°eight°

58 6 6
                                    

Anya'dan

Sabah uyandığımda kafamı yasladığım göğüsten kaldırıp Damian'a baktım. Bebek gibiydi ve çok tatlıydı. Bu güzel anımı müthiş bir baş ağrısı böldü. Bu halimle hiç bir halta yaramayacağım için telefonuma uzandım. Bunu yaparken biraz kıpırdandığım için Damian da beni iyice kendine çekti. Ama bu hali çok tatlıydı. Benim için gereğinden çok.

Yataktan kalkmadan Becky'i aradım, Damian için de Emilie adlı çocuğu aradım ve konum attım. Aslında Ewen'i de çağırmıştım ama anlayamadığım bir nedenden gelmeyeceğini söyledi. En son görüştüklerindeki filmin tüm repliklerini söylemiş. Ne alaka ya?

Zil sesini duyana kadar uykuma devam ettim. Zili duyunca kalktım-gerçi size koala gibi yapışmış bir Damian varsa bu oldukça zordu- ve kapıyı açtım. Karşımda duran ikiliyi içeri aldım. Becky mutfağa gidip yemek hazırlarken Emilie etrafa bir göz atıp temizlenmesi gerektiğine karar verdi ve ortalığı toplamaya başladı. Ben de ruh gibi ikiliyi izliyordum. Shiplese miydim ki?

Kahvaltı hazır olunca Damian'ı kaldırıp masaya oturtmaya ÇALIŞTIM. Ama yataktan kalkmamakta ısrarcı beyefendi.
"Damian kalk artık ya" Omuz silkti. "Sen kaşındın." Hızlıca yan taraftaki su dolu bardağı alıp kafasına boşalttım. Şaşkın ve şok dolu bakışlarına karşın sevimlice gülümseyip "Çabuk ol kahvaltıya bekliyoruz." Dedim ve mutfağa kaçtım. Bence iyi yaptım.

Tanrım sen bana sabır ver. Ne günah işledim ya ben? (İç ses: Alfabetik mi sayayım kronolojik mi?) Her şeyde de naz yapılmaz ki. Amk kız çocuğu bile bu kadar nazlı değil. Kahvaltıyı nazlı Damian yesin diye elimle yedirdim. İlaçlarını içsin diye dil döktüm. Şimdi de çorba içsin diye uğraşıyorum. Ben de hastayım ama ya.

"Damian yeter ama ya! Ben de hastayım. Git bak orada iki kişi var hastayken bizle ilgilensin diye. Gelmiş hasta halimle onlara rağmen ben bakıyorum sana ya!"
Yeminle bu hali böyleyse...

Trip atmak için koltuktan kalktım ve diğer koltuğa oturup film açtım. Bir yandan Damian'ın Emilie ile olan konuşmalarını dinlerken diğer yandan film izlemeye çalışordum.

"Sence bana küsmüş müdür?"

"Ben olsam küserdim. Hem hasta hem de senin nazını çekiyor."

"Ama bana küserse ben üzülürüm."

"Peki o üzülmez mi? Çok yoruldu ama hala seni düşünüyor ve uğraşıyor."

"Peki nasıl affeder beni?"

"Bilmem, onu en iyi tanıyan sensin."

Gözlerimi Damian'a çevirdiğimde gözlerinin dolduğunu gördüm. Hızlıca yanına gidip "Noldu? Neden ağlıyorsun?"
Diye sordum. Dolu gözlerinin bana çevirip "Ben hiç *hıck* iyi biri değilim. *hıck* Seni çok yordum *hıck* ve üzdüm." Sarıldım ve "Ben sana küs değilim. Ayrıca benim yanımda melek sayılırsın sen. Ayrıca böyle yaparsan ben daha çok üzülürüm." Gözlerini sildi ardından filme odaklandı. Çikolatalı süt verdim eline. Uyuyakaldı. Yeminle bebek bakıyormuş gibi hissettim kendimi. Artık bebek bakıcılığı falan yapabilirim yani. Bi götüne bez takmadığım kaldı yani.

Bize bir günlük katlanma zahmetine giren arkadaşlarımı evlerine gönderdim. Sonra canım sıkıldığı için resim çizdim. Bunu yarın Damian'a gösteririm. Tabii bu günkü gibi davranmasza. Sonradan tekrar baş ağrım ile uykum artınca hasta sevgilimin yanına gittim ve sarılıp uyudum.
_________________________
Özür dilerim uzun zamandır bölüm atmıyordum. Karne günü diye atıcaktım sonra ben hasta oldum her adım attığımda beynim zıpzıp zıplıyor falan anca fırsat bulabildim. Yeni bölüm ne zaman gelir bilemem tel yasağı koydular gerçi dinleyen mi var o koyuyor ben alıyom. Neyse yorumlarda fikirlerinizi belirtmeyi unutmayın. Görüşürüzzz.

Bu arada karne takdir/teşekkür/boş mu?

Güven/Spy×FamilyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin