Gözlerimi açtığımda hastanede olduğumu fark ettim.
En son ambulansa bindirildiğimi hatırlıyorum.
Etrafıma bakındığımda kimseyi göremedim. Elimi yan tarafta gezdirerek düğmeyi bılduğumda hemşirenin gelmesi için bastım.
Bir süre sonra kapı açıldığında içeri bir hemşire girdi.
"Bekleyin, ben hemen doktor çağırayım." diyerek gitti ve kısa bir süre sonra bir doktorla beraber döndü.
"Nasıl hissediyorsun kendini?"
"Bilmiyorum, belimi vurduğumu hatırladığım için hareket etmedim."
"O zaman yavaşça bir doğrulmayı deneyelim." diyerek yanıma geldi.
Onun da desteğiyle yavaşça kalkmaya çalıştığımda acıyla inledim.
Kahretsin, fazlasıyla acıyordu.
"Çok acıyor!" diyerek yattım yavaşça.
"Sert bir darbe almışsın. Şükür ki siyatik sinirine veya omurgana bir şey olmamış. Sadece doku zedelenmesi var."
"Doktor hanım, ben darp raporu da almak istiyorum."
"Merak etme, sevgilin her şeyi söyledi. Polislerin de isteğiyle alındı."
"Sevgilim?"
"Dışarıdaki çakma sarı çocuk sevgilin değil mi?"
"Öyle, sevgilim."
Hayır şimdi yürürsün falan çekemem doktor hanım.
"Polisler senin de ifadeni almak için bekliyor."
"Şimdi konuşabilirim. Polisler çıktıktan sonra sevgilimi içeri gönderir misiniz?"
"Tabii söylerim."
"Bir de ben ne zaman taburcu olabilirim?"
"Bugün müşahede altında tutulacaksın. Yarın duruma göre çıkabilirsin."
"Teşekkür ederim."
"Ne demek." diyerek odadan çıktı.
Polisler içeri girdiğinde tüm olayı anlattım. En ince ayrıntısına kadar hem de. Şikayetçi de oldum tabii. Sonuçta elimde bir kanıt var, darp raporu.
"Soruşturma başlatılacak Manolya Hanım. Emniyetten arkadaşlarımız bir gelişme olursa sizi bilgilendirir."
"Teşekkür ederim."
"Rica ederiz. Geçmiş olsun."
"Sağolun." dediğimde odadan çıktılar.
Onlar çıkınca derin bir nefes aldım.
Sol yanağım da acıyordu. Şerefsiz nasıl vurduysa.
Bir de seviyorum diyor. İnsan sevdiğine bunu nasıl yapar lan? Seven insan korkar, saçının teline zarar gelecek diye korkar.
İncinecek diye dokunmaya korkar seven adam.
Ben bunları düşünürken kapı tekrardan açıldı. İçeri giren 'çakma sarı' ile gülümsedim.
Hızlı adımlarla yanıma geldiğinde solumdaki sandalyeye oturdu.
"İyi misin?" diye endişeyle sorarken gözleriyle inceliyordu.
"İyiyim, belim acıyor sadece."
"Seni gördüğüm yerde s***ceğim o****u çocuğu." diye mırıldanmıştı ama anlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melodies Of Reunion | Barış Alper Yılmaz
Fanfic"Beni ikilemde bırakma Barış. Dürüst ol ve açıkça söyle korkak bir adam olduğunu." "Ben görüp görebileceğin en korkak adamım. Ben sevdiği kadının gözlerine bakmaya korkan bir adamım." Bu hikayedeki kişi ve kurumların gerçekle bir ilgisi yoktur. Tam...