Önündeki kızın dosyasına bakıyordu Metin Komiser.Babasının görev yerine terör kuvvetleri tarafından yapılan bir saldırı olduğu biliniyordu.Bir daha haber alınamamıştı.Peki böyle bir kızın teröristlerle ne işi olabilirdi.Tesadüfen yaşanılmış bir olay mıydı?Kasten yapılmış bir plan mı?
5 saat önce;
İçinizde birşeylerin parçalandığını hissedersiniz bazen sanki yaşama olan ümidi kesmiş gibi,bir daha mutlu olmayacağınızı biliyormuş gibi.
Televizyonda yine bir saldırı haberi vardı.Ölülerin olduğu bariz bir şekilde ortadaydı.Önce yok denilirdi sonra 2 şehit ardindan artardı ve sadece sayılar önemliydi bizler için... Ne de olsa işlerini yaparken ölmüşlerdi,iş kazası diyip geçebilirdi devlet adamları.Bize kalan sadece ailelerine baş sağlığı dileyebilmek ve cenaze ziyareti yapabilmek olurdu.Bana ise saldırı demişlerdi babamın ölüsü yada yaşadığına dair bir belirti yoktu.Ama ben bulacaktım.Ölüm haberi yoksa yaşam belirtisinin olma ihtimali daha ağır basardı benim için...Mehter marşı sesleriyle uyandım her zamanki gibi.Ne kadar sevdiğimi kanıtlamak için yaptığım alarm sesine alıştığım için değiştirmiyordum.Mutfağa doğru yürüdüm.Televizyonda yine bir şehit haberi vardı.Korkuyordum.Her açışımda bir şehit haberi almak kabusum olmuştu.Annem ve kardeşlerim uyuyordu.Ürkütmeden üzerlerini örttükten sonra hazırlandım.Evden çıkarken annem çantama biber gazını sokuşturdu.Güçlü kalmamı söylerdi annem. Hayatımda gördüğüm en güçlü kadındı kendisi.Hayatın gerçekleriyle yüzleşmemi sağlıyordu.Babamın yolundan ilerleyeceğimi söyleyen annemdi;intikamın insanın gözünden anlaşılacağını da.
Sonunda yola çıktığımda okula doğru her zamanki gibi yürüyordum.Sabahın 6 sında yola çıktığım için operasyona gidiyormuşum gibi hissettiriyordu.Sokaklar haliyle sokak lambalarıyla sönük bir şekilde yanıyordu.Kabaca insanları incelemeye başladım alışkanlık olmuştu artık.Sezen Aksu'nun şarkılarından söyleyen sarhos bir adam vardi
"Bak, sımsıcak güneş
Sevginle ısındı içim
Sen vazgeçemediğim
Yanımda bile hasretimsinnnnnnnnnn"Sonunu uzatmasina tebessum ederek geçtim adamın yanından.İlerdeki ara sokağın önünde bekleyen adamı gördüğümde nefesim hızlanmaya başladi.Çevrede yardım edebilecek kimse yoktu.Belki de kafada kurmayı fazla abartmışımdır diye düşünerek dahada hızlanarak yürümeye başladım.Adamın önünden geçtikten sonra rahat bir nefes verdim.Ara sokaktan duyduğum sesle irkildim
"Bana bak sesini keste işimiz çabuk bitsin" diyen bir adam sesi vardı.
"Yardim edinnn" diye çığlık atan bir kız sesinin ardindan ağzının kapandığını gösteren boğulma sesleri geldi.Yürek yemiş gibi u dönüşü yaparak ara sokağa koşmaya başladım.Sokağın başındaki adam beni görünce
"İşimiz var yürü git uğraştırma bizi" diyerek kolumu tuttu.
Çantamı kenara fırlatıp adamın ellerini silkeleyerek yanından geçtim.Duvarın kenarında adam genç kızın boğazını sıkıyordu.Kız kıpkırmızı bir haldeydi.Aklıma gelen ilk şeyi yaparak yerdeki tuğlayı adama fırlattım.Adam bu sefer bana döndü ve ilerlemeye başladı, benim boğazıma sarıldığında nefesim kesildi.Çırpınmaya başladım.Anlık refleksle bacak arasına tekme vurmaya çalıştım.Ellerinden kurtulduğumda kaçmaya yeltenmiştim ki saçımdan çekip yere düşürdü. "He şimdi sizi bırakalım da gidip ihbar edin bizi dimi" dedi gülümseyerek.Elindeki bıçağı yavaşça boğazıma bastırırken "Adı neymiş bakalım bu cesur aptal kızın" dedi.
Bunu engelleyen ilk başta boğazını sıktığı kızın kafasına attığı tuğlaydı.Adam yanıma yığılınca hemen elinden düşen bıçağı alıp diğer adama doğrulttum."Sen mi bıçaklayacaksin beni" diyerek üzerime gelmeye başladı.Eliyle tokat atarak duvara kadar ittirdi beni.Cebinden çıkardığı bıçakla tuttuğu kolumu kesince inledim."Böyle yapacaksın işte" diyerek arkadaki kıza yöneldi.Kıza yaklaşır yaklaşmaz bacağına batırdı bıçağı.Sokak kızın bağırışlarıyla inlerken kafasına attığı tekmeyle kızın başı yana düştü.Sıranın tekrardan bana geldiğini anlayınca gözümü kapadım,elimdeki bıçağı daha da sıkıp koşmaya başladım ve adamın sırtına bıçağı sapladım.Adam bağırarak yere düşerken biri beni itip tokat attı.Karşımdaki adama yumruğumu geçirince beni duvara itekledi, burnunun kanadığını gördüm.Adam arkadaşının öcünü almak ister gibi bıçağı gözümün önüne getirdi ve aniden karnıma sapladı kulaklarımın yanına iyice yaklaşıp "ne sanıyorsun kendini" dedi.Bıçağı çevirmesiyle öleceğimi düşünmeye başladım.Bıçağı çekip beni bırakınca yere yığıldım.
Düşündüğümden daha acı vericiydi bıçaklanmak.Yüz üstü kanlarla birlikte yerde yatarken adam arkadaşını kaldırmış omzuna almış sırtı bize dönük yürümeye çalışıyordu.Gözlerimin önü kararmaya başlıyordu.Kanlar ağzıma kadar gelmişti.Son gücümle elimdeki bıçağı tuttum.Babam hala bir yerlerde yaşıyorsa onun için,annemin bana olan güveni için ölmemeliydim, yavaşça kalkmaya çalıştım.Öleceksem de milletimi iki katilden kurtararak ölmek istedim.Karşımdaki adamın kafasına hiç düşünmeden sapladım bıçağı, arkadaşıyla birlikte yere düşmelerini izlerken ağzımdan kanlar akmaya başlamıştı.Hiçbir şey olmamış gibi elimdeki bıçakla o sokaktan çıktım.
Çantamdan telefonumu bulduktan sonra ihbar verdim.
..."O kadar dayanması bile enteresan" diyordu doktor.
"Sizce bilerek yapılmış bir saldırı mıydı?"diyordu şüpheyle komiser
"Orasını ben bilemem ama boğuşma gerçekleştirdiği adamın ölmesi ve kızın o kadar kanamaya rağmen ayakta kalması takdir edilmeli,bu kız normal değil" cevabını verdi doktor.
"Sağolun doktor bey" dedi Metin Komiser.Babamı görüyordum karşımdaydı."Buradayım,her zaman yanındayım gurur duyuyorum seninle güçlü kızım,prensesim" diyordu bana.Rüya olduğunu bilmeme rağmen gülümsüyordum.Babama doğru koşarken kayboluyordu herşey.Yüzümde gülümsemeyle uyandım hastane odasındaydım.Üzerimde mavi hastane kiyafeti vardı yaramın da bandajlandığını gördüm.Yardım düğmesine basarak hemşireyi çağırdım.Sarı saçlı,göz altından uykusuzluğu belli olan güzel bir hemşire girdi içeri " Ne kadar çabuk uyandın,hemen doktora haber verip geliyorum"diyerek çıktı.5 dakika sonra polis üniformalı 3 adam ile bir doktor girdi içeri.Ortadaki adamın yürüyüşünden üst rütbeli olduğu anlaşılıyordu."Kız nasıl" diyerek doktora baktım.Doktor "Bacağındaki yara hayati önem taşımıyordu hemen müdahale edip ameliyata aldık.Eğer boğulmasını engellemeseydin şuan aramızda olamayacaktı.Kendisi yan odada 2 numarada, durumu iyi." "Serumu çıkarın lütfen görmek istiyorum" dedim.
"Lütfen yatın dinlenin normal zamandan da önce uyandiniz zaten,ağrılarınız olmalı" dedi doktor
"Lütfenn sadece 10 dakikacik diyerek serumu çıkarttırdıktan sonra yere indim yavaşça.Ağrılarım vardı ama ölümcül derecede olmadığı için abartmaya hakkım olmadığını düşünüyordum.Bıyıklı,siyah saçli siyah gözlü genç olduğu belli bir polis koluma girerek bana yardımcı oldu.2 numaralı odanın önüne gelince kapıyı çarpıp girdik.Kurtardığım kızı ve koltukta oturan bir genç çocuk gördüm.Koltuğun yanındaki motorcu kaskından ve giyiminden dolayı motorcu olduğunu tahmin etmek çok zor değildi.Yeşil gözleri vardı kumraldı, deri ceketi yanında duruyordu dövmeli kolunda bandaj vardı.Beni görünce hemen ayağa kalkıp diğer koluma girdi "Oturmak ister misiniz"diyerek koltuğa oturmama yardımcı oldu.Önüme su da koyduktan sonra kızın yanına oturdu ve "Kurtardığın kızın abisiyim, kardeşimi kurtardığın için sana minnettarız, bir can borcum oldu artık sana cesur kız." dedi gülerek.Gülümseyerek baktım. "Ben Aleyna" dedi kız."Poyraz" diyerek elini uzatti bana motorcu çocuk
"Alez" diyerek gözlerine baktım ve uzattiği elini tuttum.
:)
Merhabaaa
Pek içime sinmese de ilk bölümün böyle olmasına karar verdim.Olaylar ilerleyen bölümlerde daha net gerçekleşecek.Kızımız burda 16 yaşında daha mit ajanı değil hayali öyle.Yasadiklari zorluklar anlaşılsın diye bu yasindan basladim.Konuyu anlattıktan sonra mit ajani olduğu yerlerden devam edecek bölümler
Yorumlarınızı bekliyorumm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Felaket
БоевикBir hiç miydim yoksa zamanı gelince kullanılacak bir silah mı? Hırsını silahı olarak kullanan bir kızın intikam meselesi...