Don't Wanna Die -TaeKook-

0.4

İkili bir süredir konuşuyordu. Taehyung, Jeon'un yanında rahat hissediyordu. Jeongguk ise onun yanında mutluydu. Konuşuyor, arada yemek yiyor, arada sahilde yürüyüş yapıyorlardı. Jeon, Taehyung'un arkadaş grubuyla da tanışmış, hepsiyle çok iyi anlaşmıştı. Hatta Yoongi ile fazla iyi anlaşmaya başlamışlardı.

Yoongi dışarıdan çok çevresi olan biri olarak gözükse de sadece 2 arkadaşı vardı. Bunlar da tabii Taehyung ve Lalisa'ydı. Başka kimseyle arkadaşlık kuramıyordu. Güven sorunları vardı. Bu yüzden de sevgili işleri ona çok ters düşüyordu. Tek gecelik ilişkiler yaşıyordu bu yüzden. Barda tanışıyor, yiyişiyor, sevişiyor ve tamamen unutup hayatına devam ediyordu. Kimle seviştiğini bile hatırlamıyordu sonrasında. Bağlanmak istemiyordu. Hassas bir kişiliği olsa da bunu belli etmemeye çalışıyordu.

Jeon ile tanıştığında ise en başta uzak davransa da kanı çok çabuk kaynamıştı. Jeon'un onu anlıyor olması fazlaca hoşuna gitmişti. İki alfayla arkadaş olduğundan, bir omega ile konuşmak ona mükemmel geliyordu. Omegalar hassas olduklarından daha rahat hissettiklerini aktarabiliyordu ve böylece konuşma uzayıp gidiyordu.

Üniversitenin ağaçlık bahçesine inmiş oturuyorlardı Jeon ile Yoongi. Sohbet ediyor, yanlarındaki abur cuburlarından atıştırıyorlardı. Uzaktan gelen bedeni gördüğünde Yoon'un yüzü düştü. Jeon ne olduğunu anlayamadan Yoongi fısıldadı. "Ne derse desin bozuntuya verme." 

Jeon bir belanın onların yanına geldiğinin farkındaydı. Karşısındaki beden kısa sürede aralarındaki uzak mesafeyi aşmıştı. Karşısında duran kişinin sinirden yüzü kıpkırmızıydı. Aniden yüzüne inen tokatla şok oldu Jeon. Yoongi ise buz kesmişti. Tam olaya dahil olacakken Jeon'un gözlerine baktı. Jeon kafasını hayır dercesine salladı ancak gözleri dolmuştu. Sert bir tokat yemişti.

Kafasını karşısında dikilen bedene çevirdi. "Neydi bu şimdi?"

"Sen nasıl bir fahişesin?!"

"Bogum haddini bil!" Yoon dayanamamış bağırmıştı.

Jeon ise gözlerini kaçırmadan konuştu. "Ne sikim anlatıyorsun sen?"

"Sevgilimle yakın olmaya çalışmakta neyin nesi? Ne bok yapmaya çalışıyorsun? Ha amacın o kuru götünü siktirtmekse ben sikeyim, rahatla!"

Jeon iyice gerilmişti. Hakaret üzerine hakaret yiyordu. "Senin sevgilin kim amına koyayım?"

"Ahah, tanımıyormuşsun gibi yap bir de. Taehyung'tan uzak dur sürtük."

Jeon şok olmuştu. Taehyung'un sevgilisi mi vardı? Elini tutup ısıtan Alfa'nın sevgilisi mi vardı? Jeon bok gibi hissediyordu. Sinirle çekip giden bedenin arkasından baktı.

Yoon endişeyle Jeon'un yüzünü kendine çevirdi. "Sikeceğim o pezevengi."

"Gerek yok Yoon-ah." Mırıldarcasına konuştu Jeon. "O da kendince haklıydı."

Yoon şok olmuştu dediğine. "Yediğin tokatla beynin uçtu gitti herhalde. Ne demek haklıydı?"

"Düşünsene, sevgilin başka bir Omeganın elini tutuyor, dışarı çıkarıyor, yanında tutuyor, yakınlaşıyor. Sen ne hissederdin?"

Yoon sessizleşti. Jeon'un empati yapıp sessiz kalması garipsemesine sebep olmuştu. Hiç bu açıdan düşünmemişti. Jeon'un bu denli düşünceli olması ise ona hayran kalmasına sebebiyet vermişti.

"Gidelim mi?" Dolu gözlerini kedi gözlerle birleştirdi.

"Gidelim." Yoongi ortalığı toparladı ve beraber kalktılar. Jeon çöpleri atmış, Yoongi ise kalanları poşete koymuştu. Kampüse doğru ilerlerken Jeon'un telefonu titredi. Nazikçe cebinden çıkarıp gelen mesaja baktı.