0.5

4.2K 157 187
                                    

"Selam."

"Selam. Şöyle geçer misin?" dedim elimle geçmesi gereken yeri işaret ederken.

Icardi yerine geçtiğinde mezurayı alıp bel, omuz ve pazı ölçülerini aldım.

"Tam sana göre mükemmel bir forma tasarımım var." dedim ölçü almayı bitirirken.

"Tasarımı görmek için sabırsızlanıyorum. Eminim çok güzel olmuştur." dedi samimi gülümsemesiyle.

"Teşekkür ederim. Umarım beğenirsin."

"O zaman sana kolay gelsin." diyerek çıktı.

"Sıradaki gelebilir." dediğimde önüme çıkan bedenle sıçradım.

Tam düşeceğim sırada bir çift kol tarafından tutuldum.

"İyi misin bellezza?"

"Zani sen miydin?" dedim kolları arasından ayrılıp kendimi düzeltirken.

"Özür dilerim korkutmak istememiştim."

"Sorun yok, hadi geç de ölçülerini alayım."

Zani yerine geçtiğinde elime mezurayı alıp yanına gittim.

"Bakıyor, daha yakın olmalısın." diye fısıldadığında kahkaha attım.

Bir şey konuşuyoruz sansınlar diye, deli değilim.

"Öyle diyorsan öyle yaparız." deyip daha çok yaklaştım Zaniye.

Belinin ölçüsünü almayı bitirdiğimde omuzlarına geçtim.

Orayı bitirip de en son pazı ölçüsü almaya geldiğimde Zaniyle baya bir eğlendik.

"Ah, çok kaslıyım. Tişört üretmek zor olacak galiba." dediğinde güldüm.

"Nereden bu özgüven?"

"Bilmem." deyip omuzlarını kaldırdığında güldüm.

"O zaman sonra görüşürüz bellezza."

"Görüşürüz Zani." dediğimde gitti.

Odaya baktığımda sadece Barışın kaldığını gördüm.

Duvara yaslanmış, kollarını göğsünde birleştirmiş, ölümcül bakışlarla bakıyordu.

"Ne duruyorsun gelsene?" dediğimde yavaş adımlarla geldi.

Tam önümde durduğunda gelen parfüm kokusuna aldırmamaya çalışarak mezurayı aldım.

Biraz geriden mezurayı beline doladığımda ona dokunmamaya çalışıyordum.

"Niye uzak duruyorsun benden?"

Dediğini takmamaya çalışarak ölçüyü almaya çalıştım.

"Neden ona dokunduğun gibi dokunmuyorsun bana?" derken ellerimi tutmuş geri çekmişti mezurayı.

"Napıyorsun? Bırak da işimi yapayım." dedim ellerimi ondan kurtararak.

"Peki yap ama böyle yap." dediğinde ona bakacaktım ki belimden tutup beni kendine çekmesi bir oldu.

"Napıyorsun ya!" deyip geri çekilmeye çalıştım ancak belimdeki eli sıkı sıkıya tutuyordu beni.

"Zaniolodan böyle aldın ölçüyü, benden de alabilirsin."

"Sen Zaniolo musun?" dedim kalp atışlarımı umursamayarak.

"Değilim. Peki sen benim tanıdığım Manolya mısın?" dedi gözlerimin içine bakarak.

Melodies Of Reunion | Barış Alper YılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin