0.4

4.2K 167 236
                                    

Sabah gözlerimi açtığımda belimde hissettiğim baskı ile kaşlarımı çattım.

Sıcak bir nefes yüzüme çarptığında yanımdaki bedenin yeni farkına vardım.

Hızla doğrulurken bunun Barış olduğunu fark ettim.

"Barış!"

Bağırmamla beraber sıçrayıp uyanması bir oldu.

"Sabah sabah noluyor a**?" dedi gözlerini ovalarken.

"Ne demek noluyor? Niye buradayız biz? Niye sarılıyoruz? Niye senin evindeyim!" dedim etrafıma bakınırken.

"Bir sakin ol." dedi o da doğrulup oturur hâle gelirken.

"Ne demek sakin ol? Napıyorum ben burada?" dedim ayağa kalktığımda.

"Sen geldin. Sarhoştun. Benimle uyu dedin, sarıl bana dedin."

"Ben mi dedim?"

Sesimdeki şaşkınlık kesin ve net bir şekilde anlaşılıyordu.

Sahiden ben mi istedim bunu?

"Evet, hatta ben sana pişman olacaksın yapma dedim ama sen bırak sarhoşluğuma vereyim, seni suçlayayım dedin."

"Ne?" dedim kısıkça.

Bunu isteyecek kadar aptal olamazsın Manolya.

"Ne diye kabul ettin sen de eğer ben böyle dediysem?"

"Bırakmadın."

Rahat rahat takılması daha fazla sinirlerimi bozuyordu.

"Off, gidiyorum ben. Kimseye de bahsetme bundan." dedim işaret parmağımı savururken.

"Niye? Sen herkesin içinde beni küçük düşürürken iyiydi ama?" dedi ayağa kalkıp dibime girerken.

"Uzaklaş." dedim göğsünden ittirmeye çalışarak.

"Niye etkilendin mi?" dedi fısıltı gibi çıkan sesiyle. Göğsündeki elimi de tutmuştu.

"Küstahlık etme. Uzaklaş." dedim bakışlarımı başka yere çevirerek.

"Hâlâ seviyorsun beni değil mi?"

"Ne saçmalıyorsun sen!" dedim kafamı yüzüne çevirirken.

Keşke çevirmeseydim çünkü şimdi dudaklarımız arasında birkaç milim vardı.

"Kalp atışlarını duyabiliyorum Manolya. Hâlâ seviyorsun beni."

"Fazla saçmalıyorsun. Bırak kolumu gideceğim."

"Özür dilerim." dedi gözlerime bakmayı bırakıp.

"Ne?" dedim çünkü afalladım. Beklemiyordum bir özür.

"Sana yaşattıklarım için özür dilerim." dediğinde güldüm histerik bir şekilde.

"Korkaksın. Özür dileyen bir korkaksın sadece." dedim sesimdeki öfkeyle.

"Ben hâlâ seni..." sustu.

"Susma Barış. Susma konuş." dedim tüm duyguların birbirine karıştığı sesimle bu sefer.

Konuşmadı.

Öylece etrafa bakmaya devam etti.

"Beni ikilemde bırakma Barış. Dürüst ol ve açıkça söyle korkak bir adam olduğunu!" dedim fazlaca bağırarak.

"Ben görüp görebileceğin en korkak adamım. Ben sevdiği kadının gözlerine bakmaya korkan bir adamım." dedi gözlerime bakarak.

Kaldım. Öylece kaldım karşısında.

Melodies Of Reunion | Barış Alper YılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin