0.6

150 23 13
                                    

Yoongi
Şey...
Ben özür dilerim.
Dün için yani.

Jimin
Sorun değil.
İyisin şimdi değil mi?

Yoongi
Teşekkür ederim sayende daha iyiyim.

Jimin
Sevindim.
Ve bu arada kıyafetlerini yıkadım Kook ile gönderirim.

Yoongi
Yok
Yani
Gönderme
Ben
Gelip
Alırım

...

Yoongi alnına sertçe vurdu. "Aptalım ben aptal." Gergin olduğunda mesajları hep teker teker yazardı ve istemsizce yine aynı şeyi yapmıştı. Jimin mesajı görmüş ancak mesaj yazmak yerine onaylayan emoji göndermişti. Yoongi biraz homurdansa da ne bekliyordu ki? Anında yakınlaşmalarını mı? Alfa onu hissedemiyordu bile. Bir anlığına omega olmayı dilemişti.

Gerçi bunun olacağına dair en ufak ihtimal bile vermiyordu ama ancak 10.000'de bir de olsa bir ihtimal vardı ve o gerçekleşmişti.

Yoongi her zaman çok kırılgandı ve bunu törpülemek için çok uğraşmış, az da olsa başarabilmişti. Ne kadar acı çektiğini kendisi biliyordu bir tek. Gecelerce hep tek başına ağlamış, kollarındaki izleri tek kendisi biliyordu. O zamandan beridir asla kısa kollu tişört de giyememişti zaten. Gerçi yakın zamanda bir fondöten bulmuş, onu kullanmaya başlamış olsa da yine de kendini daha güvende hissediyordu uzun kollularıyla.

Jeongguk'a kendini yakın hissetmesindeki temel sebep de buydu belki de: kırılgan olması. Kook onu anlıyor ve çözüm üretmeye çalışıyordu. Ona duygularıyla yol gösteren tek kişiydi belki de. Çevresindeki alfaların mantıklarıyla verdikleri tavsiyeler ona uygun değildi, bu yüzdendir ki sürekli kafasında olanı yapmıştı. Bir çok kez yanlışa düşse de kendisi olmaktan uzaklaşmamaya dikkat etmişti.

Şimdi ise evden bir nevi kaçıp her zamanki yerinde sigarasını içiyordu. Ciğerlerini çok ağrıtan bu zehri defalarca bırakmak istese de yeterince kararlı olamadığından bırakamamıştı. Yoongi'nin duygusal anlarını yaşadığı iki yer vardı sadece: terk edilmiş basketbol sahası ve yatağı. Bu iki yer onun özel alanıydı resmen.

Şimdi ise eski, terk edilmiş binaların arasındaki ve binalarla aynı durumda olan sahanın zeminine çökmüş, demirlere sırtını yaslamıştı. Yanında bir adet basketbol topu ve hırkası durmaktaydı. İçine çektiği zehirli dumanı havaya doğru yavaşça üflerken dikkatini çalan telefonu bozdu. Normalde açmayıp direkt telefonu kapatacakken arayan kişiyi görünce açma kararı aldı. Yeşil tuşa basıp kulağına yaklaştırdı.

"Basketbol topuyla oynamıyorsan ben alabilir miyim?"

Telefonda duyduklarıyla duraksadı ve etrafına bakındı. O sırada ona doğru yürüyen bedeni görünce telefonu kapatıp ayağa kalktı. Sigarasını yere atıp üzerine bastı ve sönmesini sağladı. Ellerini kalçasına götürüp tozları silkelerken sahadan içeri giren kişiye bakıyordu.

"Nereden bildin burada olduğumu?"

"Sapığınım ben senin, unuttun mu yoksa?"

"Aptal." Yoongi gülerek omzuna vurdu. "Jeongguk için geldiysen nerede olduğunu bilmiyorum."

"Senin için geldim Yoongi."

"Benim için mi?" Alaycı bir şekilde güldü Yoongi. "Taehyung sen ne zamandan beridir benim için bu mahalleye gelir oldun?"

Taehyung kol saatine baktı ve gözlerini ayırmadan cevap verdi. "Yaklaşık 54 dakikadır senin için mahalleye girmiş bulunmaktayım."

"Bazen tam bir beynin olduğunu düşüneceğim ki anında bir gerizekalılığına şahit oluyorum ve vazgeçiyorum."

Taehyung bir kahkaha patlattı. "Gerizekalı olduğumu görüyorsan bir beynim var demektir. Geri de olsa."

"Sen çok zekisin öyle, meymenetsiz." Yoongi yüzünü buruşturarak konuştuğunda Taehyung daha da yüksek sesle kahkaha attı. Yoongi arkasını dönüp hırkasına uzandı.

"Yoongi."

Yoongi hırkasını alamadan kolundan çekildiğini hissetti ve bedenini saran kollar ile kalakaldı. Taehyung ona sarılmıştı ve bu bile gözlerini doldurmuştu. "İyi ki varsın küçük kardeşim."

"Taehyung, bu sensin değil mi?" Yoongi sesini stabil tutmaya çalışırken oldukça çaba sarf etmişti.

"Evet Yoongi bu benim. Ben bir omeganın gözünden bakmayı öğrenmeye çalıştım ve sana çok haksızlık ettiğimi düşünüyorum. Seninle uzun zamandır bir dostça oturup konuşamadım bile."

"Taehyung..."

"Aptal küçük bir omegasın ve kırılganlığının farkındayım. Belki beraber zaman geçirmek istersin?" Taehyung yavaşça ayrılıp Yoongi'nin gözlerinin içine baktı.

"Taehyung sana bir şeyler anlatacağım ama aramızda kalacağına dair söz vermelisin."

"Taehyung sözü." Taehyung yere oturduğunda Yoongi de aynı şekilde yere oturdu.

...

"Ne?" Taehyung duyduklarıyla şaşkın bakışlarını Yoongi'ye sunuyordu. "Ne demek Kook'un kuzeniyle ruh eşiyim?"

"Ya bak. Bende anlamadım en başta. Bunun ihtimali çok düşük ki bunu biliyorsundur."

"Bir Vita'nın ruh eşinin Alfa olması neredeyse imkansız."

"İmkansız değilmiş işte."

Taehyung şokla gözlerini başka yere çevirdiğinde Yoongi hafifçe omzuna vurdu. "Vita olduğuma bu kadar şaşırmamıştın."

"Biliyordum çünkü."

Bu sefer şaşırma sırası Yoongi'deydi. "Ne demek biliyordum?!" Ani tepkisi yüksek sesle çıktığından Taehyung ona bakarak cevap verdi.

"Feromonların normal bir omeganınkinden farklıydı. Gerçi muhtemelen bunu tek ben fark ettim de neyse. Annenle annem yakkn arkadaş biliyorsun. Neyse annen bizdeyken onu tek yakalayıp sormuştum. Gerçi bambaşka bir şey sormuştum ama.."

"Ne sormuştun?"

"Senin cinsiyetsiz olup olmadığını sormuştum. Feromonların feromon sigaralarına benziyordu ve ben merak etmiştim işte. Annen de kimseye hatta sana bile söylememem karşılığında bana gerçeği söyledi."

"Ne zamandır biliyordun?"

"13 yaşından beri."

"Bana hiç belli etmedin."

"Sen bana güvendikten sonra söyleyecektin, biliyordum. Bende bilmiyormuş gibi yapıp bana söyleyeceğin günü bekledim."

"İyi ki varsın aptal alfa."

"Bölüyoruz galiba?" Aniden gelen sesle oturan ikili kafasını kaldırdı. Karşılarında Lalisa ve Jeongguk'u görmeyi beklemiyorlardı anlaşılan.

"Nereden bildiniz burada olduğumuzu?" Yoongi'nin sorusunu Lalisa yanıtladı.

"Evde yoksan ya bizim yanımızdasındır ya da bu sahada. Çocukluk arkadaşımın nereye gideceğini tahmin edebiliyorum."

"Maça var mısınız?"

"Jennie de yanımızda tabii maalesef." Kook Jennie'nin sorusundan sonra ona bakarak konuştu ve ardından göz devirdi. Taehyung bu tepkiye gülmüştü.

"Benim prenses bacaklarım ağrıyor. Hakem olsam?" Yoongi'nin masum sorusuna hepsi birden gülmüş ve onaylamıştı.

"Omegalar vs Alfalar?" Lalisa'nın sorusuna karşılık Kook ve Jen birbirlerine baktı. İkisi de birbirinden haz etmese bile akıllarından geçen aynı şeydi.

"Kabul."

....

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 23 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Don't Wanna Die -TaeKook-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin