevirmeye denk geldik. ben de yolculara anons yapmak için mikrofonumu çıkardım.
"asker kaçağı olan varsa bagaja girsin"
yolculardan birisi:
"abi ben reşit değilim, yalnız bindim bir şey olur mu?"
"jungkook çocuğun tanıdığı ol denetleme bitene kadar"
"sen ne yavsak bir adamsın amk"
bunu demesinin ardından polis beyler otobüsün kapısını tıklattı, butona basıp kapıyı açtıktan sonra kimliğimi çıkarıp gösterdim. jungkook'ta kendi kimliğini çıkarmıştı.
"hayırlı yolculuklar kaptan. evet, herkes kimliklerini çıkarsın lütfen." diye seslenmişti polis bey. sırada küçük velete geldiğinde polis tip tip bakmış ve
"sen reşit değilsin koçum. anan baban nerede?"
"memur bey, komşum olur kendisi. annesiyle babasının yanına gidiyor zaten." demişti jungkook.
"lafı ağzımdan aldın jungkook abi ya"
ulen bu jungkook'ta az değildi he
götünden atmadığı yalan yoktu orospunun
arama bittikten sonra yoluma devam ederken Müslüm Gürses - Mutlu Ol Yeter söylüyordum ta ki jungkook kulağıma fısıldayana kadar.
"abi salep getiriyim mi?"
"taze sıkım mı?"
"taptaze abi"
"iyi getir bakalım kocum"
dedikten sonra bir anda karşımda siki dışarıda bir jungkook'la karşılaşmıştım.
"NAPİYOSUN MANYAK"
"abi niye bagiriyon salak misin. salep getiriyim mi dedim evet dedin al sana salep"
"APTAL KAPAT SU SİKİNİ YOLCULAR GORUCEK"
"bir sey olmaz caylarina hap attim"
"NEY" dedikten sonra sikini ağzıma sokmuştu ve öyle bakışmaya başladık.
"abi sus diye soktum"
"anajjssikeiyimbenzneijjungkooj" ağzım dolu olduğu için düzgün çıkmayan kelimelerden sonra dilimi aletine sürttüm ve bir yandan yola bakarken bir yandan jungkookun aletini yalamaya başladım, yaklaşık 6 dakika sonra ağzıma boşaldı uvuzbucocugu
"abi salep güzel miydi"
"abini sikiyim jungkook"
"abi ben de salep istiyorum" dedi ve gelip pantolonumu açtı. iddiasına göre yolcular baygindi o yüzden istediğini yapmasına izin verecektim. aletimi ilk önce ağzına alıp emdi, yalamaya başladı. 10 dakika sonra boşalmıştım fakat pust jungkook tekrar kaldırıp, kucağıma oturmuştu.
"sen sabit kal ben halledicem" dedi ve aletimi içine alıp kucağımda zıplamaya başladı. allahtan yolumuz boştu çünkü dağlık alandaydik. jungkook zıplamaya devam ederken bostaki elimle göğüs uçlarını okşayıp sıktırdim. jungkook üstümde ziplarken belini kıvırıyor, bütün cilvesini ortaya çıkarıyordu.
kalçasına bir şaplak attıktan sonra jungkook'a daha derine almasını söyledim.
"daha cok şaplak atarsan belki" demişti fakat arka arkaya 10 tane şaplak atınca dediğine pişman olmuştu. belinden bastırıp daha derine almasını sağladım.
"taehyung çok derin"
"ne güzel işte"
jungkook daha hızlı zıplamaya devam ederken boşalacağımı hissetmiş, kalçamı oynatarak ona destek çıkmıştım. içine boşaldığımda gömleğimin ıslandığını fark ettim, jungkook üstüme boşalmıştı. ardından koltuğun kenarındaki peçeteyle üstünü temizlemiş, başka bir peçeteyle ise benim üstümü temizlemişti.
"abi ben sana yeni gömlek getiriyim kenara çek" dedikten sonra sağa çekmiş, alttaki bagajdan gömlek getirmesini beklemiştim. yeni gömleği giyip eskiyi oraya attıktan sonra yolların anasını ağlatmaya devam ettim. jungkook'ta yolcular uyansın diye mikrofona çığlık atıyordu...
yazarlar;
zero ve suna
şaka notları;
- taze salep şakası zero yazarın dirty mind'ı sayesinde ortaya çıkmıştır
- zero ve suna bir gün "has" salep içmek için söz verdiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'll pull up to the barrier and f*ck your life. | taekook
Fanficbu hikaye tamamen eğlence amaçlıdır. bahsi geçen kişilere karşı herhangi bir nefret barındırmamaktadır. her şey jungkook'un muavin olmasıyla başlamıştı. *içindeki şakalar yazarların kendilerine ait ucubevi şakalardır.
